NATO mu, İran mı?
NATO mu, İran mı?
Editör: Turkinfo.nl
28 Ekim 2010 - 21:13
Afganistan ve füze savunma sistemi Kasım ayındaki kritik NATO zirvesinin iki ana gündem maddesi. NATO topraklarına dönük bir saldırıya karşı en kapsamlı savunma alternatifi olarak öne çıkarılan füze savunma sistemi konusunda ise spotların çevrili olduğu aktör Türkiye.
Adı açıkça telaffuz edilmese de İrana yönelik olduğu artık herkes tarafindan bilinen sistemin yeni adresi olmaya en güçlü aday Türkiye. Müzakereler sürerken kulislerde hep Türkiyenin ismini duymak mümkün.
Uzun menzilli füzelere karşı radar ve füze bataryalarıyla kurulacak sistemin öncelikle Çek Cumhuriyeti ve Polonyaya konuşlandırılması hesaplanmıştı. Ancak Rusya bunu tehditkar bir eylem olarak algıladığını sert ifadelerle vurgulayıp, karşı önlemlere girişince sistemin pusulası güneyi göstermeye başladı.
Washingtonun diplomatik kulislerinde, olası bir sistemin Rusyanın işbirliği, bu olmasa bile en azından onayıyla hayata geçirilmesi yönünde hassasiyet açıkça görülüyor. İranla uzun sınır nedeniyle NATOnun ileri karakolu olarak algılanan Türkiyenin söz konusu sisteme ev sahipliği yaparak, başta kendi topraklarını koruyacağı yönündeki görüş, müzakerede Türkiyeyi ikna etmek için kullanılan en önemli yaklaşımlardan biri.
TÜRKİYE´DEN OLUMSUZ BİR TAVIR BEKLENMİYOR
En azından bu aşamada Türkiyeden çok olumsuz sinyallerin gelmediğini, bu konudaki tartışmaların tonundan anlamak mümkün. Türkiyenin bölgede daha bağımsız hareket etmesini ve İran konusundaki tavrını Davutoğlu-izm gibi kavramlar çerçevesinde tartışmaya açan çevreler, buna rağmen füze savunma sistemi gibi oldukça önemsedikleri bir konuda bu köklü müttefikten olumsuz bir tavır beklemiyorlar.
Türkiyenin sergileyeceği yaklaşımla, "NATO mu, İran mı?" sorusuna yanıt vereceğini düşünenlerin sayısı az değil. Peki ya Türkiyenin koşulları? Tehdit olarak İranın işaret edilmesini istemiyor Ankara. Türkiyenin tüm verilere erişimi ve NATO üyesi olmayan, örneğin İsrail gibi ülkelerin bu verilere erişiminin engellenmesi gibi talepler de masada.
Bu kaygıların ne ölçüde giderildiği ya da giderilebileceği yönünde net bir yanıt söz konusu olmasa da ABD başkentinde esen ılıman rüzgarlardan Türkiye ile en azından olumlu bir diyalog ortamının sağlandığını söylemek mümkün.
FACEBOOK YORUMLAR