Merkel endişeli bir şansölye konumunda
Merkel endişeli bir şansölye konumunda
Editör: Turkinfo.nl
15 Kasım 2011 - 23:06
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, artık Türkiye´ye bakarken farklı yaklaşan Avrupalı liderler de gördüklerini belirterek, bugüne kadar Türkiye´nin AB sürecini konuşmaktan kaçınan Almanya Başbakanı Angela Merkel´in şimdi ´Türkiye nasıl bir şekilde sürecin içerisinde aktif hale gelebilir, rekabet faslını açarak acaba ne yapabiliriz?´ endişesi taşıyan bir şansölye konumuna geldiğini söyledi.
Bakan Bağış, AB Bakanlığında yapılan Mali İşbirliği Koordinasyon Kurulu´nun üçüncü toplantısının açılışında yaptığı konuşmada kurulun AB´den sağlanacak fonların yönetimi ile ilgili 2009 yılında yayınlanan Başbakanlık genelgesi ile ihdas edildiğini anımsatarak kurul çerçevesinde AB´nin üyelik öncesi Türkiye´ye sağladığı hibeleri ele aldığını kaydetti.
Sağlanan fonlarla Türkiye´nin 81 ilinde milletin cebinden tek kuruş çıkmadan birçok projenin hayata geçirildiğine işaret eden Bağış, AB ülkeleri şu anda bir kriz ile bocalasa da bunun Avrupa´nın Türkiye´ye sağladığı fırsatların kaybolduğu anlamına gelmeyeceğini söyledi.
Öte yandan Avrupa´nın dağıldığı yönündeki söylemlere de katılmadığını dile getiren Bağış, Almanya´nın bugünkü ihracatının bile Türkiye´nin 2023 hedefinin 3 katı olduğuna dikkati çekti.
Bağış, bugün AB´nin de kendi sırtındaki yumurta küfesini hesap etmesi gerektiğini, çünkü AB´nin küfesinde fazla yumurta kalmadığını ifade ederek şöyle konuştu:
"Onların da bu yumurtayı arttıracak bir süreç içine girmesi, onların da Türkiye´nin potansiyelini anlaması lazım. Bu ilişkiler karşılıklı olarak bir noktada göz hizasına gelecektir. Bu çıkarlar mutlaka bir noktada birleşecektir ve o zaman da Türkiye´nin AB üyeliğiyle ilgili önemli adımlar atılacaktır. Bu içinden geçilmekte olan süreç aslında son derece olumlu bir atmosfer de ortaya çıkardı. Artık Türkiye´ye bakarken farklı yaklaşan Avrupalı liderler de görüyoruz. Sayın Başbakanımız ile iki hafta evvel Berlin´deki toplantıda sayın Merkel´in lafı dönüp dolaştırıp ´rekabet faslını nasıl açarız´a getirmesi benim için çok anlamlıydı. Bugüne kadar Sayın Merkel ile defalarca toplantıya girdim. AB sürecimizi konuşmaktan kaçınırken şimdi Türkiye nasıl bir şekilde sürecin içerisinde aktif hale gelebilir, rekabet faslını açarak acaba ne yapabiliriz?´ endişesi taşıyan bir şansölye konumuna geçmiş. Demek ki Türkiye´nin ekonomik gücü bizim için çok önemli. Haklı olmak yetmiyor. Güçlü olmak lazım. Kişi başına düşen milli gelirimiz 3 bin dolarken vize konusunu açtığımız zaman dinlemek istemeyen Avrupalılar bugün konuyu açtığımız zaman ´şu şu şu kolaylıkları sağlayalım´ diyorlar. 11 bin dolarda bunu söyletebiliyoruz demek ki 25 bin dolara çıkarırsak o zaman vizeleri onlar otomatik olarak kaldıracaklar."
Bakan Bağış, AB Bakanlığında yapılan Mali İşbirliği Koordinasyon Kurulu´nun üçüncü toplantısının açılışında yaptığı konuşmada kurulun AB´den sağlanacak fonların yönetimi ile ilgili 2009 yılında yayınlanan Başbakanlık genelgesi ile ihdas edildiğini anımsatarak kurul çerçevesinde AB´nin üyelik öncesi Türkiye´ye sağladığı hibeleri ele aldığını kaydetti.
Sağlanan fonlarla Türkiye´nin 81 ilinde milletin cebinden tek kuruş çıkmadan birçok projenin hayata geçirildiğine işaret eden Bağış, AB ülkeleri şu anda bir kriz ile bocalasa da bunun Avrupa´nın Türkiye´ye sağladığı fırsatların kaybolduğu anlamına gelmeyeceğini söyledi.
Öte yandan Avrupa´nın dağıldığı yönündeki söylemlere de katılmadığını dile getiren Bağış, Almanya´nın bugünkü ihracatının bile Türkiye´nin 2023 hedefinin 3 katı olduğuna dikkati çekti.
Bağış, bugün AB´nin de kendi sırtındaki yumurta küfesini hesap etmesi gerektiğini, çünkü AB´nin küfesinde fazla yumurta kalmadığını ifade ederek şöyle konuştu:
"Onların da bu yumurtayı arttıracak bir süreç içine girmesi, onların da Türkiye´nin potansiyelini anlaması lazım. Bu ilişkiler karşılıklı olarak bir noktada göz hizasına gelecektir. Bu çıkarlar mutlaka bir noktada birleşecektir ve o zaman da Türkiye´nin AB üyeliğiyle ilgili önemli adımlar atılacaktır. Bu içinden geçilmekte olan süreç aslında son derece olumlu bir atmosfer de ortaya çıkardı. Artık Türkiye´ye bakarken farklı yaklaşan Avrupalı liderler de görüyoruz. Sayın Başbakanımız ile iki hafta evvel Berlin´deki toplantıda sayın Merkel´in lafı dönüp dolaştırıp ´rekabet faslını nasıl açarız´a getirmesi benim için çok anlamlıydı. Bugüne kadar Sayın Merkel ile defalarca toplantıya girdim. AB sürecimizi konuşmaktan kaçınırken şimdi Türkiye nasıl bir şekilde sürecin içerisinde aktif hale gelebilir, rekabet faslını açarak acaba ne yapabiliriz?´ endişesi taşıyan bir şansölye konumuna geçmiş. Demek ki Türkiye´nin ekonomik gücü bizim için çok önemli. Haklı olmak yetmiyor. Güçlü olmak lazım. Kişi başına düşen milli gelirimiz 3 bin dolarken vize konusunu açtığımız zaman dinlemek istemeyen Avrupalılar bugün konuyu açtığımız zaman ´şu şu şu kolaylıkları sağlayalım´ diyorlar. 11 bin dolarda bunu söyletebiliyoruz demek ki 25 bin dolara çıkarırsak o zaman vizeleri onlar otomatik olarak kaldıracaklar."
FACEBOOK YORUMLAR