Almanya'da büyüme hız kesti

Euro Bölgesi´ndeki türbülanslar ortak para bölgesinin en güçlü ekonomisinin de hızını kesmeye başladı. Ancak Almanya 2012 yılını da cüzi de olsa büyümeyle kapatmayı başardı. Yılın son aylarında büyüme hızının sıfırın altına düşmüş olmasına rağmen, Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla enflasyondan arındırılmış rakamlarla binde 7 oranında arttı. İçinde bulunduğumuz 2013 yılında büyüme hızının daha da düşük çıkması bekleniyor.

 

Böylece 2012 yılı büyüme oranı daha önceki yılların oranlarının oldukça gerisinde kaldı. 2009 küresel ekonomi krizini izleyen 2010 ve 2011 yıllarında büyüme hızı yüzde 4,2 ve yüzde 3 olmuştu. Federal İstatistik Dairesi Başkanı Roderich Egeler 2012 yılının ekonomik bilançosunu tanıttığı basın toplantısında, ekonomik bakımdan zor bir dönem geçiren ülkelere nazaran Alman ekonomisinin krize dayanıklı olduğunu gösterdiğini ve yurtiçi ve yurtdışı talepteki artış sayesinde daha yavaş ama kesintisiz büyüme kaydettiğini söyledi.

‘Rakamlar olumlu’

 

UniCredit Group Almanya´nın konjonktür uzmanı Andreas Rees, şartlar açısından yüzde 0,7´lik büyümenin olumlu değerlendirilebileceğini görüşünde. Rees, şunları söyledi:

 

“Geçen yıl yüzde 3 olan büyüme hızının yüzde 0,7´ye gerilemiş olması tabii ki bir düşüştür. Ama yine de Almanya´nın iyi bir yıl geçirdiği söylenebilir. 2012´de, finans piyasalarının nasıl fırtınalar atlattığını ve Euro Bölgesi´ndeki krizin doruğa çıktığını unutmayalım.”

 

Bütçe fazla verdi

Konjonktürdeki tırmanış devlete, ücretlere ve istihdama da yaradı. Almanya´nın ekonomik bakımdan faal nüfusu 2012 yılında rekor düzeye çıktı. Devlet, eyalet ve belediyelerin gelirleri harcamalarından 2,2 milyar euro fazla oldu. Böylece devlet iki Alman devletinin birleşmesinden bu yana üçüncü kez, 2007 yılından sonra da ilk kez olmak üzere milli gelirin binde bir oranında fazla elde etti.

Milli gelir artışındaki en önemli itici güç dış ticaret oldu. Almanya´nın ihracatı bir yılda yüzde dört oranında artarken, ithalat artışı da yüzde 2,3 oldu.

 

UniCredit Group Almanya´nın konjonktür uzmanı Andreas Rees, şu değerlendirmeyi yapıyor:

 

“Alman şirketleri Euro Bölgesi dışındaki dinamik piyasalarda başarılı oldu. Öncelikle Asya´nın genç sanayi ülkelerinde. İhracat kadar özel hanelerin de katkısı oldu. Ücretler arttı, istihdam piyasası istikrarını korudu. Çalışan nüfus 100 bin arttı.”

Vergi gelirlerinde artış

 

Diğer Euro Bölgesi ülkeleri resesyon ile zorunlu tasarruf sarmalında çırpınırken; Almanya, Maastricht antlaşmasıyla belirlenen ve bütçe açığının milli gelire oranını sınırlayan yüzde 3´lük oranın oldukça altında kaldı. Kamu sektörünün borçlanma ihtiyacı yüzde 0,8´le son yılların en düşük oranına indi.

 

İstihdam ve tüketimle birlikte devletin vergi gelirleri de sıçrama gösterdi. Almanya aynı zamanda borçlanmak suretiyle de gelir elde etti. Krizin güvenli limanı olarak Almanya görüldüğünden, yatırımcı Alman devletine borç verebilmek için negatif faize razı oldu.

2013 yılından umutlu olan konjonktür uzmanı Rees, şunları kaydediyor:

 

“Finans piyasaları toparlanıyor. Siyasi irade istediği ve Avrupa Merkez Bankası da desteklediği için, Euro Bölgesi´nin dağılması söz konusu değil. Olumsuzluklardan soyutlanamayacağımız için büyüme hızımız düştü ama 2013´ten oldukça ümitliyim.”

 

‘2013 canlanma yılı olacak´

Allianz sigortacılığın baş iktisatçısı Michael Heise de 2013´ün canlanma yılı olacağı kanaatinde. Heise, şunları kaydediyor:

“Göstergeler iş dünyasındaki beklentilerin düzeldiğine işaret ediyor. Sanayi sektörünün sipariş girdisi istikrara kavuştu. İşsizlikteki artış da ürkütücü değil. 2013´ten ümitli olmamak için herhangi bir neden göremiyorum.”

 

2012 yılının son üç ayında yurtiçi hasıla bir önceki döneme kıyasla yüzde yarım oranında azaldı. Alman bankası Commerzbank´ın baş iktisatçısı Jörg Kraemer devlet borçları krizinde tansiyonun düşmesinin 2012´nin son aylarındaki durgunluğun aşılmasına yardımcı olacağını söyledi.

 

Federal hükümetin resmen çarşamba günü açıklanacak olan 2012 ekonomik raporundan sızan bilgilere göre, bu yılki büyüme hızı yüzde 0,4 olarak tahmin ediliyor. Berlin yönetimi 2014 yılında ise yüzde 1,6´lık büyüme hızını hedefliyor.

2012 yılında da Alman ekonomisinin yükünü yine ihracat çekti. Dış ticaretin yurtiçi hâsılaya katkısı yüzde 1,1´e yükseldi. Yüzde 0,8 oranında artan tüketim de konjonktürü besledi. Almanya´nın çalışan nüfusu 41,6 milyonla tarihin en yüksek rakamına ulaştı.
 
Kaynak: AB Haber