YTB atamalarına temkinli yaklaşım
YTB atamalarına temkinli yaklaşım
Editör: Turkinfo.nl
04 Ocak 2013 - 08:34
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) bünyesinde kurulan Yurtdışı Türkler Danışma Kuruluna; ABD, Almanya, Avustralya, Avusturya, Balkanlar, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İsveç, İsviçre, İtalya, Kanada, KKTC, Norveç, Ortadoğu ve Afrika Ülkeleri ve Orta Asya bölge ve ülkelerinden üyeler yanı sıra 10 tane de onur üyesi olmak üzere toplam 79 üye atandı.
Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu (HTGF) Genel Başkan Yardımcısı Denizhan Murat Üresin, Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu (HTGF) adına Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) bünyesinde kurulan Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kuruluna yapılan yeni atamaları değerlendirdi.
HTGF Genel Başkan Yardımcısı Denizhan Murat Üresin, Hollandada yaşayan Türkleri temsilen YTBden Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kuruluna atanan Av.Ejder Köse, Osman Elmacı, Özcan Hıdır ve Yusuf Altuntaşa ve onur üyesi olarak göreve getirilen Turgut Torunoğullarını atandıkları yeni görevlerinde Hollanda Türk gençliği ve HTGF adına başarılar diledi. Üresin, YTB bünyesinde oluşturulmuş olan Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu önemli bir girişimdir. Ancak böyle bir girişim toplumuz tarafından iyi kullanılır, üyeleri görevleri layıkıyla yapar ve kurul iyi işletilirse bu kurulun önemli görevler yapabileceğini düşünüyoruz. Beklentilerimiz büyüktür, Hollanda Türkleri adeta bastırılıyor ve bazı sözde dernekler vasıtasıyla göz göre göre soyuluyor, susturuluyor ve Türklük şuurundan yoksunlaştırılarak şekillendirilmeye çalışılıyor. Hollanda Türk toplumunun iyiliği adına bunlara karşı etkili bir denetim getirilmeli. Öte yandan Türkiye için yapılacak seçimler konusunda Hollandada seçim sandıkları Başkonsolosluk bölgelerinde yurttaşlarımızın ayağına getirilecek. Bu işlem sağlıklı gelişmelidir. Öte yandan Türkçe halen yasak, Türk ve İslam düşmanlığı ile ırkçılık devam ediyor. Hollanda devletinin içinde yuvalanmış olan Galdyo ve derin devlet yapısı ise esas faaliyet alanı olan organize suçlarla mücadeleden koparak başka işlerle uğraşarak Hollanda Türklerini mağdur ediyor. Diğer bir konu ise, Türklerin seçimlere katılmasının önündeki engeller tamamıyla kaldırılmalıdır. Bunlar Hollanda Türkünün çözüm bekleyen sorunlarıdır. Bekleyip göreceğiz, temkinliyiz. Öte yandan kurul üyeliği için başvuru yapan UETD sekreteri Ahmet Suat Arının seçilmemesi bir sevinç kaynağı olmuştur. Umarız, Ahmet Suat Arı anlamıştır ki; agresif tavırlarıyla onun temsil edebileceği hiçbir topluluk olamaz. Ayrıca, Türkçe yasağını savunarak gençlere belden aşağı saldıran Ahmet Suat Arıya sahip çıkan UETD başkanı Veyis Güngörün haksızlığı savunması onun olaya ortaklığını yansıtıyor. Hollanda Türklerinin sorunları yığılırken bunların her yıl ve yıl içinde birkaç defa sürekli Mevlanayı anmaları rantın varlığını gösteriyor. Adeta Mevlana gibi dönüp sürekli aynı işlerin peşindeler. Ancak gözünü hırs bürüdüğü görünen Ahmet Suat Arı, Mevlananın hoşgörüsünden pek uzak ve haksız yere kin ve nefret saçmaktan geri kalmıyor. Zaten oturaklı hiçbir siyasal fikri olmayanların olaylar üzerinden isim yapmak istemeleri gayet doğaldır, işte bunlardan birisi de Ahmet Suat Arıdır. Onun hiçbir oturaklı siyasi düşüncesi olmadığı kanaatindeyiz. İnsanlar fitne ve fesat yaymak pahasına siyasi rant için kendilerini bu hale getirebiliyorlar. Eğer bu kişilerde azıcık Türkçe aşkı ve utanma duygusu varsa yaptıkları mesnetsiz suçlamalardan ötürü derhal özür dilerler. dedi.
HTGF Genel Başkan Yardımcısı Denizhan Murat Üresin, Hollandada Türk kimliğine karşı düşmanlık yapıldığına değinerek Türke göbekten düşman uluslararası karanlık çete, Hollanda Türk toplumunun menfaatlerini koruyacağım diyerek Ankarayı kandırarak gönderilen paraları cebine indirenler ve Büyükelçiliğimiz ve Başkonsolosluklarımızın önünde terörist PKKyla kol kola girerek sözde gösteriler düzenleyerek Hollanda sübvansiyon bürolarından para çekenlerin; HTGFye karşı besledikleri hastalık seviyesindeki kronik düşmanlık hiçbir zaman etkili olamaz. Zira HTGF, demokratik hakkını kullanarak inanç ve kararlılıkla Türkün Türkçe hakkını savunmaya devam edecektir. Zaten bunların tamamı aynı çizgide ihanet kervanında birleşmiş bir çıkar şebekesidir. Fitneciler, Hollanda Türklerini birbirleriyle karşı karşıya getiremeyecekleri gibi, hiçbir zaman muktedir de olamayacaklardır. Hollanda Türklüğü için önemli kazanımlar elde etmiş ve Hollanda Türkleri adına her dönem bedel ödemiş olan HTGFye düşmanlık beslemek yol değildir. HTGFye düşmanlık besleyenler ancak ve ancak Türklüğün Hollandada onurlu bir şekilde geleceğe taşınmasına karşı olan, Türkün değerlerine kin besleyen ve Türkiyeye düşman olanlara yakışır. Bu gün gibi açıktır. Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği önünde toplanarak olaylardaki etken kişileri protesto etmek yerine Büyük Atatürkün kurduğu Türkiye Cumhuriyetini protesto edenlerden biz elbette sempati beklemiyoruz. Yine aynı doğrultuda anadilimiz Türkçemize, Türkiyeye ve Türk kimliğine düşmanlık bizim tarafımızdan her halde hoşgörüyle karşılanacak bir şey değildir. Örneğin, Türkiyelilik adı altında Atatürkün Türklük tanımına karşı olarak yerleştirilmeye çalışılan tanım tam anlamıyla bir toplum mühendisliği örneğidir ve Atatürk düşmanlığının da özüdür. Türkiyelilik saçmalığını zırvalayanlar sosyalistte değildir. Gerçekten eşit paylaşımdan yanan sosyalist bir adam emperyalizmin yerleştirdiği bölücü bir kavramı sahiplenir mi? Bunun yanında Türkiyelilik şeklindeki sözde kavramın bazı kişilerce Hollandada bayrak haline getirilmiş olması tam anlamıyla cehalete de işaret edebiliyor. HTGF, ilkeleri olan bir kaledir, öncelikli ilkesi Hollanda Türklerinin çıkarlardır, bu da kimlik özgürlüğünden ve bu kutsal kimliğin gelecek nesillere aktarılmasıyla başlar. Biz, buna Türk hakları diyoruz. Bunun temeli Türkçe hakkının sağlanması ve toplum mühendisliği peşinde olan besleme piyonların Türk haklarının önünde engel olmaktan artık vazgeçmesidir. HTGF, Türklüğün yığılmaz savunucusu ve bayraktarıdır. Bize göre Türkiyedeki sorunlarla ilgilenmeyin şekildeki telkin, Türkün söylemi olamaz, bunlar şüphesiz toplum mühendisliği çerçevesindeki art niyetli söylemlerdir. Türkiye bizim yüreğimizdedir, Hollanda Türkü olduğumuz gerçeğini yüreğimizden söküp atmaya kimsenin gücü yetmez, bu yüreğimize kazınmıştır. Biz, köklü bir uygarlık mirasını omuzlamış; yüce Türk kültürü ve Gazi Mustafa Kemal Atatürkün kutlu ülküleriyle büyümüş bir kuşağız. Hollanda Türk Gençlik Kuruluşları Federasyonu bünyesindeki derneklerimiz, tüm üyelerimiz ve tabanımız bu şuur ve idraktedir. dedi.
HTGF Genel Başkan Yardımcısı Üresin, YTB yetkilinden ricamız, Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu için demokratik, şeffaf ve Hollanda Türklerinin katılımına açık, derneklerin söz hakkının olduğu bir yapının oluşturulmasıdır. HTGF olarak bunun oluşulmasında her zaman katkıya, danışmaya ve işbirliğine açık olduğumuzun yetkililerce bilinmesi gerekir. Bu aşamada özellikle dikkat edilecek bir diğer öğe, kurulun ve kurul üyelerinin toplumumuz adına çalışmaları ve başka devletlerinin olası etkisi altında kalmamalarıdır. Ancak bunlara dikkat edilirse kurul amacına varmış ve Hollanda Türk toplumunun haklarından kazanımların sağlanmasına vesile olabilecektir. Ancak şunun iyi bilinmesi lazım; HTGF, Genel Başkanımız Sayın Kılıçın direktifleri, Merkez Yönetimimizin kararları, derneklerimiz ve üyelerimizin gayretleriyle tabanımızdan gelen talepleri en iyi şekilde değerlendirerek süreçleri iyi takip edecek ve hakkın sağlanması için gözlemlerini ve irdelemelerini en profesyonel şekilde yapacaktır. dedi.
FACEBOOK YORUMLAR