Lizbon Anlaşması fos çıktı
Lizbon Anlaşması fos çıktı
Avrupa Birliği´nin daha seri kararlar alabilmesini sağlamak ve işleyişini kolaylaştırmak amacıyla hayat bulan Lizbon Anlaşması beklentileri karşılamıyor. Brükselde yeniden güç taksimatı yapılmakta.
Berlin (ysa) Uzun süren çabaların ardından 27 Avrupa ülkesinin altına imza koyduğu ve 12 Aralık 2009da yürülüğe giren Lizbon Anlaşması ile ilgili olarak tam bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Avrupa Birliği bünyesinde faaliyet gösteren kurumların daha etkin ve seri çalışabilmeisi için imzalanan anlaşmanın getireceği yenilikler arasında karar mercîi durumundaki Avrupa Konseyi´ne iki buçuk yıllığına bir başkan seçilmesi var. Daha önce yürülükte olan uygulama ise üye ülkelerin altışar aylık sürelerle dönem başkanlığı yapmasını öngörüyor. Sözkonusu bu anlaşma esneklik ve hızlılık adına belirli konularda üyelere verilen veto hakkının kaldırılmasını ve karar alma süreçlerinde oy birliği yerine oy çokluğu uygulamasını getirdi.
Avrupa Birliği´nin anayasası olma niteliğini taşıyan Lizbon Anlaşmasından bütün bunlar beklenirken aradan geçen 100 günün ardından gelen değerlendirmeler genelde olumsuz yönde. Amerikan kökenli Financial Times gazetesi Almanya baskısında (FTD) Pazartesi günü konuya geniş yer ayırdı. Gazetenin Kötü Uyanış başlığını taşıyan haberinde Lizbon Anlaşması ile ilgili olarak en baştaki coşkunun yerinde şimdi yeller esiyor ifadesi kullanılıyor. Gazetenin gözlemi şu yönde: José Manuel Barroso yönetimindeki Avrupa Birliği Komisyonu, Parlamento ve AB üyesi ülkeler itibar mücadelesi veriyor. Zira anlaşma, Brükseldeki dengeleri silindir gibi ezip geçiyor ve rolleri yeniden dağıtıyor FTD, bu gerçeğin Avrupalı politikacılar tarafından yeni yeni anlaşıldığına işaret ediyor.
Lizbon Anlaşması her ne denli Türkiye´nin AB müzakerelerinin ilerleyişine herhangi bir yenilik getirmiyorsa da yeni üyelerin AB´ne alınmasına olanak sağladığı için bir anlamda genişleme politikasının devamı açısından önem taşımakta.
Yazan: Yücel Sivri
FACEBOOK YORUMLAR