Klimalardaki gizli tehlike
Klimalardaki gizli tehlike
Yaz aylarıyla birlikte klimalar hemen her tür kapalı alanda aktif olarak yerini aldı.Konforumuz için neredeyse hayatın vaz geçilmez parçalarından olan bu cihaz acaba bize sadece rahat bir ortam mı veriyor?
Bu sorunun cevabını almak için Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Meral Sönmezoğlu ile görüştük. Doç. Dr. Sönmezoğlu klimanın içinde birikip çoğalabilen bakterilerin hava üflendiği esnada ortama yayılabilidiğini, bunlarında solunum yoluyla vücuda girip enfeksiyona yol açabildiğini anlattı:
"Klimaların filtresinde yerleşip üreyen ve üflemesi yoluyla bulaşan çok sayıda bakteri var. Özellikle hastane ortamlarındaki bazı bakteriler, spor yapan mantar hastalıkları ve virüsler, filtrelerde çoğalıp oradan ortama yayılabiliyorlar. Bunlardan en yaygın olanı ise lejyonella."
Doç. Dr. Sönmezoğlu "klima hastalığı" ya da ilk kez Fransa´da lejyoner grubunda görüldüğü için "lejyoner hastalığı" olarak da bilinen lejyonellanın gelişimini şöyle açıkladı:
"Bu hastalıkta etken olan "Legionella oneumophila" bakterisi, sadece klimalarda değil, su kaynaklarında, evlerde, otellerde, hastanelerde duş başlıklarında, su filtrelerinde gece birikip çoğalarak banyo yapma ya da el yıkama sırasında insanlara bulaşabilir. Lejyonella hem sulu hem de filtre ortamında çoğalabildiğinden, klima da havadaki bütün nemi alıp yoğuşturarak su haline getirdiğinden, lejyonellanın büyüyüp çoğalması için en uygun ortam klimalardır. Klima aracılığıyla temiz hava üflenirken, çoğalmış olan lejyonellanın da ortama yayılmasından dolayı bu hastalığa klima hastalığı deniliyor. Solunum yoluyla alınmasının yanı sıra banyo ya da el yıkama esnasında ağız yoluyla da alınabiliyor. Sonuçta bakterinin giriş yeri, üst solunum yoludur. Eğer depo sularının ısısı 70 dereceye çıkarılırsa, lejyonella orada ölüyor ve sonra verildiği ortamlarda, duş başlıklarında üremesi mümkün olmuyor."
Yaşlılar ve çocuklar için daha riskli
Lejyonella bakterisinin üst solunum yoluyla vücuda girmesi durumunda çok ağır bir alt solunum yolu enfeksiyonuna yol açtığını belirten Doç. Dr. Sönmezoğlu, hastalığın seyrini şöyle özetliyor:
"Lejyonelle bakterisinin yerleştiği yer alt solunum yoludur. Akciğerin parankimine (dokusuna) yerleşir ve bütün akciğeri içine alan şiddetli bir bakteriyel enfeksiyon oluşturur. Bu enfeksiyon, özellikle 60 yaş üzerinde kişilerde, altta başka bir akciğer hastalığı varsa, şiddetli bir zatürre şeklinde seyredip ölüme yol açabilir. Zamanında tam konulması ve tedavi edilmesi çok önemlidir. Ayrıca küçük çocuklarda da risklidir. Ama her yaş grubunda da enfeksiyon yapabildiği bilinmelidir. Yaptığı zatürre tipi, tüm diğer zatürrelerden çok farklıdır. Titremeyle yükselen çok şiddetli bir ateş, genel durum bozukluğu, kas ağrıları, yorgunluk, halsizlik, balgamlı veya kuru şiddetli bir öksürük, soluk alma zorluğu, hastalığın belirtilerindendir. Soluk alma zorluğu, kısa sürede kişiyi solunum yetersizliğine sokar ve ölüme götürür. Lejyonella bakterisi, bizim yaptığımız rutin zatürre tetkiklerinde üremez ve görünmez. Tipik olmadığından at i pik bakteri yaptığı zatürreye de aiipik zatürre denilir, örneğin normalde hastanın ateşi çok yüksekken, nabzın da çarpıntıyla birlikte eşlik etmesi gerekir, ancak lejyonellada nabız düşer, ateş yükselir."
Böyle atipik ve kısa sürede solunum yetersizliğinden ölüme götürebilen
ağır tabloda, kısa sürede tanı konulup tedavi etmenin önemine değinen Doç. Dr, Sönmezoğlu, "Rutin akciğer enfeksiyonlarında kullandığımız antibiyotikler, lejyonella bakterisinde etki etmiyor. Makrolit grubu antibiyotik tedavisi uyguluyoruz" diyor.
Klima ve su depolarının düzenli bakımı hayati öneme sahip
Toplu taşıma araçlarında, iş yerlerinde, hastanelerde, kapalı sosyal alanlarda pek çok evde bulunan ve hayatımızın bir parçası haline gelen klimaların lejyonella ve başka bir çok enfeksiyon hastalığı için bir risk olduğuna işaret eden Doç. Dr, Sönmezoğlu, "Klima, konfor sağlamakla birlikte enfeksiyon da dağıtan bir araçtır. O yüzden korunma tedbirleri almak gerekir. Klimaların her sezonun başında bakımdan geçirilmesi ve rutin aralıklarla filtre dezenfeksiyonu yapılması gerekir. Böylece birikmiş olan lejyonellalann etrafa yayılması önlenmiş olur. Ayrıca mümkün olduğunca depo sularının 70 derecenin üzerine çıkanlması gerekir" diyor.
FACEBOOK YORUMLAR