Karbonhidrata karşı bitmeyen savaş
Karbonhidrata karşı bitmeyen savaş
Dr Robert Atkins´in New York´ta ölümünün üzerinden 10 yıl geçti; ama Atkins diyeti hakkındaki tartışma hala sonuçlanmış değil.
Atkins´in kilo konusunda dikkatli olmak isteyenlerin beynine kazıdığı şey "Karbonhidrat şişmanlatır" cümlesi oldu.
Ekmeğin, makarnanın ve patatesin kilo yaptığından söz ediyor.
Atkins diyeti ilk olarak 1972´de ortaya çıktı ama Dr. Atkins´in Yeni Diyet Devrimi adıyla 2002´de yayımlanan ikinci kitabıyla birlikte popüler hale geldi.
Karbonhidratın asgariye indirilmesini salık veren ve yüksek proteine dayalı bu diyet et, yumurta, peynir, balık gibi proteinli yiyeceklere sınır koymuyordu.
Atkins, fazla miktarda karbonhidratın kandaki şeker seviyesini yükseltmesi sonucu salgılanan insülin hormonunun, vücudun bu şekeri dokularda yağ olarak depolamasına yol açtığını söylüyordu.
Bu diyet, vücudu karbonhidrat yoksunluğuna itmeyi, böylece enerji için mevcut yağın yakılmasını içeren ve ketosis olarak adlandırılan sürecin başlatılmasını öngörüyordu.
Atkins 15 milyon sattı
Atkins diyetinin en popüler olduğu 2003´te sadece İngiltere´de üç milyon kişi bu diyeti denemişti. ABD´de her 11 kişiden biri bu diyeti yaptı.
Ünlüler arasında ise bu diyetin en sadık takipçileri arasında Jennifer Aniston, Demi Moore ve Catherine Zeta-Jones var.
Neredeyse altı yıl boyunca New York´ta en çok satan 10 kitap listesinde kalan Atkins´in kitabı dünya genelinde 15 milyon adet sattı. Düşük karbonhidratlı bira ve ekmek gibi ürünler üretilmeye başlandı.
ABD´de buğday ve patates tüketiminin düştüğü, et tüketiminin ise arttığı bildirildi.
Ama bu diyetin keskin muhalifleri de vardı. Atkins diyetinin böbreklere zarar verdiği, ruh halini olumsuz etkilediği, diyabeti tetikleyebileceğine dair haberler yapıldı.
Bu araştırmaları yalanlayan karşıt haberler çıktı sonra. "İki araştırma Atkins diyetinin kalbe yararlı olduğunu gösteriyor", "Ünlülerin diyeti güvenli ve etkili bulundu" türünden haberler yayımlandı.
Atkins´in önerileri geleneksel beslenme uzmanlarının az yağlı - yüksek karbonhidratlı beslenme önerilerine ters düşüyordu.
Muhalifleri Atkins´in 2002´de geçirdiği bir kalp krizini kötü diyetin kanıtı olarak sundu. Atkins iddiaları reddetti.
Geleneksel yaklaşım eleştiriliyor
Ölümünün üzerinden 10 yıl geçse de düşük karbonhidratlı diyetler konusundaki fikir ayrılıkları devam ediyor. Resmi sağlık kurumları beslenmemizde karbonhidratın üçte bir yere sahip olduğunu söylüyor.
ABD´de tavsiye edilen dengeli beslenme önerileri ise meyve, sebze, tahıl, protein ve süt ürünleri olarak porsiyonu beş gruba ayırıyor.
Fakat bazı beslenme uzmanları bu geleneksel yaklaşımı eleştiriyor.
Diyet Tuzağına Düşmeyin adlı kitabın yazarı John Briffa, düşük karbonhidratlı diyetlerin, zayıflama konusunda az yağlı ve kalori sınırlaması getiren diğer diyetlere üstünlüğünü kanıtlayan çok sayıda bilimsel araştırma olduğunu belirtiyor.
Briffa, "İnsanlar giderek buna ilgi duyuyor; doktorun, diyetisyenin, gıda sanayii ile bağlantılı beslenme kuruluşlarının ya da hükümetlerin tarihi geçmiş bilim dışı görüşlerine değil" diyor.
Aktris Gwyneth Paltrow geçen hafta yayımladığı yemek kitabı ile diyetisyenlerin gazabını üzerine çekti. Kitapta Paltrow, düşük kalorili ve glutensiz bir diyet öneriyor ve ekmek, makarna, pirinç gibi yiyecekleri çocuklarından uzak tuttuğunu söylüyordu.
Onu eleştirenler çocuklarının "besin yoksunluğu riski" taşıyacağını ve "doğru düzgün düşünemeyeceklerini" iddia ediyor. Fakat taraftarları, aynı besin maddelerinin bu nişastalı karbonhidratlı yiyeceklerden çok daha iyi bir biçimde başka besinlerden sağlanabileceğini iddia ediyor.
´Verilen kilolar geri alınıyor´
Birçok beslenme uzmanı Atkins diyetinin kısa vadede işe yaradığı konusunda hemfikir.
Beslenme uzmanı ve diyetisyen Nicole Berberian, "Atkins, kilo kaybetme bakımından hızlı sonuç veriyor, ama diyet bırakıldığında verilen kilolar geri alınıyor" diyor.
Birçok kişi bir besin grubunun neredeyse tümüyle beslenme rejiminden çıkarılmasına karşı çıkarken bazıları da uzun vadede bunun pratik olmadığını ifade ediyor.
Atkins´e yönelik bir başka eleştiri ise düşük karbonhidratlı diyetlerin kalp hastalıkları riskini artırdığı yönünde. Ancak taraftarlar bu iddianın bilimsel çalışmalarla doğrulanmadığını belirtiyor.
Ama üzerinde görüş ayrılıkları olan tek diyet Atkins değil. Herkesin işine yarayacak bir diyet olsaydı milyarlarca dolarlık bir sektör olan diyet endüstrisi olmazdı.
Sihirli çözüm yok
Diyetisyen Sian Porter, insanların sihirli çözümler aradığını, ancak herkese uyacak bir diyet türünün bulunmadığını söylüyor.
"Diyetler moda gibidir, fakat kalıcı değişikliklere gitmeke gerekir. Ayrıca yenen şeyler işin sadece yarısını oluşturur, diğer yarıda ise fiziksel aktivite gelir."
Kalori ve Korse kitabının yazarı Louise Foxcroft´a göre, Atkins´in kilolu ve doktor olmasının diyete kişisel bir özellik kattığını ve birçok kişinin gözünde "geçerlilik" kazandırdığını belirtiyor.
Porter ise ikinci kitabının internetin çıktığı döneme denk gelmesi nedeniyle Atkins´in zamanlama bakımından avantajlı olduğunu ifade ediyor.
Ancak Leeds Metropolitan Üniversitesi´nde obezite ve spor profesörü olan Paul Gately, Atkins benzeri düşük karbonhidratlı diyetlerin kamuyounda basit ve karmaşık karbonhidratlar konusunda bir yanlış algıya neden olduğunu söylüyor.
Diyet bilimin diğer alanları gibi değil. Ne okursak okuyalım, ne tür rakip teoriler olursa olsun, destek oranı ne olursa olsun her birey yeme konusunda kendi sözde bilimsel deneyini gerçekleştiriyor.
Kendisini zayıflatan şeyleri onaylıyor. Ve doktor ve beslenme uzmanlarının yanı sıra sıradan insanların da beslenmeye dair önerilerine kulak veriyor.
FACEBOOK YORUMLAR