"Kalkınma ajansları yeniden yapılandırılmalı"

AK Parti MKYK Üyesi Günay: "Türkiye'de AB'ye uyum sürecinde kurulmuş olan kalkınma ajansları yeniden yapılandırılmalı, bölgeyi tanıyan, inovasyon ve proje yönetimi konusunda uzman personelin sahada aktif rol alması gerekmektedir" "Ülke olarak geliştirebileceğimiz ve rekabet avantajını fiyat ve benzeri sürdürülebilir olmayan özellikler bazlı değil ürün bazında geliştirdiğimiz yeniliklerle sürdürülebilir şekilde sağlayabileceğimiz sektörlere yönelmemiz gerekmektedir"

"Kalkınma ajansları yeniden yapılandırılmalı"
Editör: Turkinfo.nl
17 Ocak 2017 - 05:07
AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay, AB uyum sürecinde kurulan kalkınma ajanslarının yeniden yapılandırılması gerektiğini belirtti.

Günay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2007-2009 küresel finans krizi ve sonrasında yaşanan avro krizi sürecinin, 58 ülkenin ulusal inovasyon verimliliğini nasıl etkilendiğini, veri zarflama tekniği kullanarak incelediğini söyledi.

"Global Kriz Döneminde Ulusal İnovasyon Verimliliği" adlı çalışmasının, hem ülke sayısı hem de kapsadığı dönem açısından literatürdeki en kapsamlı araştırma olduğunu ifade eden Günay, Global İnovasyon Endeksi'nden farklılaşarak, ülkeleri, Dünya Bankasının 2014 verilerine göre, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ve kişi başına düşen GSYH bazında gruplandırarak ele aldığını anlattı.

Her grubun kendi içerisindeki verimliliğini hem girdi hem çıktı odaklı olarak araştırdığını anlatan Günay, ülkelerin performanslarını kriz öncesi, kriz dönemi ve sonrasında görebilmek için 2000-2014 yılları baz alarak uyguladığını ifade etti.

Günay, günümüz koşullarında firmaların etkinlik ve verimliliklerini arttırmalarının, ulusal ve uluslararası rekabet açısından en önemli unsur haline geldiğini bildirdi.

"Bilgi çağı"nda, bilişim ve iletişim teknolojilerinin hızla geliştiğini anlatan Günay, "Bilgi odaklı ekonomide inovasyon ve Ar-Ge en önemli girdi olarak ele alınır. Bunları üretecek ise nitelikli insan kaynağıdır. Bu, hem firma düzeyinde hem de ülke düzeyinde geçerlidir. Bu nedenle mevcut girdiyle en fazla inovasyon çıktısını elde etmek bir ülkenin en önemli hedefi olmalıdır." diye konuştu.

Günay, çalışmada, doğrudan yabancı sermaye girişinin, Ar-Ge harcamalarının, her 1 milyon nüfusa düşen araştırmacı sayısının, internet kullanımı, kişi başına düşen elektrik kullanımı ve her bir petrol kilogramının başına üretilen GSYH girdi olarak kullanıldığını belirterek, "Her 1 milyon nüfusa düşen patent ve yayın, ISO 9001 sertifika sayısı ve yüksek teknoloji ihracat miktarı çıktı olarak kullanıldı. Bu çalışmada, düşük verimlilik denildiğinde anlatılmak istenilen olgu şudur; ülke ya aynı miktar girdiyle daha fazla çıktı üretebilirdi ya da aynı miktar çıktıyı üretmek için kullandığından daha az girdi kullanabilirdi." ifadelerini kullandı.

- "Stratejiler örnek alınarak, revize edilebilir"

Günay, Türkiye'nin GSYH'ya göre sınıflandırıldığında kendi grubunda Arjantin ile beraber inovasyon verimliliğinde düşük sıralarda yer aldığının görüldüğünü belirterek, alternatif yaklaşım olarak ülkelerin kişi başına düşen GSYH'larına göre gruplandırıldığında, Türkiye'nin kendi grubunda Brezilya ve Romanya ile birlikte son sıralarda yer aldığını bildirdi.

2008'de yaşanan küresel krizin ülkelerin inovasyon verimliliğini olumsuz etkilediği ifade eden Günay, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin bu verimliliği artırmak için aynı gruplarda bulunan, benzer ekonomik ve sosyal dinamikleri barındıran ve daha verimli olduğu görülen ülkelerin uygulamış oldukları stratejiler örnek alınarak, kendi ülkemizin ihtiyaçları ve dinamikleri doğrultusunda revize edilerek uygulamaya konulabilir. Genel olarak bakıldığında, verimli olan ülkelerin belirlemiş oldukları politikaları uzun bir dönem boyunca uygulamada tuttukları gözlemlenmiştir. Örneğin, avro krizi sürecinde Ar-Ge bütçelerinde kesintiye giden İngiltere, Hollanda, Portekiz ve İspanya gibi ülkeler olmasına rağmen, Almanya 2005'te başlatmış olduğu KOBİ desteklerini 2011'de iki katına çıkarmıştır."

- "Kalkınma ajansları yeniden yapılandırılmalı"

Günay, inovasyon verimliliğini artırmada önemli diğer bir politikanın ise öncelikli sektörlerin iyi belirlenmesi olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin ihracatında yüksek payı olan sektörlerin yanında farklı sektörlere yönelmesi gerektiğini anlatan Günay, şöyle devam etti:

"Ülke olarak geliştirebileceğimiz ve rekabet avantajını fiyat ve benzeri sürdürülebilir olmayan özellikler bazlı değil, ürün bazında geliştirdiğimiz yeniliklerle sürdürülebilir şekilde sağlayabileceğimiz sektörlere yönelmemiz gerekmektedir. Bunun için de Hindistan, Şili ve Meksika'da kurulmuş olan mikro ve küçük ölçekli şirketlerin gelişimini hedefleyen kurumların stratejileri incelenmelidir. Türkiye'de AB'ye uyum sürecinde kurulmuş kalkınma ajansları yeniden yapılandırılmalı, bölgeyi tanıyan, inovasyon ve proje yönetimi konusunda uzman personelin sahada aktif rol alması gerekmektedir."

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!