Kadın Sağlığında Büyük Eşitsizlik! Kadınlar, erkeklere kıyasla daha uzun süre hastalıklarla mücadele ediyor!

Kadınlar Gereksiz Yere Daha Uzun Süre Kötü Sağlık Koşullarında Yaşıyor

Sağlık alanındaki cinsiyet eşitsizliğini kapatmak için hâlâ atılması gereken büyük adımlar var. Bu nedenle, Erasmus MC’de yeni bir araştırma merkezi açıldı. Bir gün sonra, Kraliçe Máxima ve Sağlık Bakanı Fleur Agema, Amsterdam UMC’de bu konuda konuşma yapacak.

Kadınlara özgü hastalıkların teşhis edilmesi yedi ila sekiz yıl sürebiliyor. Kısa süreli iş gücü kaybının %10’u adet düzensizliklerinden kaynaklanıyor. Her yıl yaklaşık 90.000 kadın menopoz semptomları nedeniyle işten uzak kalıyor. Ayrıca, kadınlar yaşamlarının önemli bir bölümünü erkeklere kıyasla daha kötü sağlık koşullarında geçiriyor.

Tıp uzmanları ve araştırmacılar, bu verilerin kadın sağlığına daha fazla dikkat verilmesi gerektiğini gösterdiğini belirtiyor. Üstelik, bu sorunların çoğu çözülebilir nitelikte. Amsterdam UMC'de kadınlara özgü hastalıklar üzerine araştırmalar yapan Profesör ve jinekolog Judith Huirne, “Bu konulara önem verildiğinde, araştırmalara yatırım yapıldığında ve özel tedaviler geliştirildiğinde büyük ilerlemeler kaydedilebilir” diyor.

Tıp Bilimi Geleneksel Olarak Erkeklere Odaklandı

Dahiliye uzmanı Jeanine Roeters van Lennep’e göre, tıp bilimi tarihsel olarak erkekler üzerinden şekillenmiştir. Geçmişte doktorlar ve araştırmacılar çoğunlukla erkekti ve klinik deneyler genellikle erkek hastalar üzerinde yürütülüyordu. Van Lennep, Erasmus MC’de kurulan Hollanda Kadın Sağlığı Araştırma ve İnovasyon Merkezi’nin kurucularından biri.

Kadınlara özgü rahatsızlıklar, örneğin adet düzensizlikleri veya menopoz belirtileri, uzun süre göz ardı edildi. Dahası, hem erkekleri hem de kadınları etkileyen hastalıklar bile kadınlarda farklı belirtiler gösterebilir. Van Lennep, özellikle kalp-damar hastalıklarının kadınlarda erkeklerden farklı ilerlediğine dikkat çekiyor. Ancak, bu konuda yeterince araştırma yapılmadığını belirtiyor.

Kadınlar Kronik Hastalıklardan Daha Fazla Etkileniyor

Kadınlar, tıpta erkek odaklı yaklaşım nedeniyle kronik hastalıklarla erkeklerden %25 daha uzun süre yaşıyor. Ancak Van Lennep, cinsiyetler arasındaki bu farkın en az yarısının daha fazla araştırma ve kadınların bu araştırmalara daha fazla katılımıyla kapatılabileceğini belirtiyor.

Ayrıca, yapay zekâ (AI) kullanımının tıpta giderek artması konusunda uyarıda bulunuyor. Çünkü birçok tıbbi veri, erkek hastalar üzerinde yapılan araştırmalara dayanıyor. Bu nedenle, yapay zekâ destekli tıbbi analizler de erkekler için optimize ediliyor ve kadınlar açısından daha az doğru sonuçlar verebiliyor.

Kadın Hastalıklarının Teşhisi Çok Geç Konuluyor

Jinekolog Judith Huirne’ye göre, kadınlara özgü hastalıklar yıllardır yeterince ciddiye alınmadı. “Bu rahatsızlıklar uzun süre sadece ‘kadın hastalıkları’ olarak görülüp normalleştirildi. Ancak, bu hastalıklar o kadar ciddi olabilir ki kadınlar işlerinden veya günlük yaşamlarından uzak kalabiliyor” diyor.

Araştırmalar, 18 ile 65 yaş arasındaki her kadının en az bir veya iki kadın sağlığı problemi yaşadığını gösteriyor. Huirne, “Bunca yıl bu sorunları göz ardı etmemiz ve yeterli araştırma yapmamamız gerçekten inanılmaz” diyor. Hollanda Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Derneği (NVOG) ile yürüttükleri araştırmalar da bu durumu doğruluyor.

Daha da endişe verici olan şey, kadınların doğru teşhis almasının ortalama yedi ila sekiz yıl sürmesi. Bu gecikme, birçok kadın için ciddi sonuçlar doğurabiliyor.

“Örneğin, bazı kadınlar her ay düzenli olarak ağrılar nedeniyle işten uzak kalıyor. Ancak yanlış uzmanlara yönlendirildikleri için yıllarca yanlış teşhis konabiliyor. Hatta bazıları depresyon teşhisiyle psikiyatriye sevk ediliyor. Oysa bu sorun, hormonal bir bozukluktan kaynaklanıyor olabilir ve nispeten kolay çözülebilir” diyor Huirne.

Kadın Sağlığına Yapılan Her Yatırım, Ekonomiye Katkı Sağlıyor

NVOG ve Women Inc. tarafından yapılan araştırmalar, kadın sağlığına yönelik yatırımların ekonomik açıdan da büyük kazanç sağlayacağını ortaya koyuyor. Huirne, "Kadınların adet döngüsü, menopoz, kalp hastalıkları ve ruh sağlığı problemlerine özel bir sağlık yaklaşımı benimsendiğinde, hastalık izinlerinin azalmasıyla yıllık 7 milyar euro tasarruf edilebilir” diyor.

Ayrıca, kadınların kritik sektörlerdeki rollerini sürdürebilmeleri gerektiğine dikkat çekiyor. "Sağlık sektöründeki çalışanların %80'den fazlası kadın. Zaten personel sıkıntısı çekerken, bu kadınları kaybetmeyi göze alamayız” diyor.

Van Lennep de bu görüşe katılıyor. "Migren, kadınlarda daha yaygın görülüyor. Menopoz semptomları da kadınların uzun süre iş gücünden uzak kalmasına neden olabiliyor. Ölümcül olmasa da bu sorunlar ekonomik kayıplara ve yaşam kalitesinin düşmesine yol açıyor. Üstelik, çözülebilecek problemler bunlar" diyor.

Ancak, bu sorunları çözmek için daha fazla kaynak ve kapasiteye ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. "Bu noktada siyasilerin devreye girmesi gerekiyor. Kadın sağlığı araştırmalarına ayrılan bütçe, beş yıla yayılan 15 milyon euro civarında. Bu, kadın başına yaklaşık 33 cent düşüyor. Bu miktarla ciddi bir ilerleme kaydedemeyiz."

Huirne, şu ana kadar verilen desteği değerli bulduğunu ancak bunun yeterli olmadığını vurguluyor. "Bu sorunları gerçekten çözebilmek için uzun vadeli bir stratejiye ve yeterli finansmana ihtiyacımız var" diyor.

Özetle: Kadın Sağlığına Yatırım Şart!

Kadınlar, erkeklere kıyasla daha uzun süre sağlık problemleriyle yaşamak zorunda kalıyor. Bunun en büyük nedeni, tıbbın tarihsel olarak erkekler üzerine odaklanması. Ancak araştırmalar gösteriyor ki, kadın sağlığına yönelik özel çalışmalar hem bireysel yaşam kalitesini artıracak hem de ekonomik kayıpları azaltacaktır. Sağlık politikalarının bu gerçekler doğrultusunda yeniden şekillendirilmesi büyük önem taşıyor.

©TURKİNFO.NL