Reklam

İşte kısırlığın dört nedeni

İşte kısırlığın dört nedeni

İşte kısırlığın dört nedeni
Editör: Turkinfo.nl
16 Kasım 2009 - 10:40
Reklam
Reklam

Nilgün Yıldız yazıyor-Hurriyet


Bugünlerde çiftlerin en büyük sorunlarından biri de çocuk sahibi olamamak. Bir yanda tüp bebek merkezleri ihtiyaca cevap vermek için artarken bir yanda da çiftler kısırlığın nedenlerini merak ediyor. Uzmanlara göre kısırlığın en önemli nedeni modern yaşamın etkileri. Peki modern yaşam nasıl oluyor da yatak odasına kadar girip karı koca arasına girebiliyor?


Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye´de 2 milyon kişi kısır. Aynı zamanda Türkiye´de kısırlık giderek artıyor.

150bin çift ise çocuk sahibi olmak için tedaviyi bekliyor. Yüzyıllardır süregelen ve mutluluğun anahtarı olarak görülen çocuk sahibi olmak nasıl oluyor da bu kadar zor bir hal aldı? Modern yaşam gerçekten doğurganlık üzerinde bu kadar etkili mi? Bu soruların cevabını Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe’den aldık.



32 yaş sonrası riskli


Modern yaşam öncelikli olarak çiftlerin çocuk sahibi olmasını nasıl etkiliyor?


Öncelikle iş yaşamı nedeniyle kadınlar hamile kalma yaşlarını geciktiriyorlar. Modern yaşamın doğurganlık üzerindeki en önemli etkisi bu. Doğurganlık 20-25 yaş arasında maksimum seviyede olur. 25 yaşından sonra özellikle de 32 yaşından sonra ise inişe geçiyor.


Nasıl fark ediliyor?


 Örneğin kadın ilk çocuğuna hamile kalmak için sadece 1 ay uğraşırken ikinci çocuğuna hamile kalmak için 6 ay deniyor fakat hamile kalamıyor. Peki, ilk çocuğu kaç yaşında 10 yaşında. Aradan 10 yıl geçtiği için doğurganlık azalıyor. Bu nedenle yaş faktörü nedeniyle hamileliği geciktirmek doğurganlığı direkt olarak artırıyor. Buradan çıkan sonuç ise hamileliği geciktirmek zorunda kalanlar doğurganlık ölçümlerini yaptırmak zorundalar. Ultrasonla yumurtalıklara bakılıyor ve adet kanamasının üçüncü gününde kan alımıyla doğurganlığın ne düzeyde olduğu saptanabiliyor. Yaşına göre doğurganlık iyi seviyede ya da doğurganlık azalmış sonucu çıkabiliyor.


Obeziteye dikkat!


Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe


Beslenmenin doğurganlık üzerinde direkt etkisi var mı?


Modern yaşamın beraberinde getirdiği bir diğer sorun da beslenmedir. Beslenme alışkanlıklarının getirdiği en önemli sorun obezitedir. Obezite doğurganlığı azaltma olmasa da yumurtlamayı baskılamaya neden olur. Kilo fazla oldukça yumurtlama da o kadar az olur. Yani bir kadın yılda 12 kere yumurta üretiyorsa 12 defa doğurganlıkla karşılaşıyor demektir. Eğer obezite sınırına gelmişse bu doğurganlık yüzde 50’ye kadar azalmış olur.


Cep telefonu dengeyi bozuyor


Cep telefonu, bilgisayar gibi elektronik aletlerin ne tür etkisi bulunuyor?


Modern yaşamın getirdiği diğer şeyler ise etraftaki radyasyondur. Etraftaki radyasyon ne yapar ve etrafta gerçekten çok ciddi bir radyasyon var mı buna bakmak lazım. Çok ciddi bir anlamda radyasyon yok. Radyasyon olarak tanımladığımız şey röntgen çekilirken alınan radyasyondur. X ışını vücudun dengesini kalıcı olarak bozabiliyor. Elektromanyetik dalga dediğimiz şey ise vücudun dengesini kalıcı olarak bozmuyor fakat dengeyi sarsabiliyor. Cep telefonu, uzaktan kumada, internet bağlantıları gibi yüzlerce elektronik kaynakla karşı karşıyayız. Bunların arasında en tehlikeli olanı ise cep telefonudur. Cep telefonu giderek yaygınlaşıyor. Cep telefonu kullanımında kısıtlama getirmek gerekiyor. Elektromanyetik kaynaklar arttıkça yumurtlamayı ve yumurtanın kalitesini bozabilir. Şu an için kanıtlanmış bir bilgi yok. Erkekte ise sperm şekil bozukluğu, hareket azlığı ve miktar azlığı yapabilir. Mümkün olduğu kadar klasik şeylere yönelmek lazım. Örneğin evde cep telefonu yerine normal telefonla konuşmak gerekir.


Hazır gıdaların doğurganlığı azalttığı doğru mu?


Gıdalar dördüncü nedendir. Özellikle hormonlu gıdalar. Hormonlu gıdalardan özellikle östrojen yani kadınlık hormonu alıyorsunuz. Bu hormon erkeklerde göğüs büyümesine neden olabilir, kadınlarda da yumurtlamayı kesebilir. Mümkün olduğu kadar doğal ürünlerle, mevsim sebzeleriyle beslenme gerekir. Kışın domates yemenin bir anlamı yok.


Düşük oranlarının artmasının nedeni teknoloji olabilir mi?


Düşük oranlarının artması, tüp bebek oranlarının artmasının en önemli nedeni teknoloji değil de insanların geç yaşta hamile kalmasıdır. 35 yaşında hamilelik başladığı zaman bunun düşükle sonuçlanması yüzde 20-25 arasındadır. 35 yaşında çocuk doğurmak için çabalayan bir çiftin başarıya ulaşması bir yıl sonunda yüzde 50’lilerde, 25 yaşında bir çiftin yüzde 85’lerdedir. Teknolojinin tabii ki etkileri oluyor fakat tamamen bu sebepten oluyor demek de çok doğru değil.


Stresin ne tür bir etkisi bulunuyor?


Çalışma saatlerinin uzaması, trafik stresinin yaşanması gibi koşullar yorgunluk olarak geri dönüyor. Yorgunluk da cinsel arzuyu azaltıyor ve cinselliğe ayrılan süreyi azaltıyor. Vücudu yorduğu için yumurtlama fonksiyonlarını da azaltıyor. Erkekte ereksiyon kaybına nende oluyor.


Doğum kontrol hapları aklandı


Doğum kontrol hapları kısır yapıyor mu?


Doğum kontrol hapları kısır yapmaz sadece 5 yıl boyunca doğum kontrol hapı kullanan bir kadın hemen hamile kalamazsa bunu doğum kontrol hapına bağlar oysa ki 5 yıl içerisinde doğurganlık azalmıştır.



Amerika’daki en önemli sorun


Cinsel yolla bulaşan hastalıklar kısır yapabilir mi?


Cinsel yolla bulaşan Klamidya ve Gonore bakterisi tüplerde tıkanıklığa neden olabiliyor. Erkeklerde de kanallarda tıkanıklık yapabiliyor. Tüplerde tıkanıklık olunca yumurta hücresini rahim içine aktaran döllenmenin gerçekleştiği yollarda tıkanıklık olduğu için sperm ve yumurta hücresi karşılaşamadığı için gebelik oluşamıyor. Amerika’da bu sorun birinci sıradaki kısırlık nedeni oluyor.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!