Hollanda'ya Sığınma Başvuruları Yarı Yarıya Düştü!

Sığınma Başvuruları Yarıya Düştü: Özellikle Suriyelilerde Büyük Azalma

Bu yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre Hollanda’da sığınma başvurusunda bulunan kişi sayısında büyük bir düşüş yaşandı. Hollanda İstatistik Kurumu (CBS), sığınma başvurularının yarı yarıya azaldığını açıkladı.

Düşüşün en çok Suriye, Irak ve Yemen’den gelen ilk sığınma taleplerinde görüldüğü belirtiliyor. Aynı şekilde Türkiye ve Eritre'den gelen sığınmacı sayısında da azalma var. Ancak aile birleşimi kapsamında gelen 'takipçi sığınmacılar' (nareizigers) sayısında artış gözlemlendi.

Veriler, Göç ve Vatandaşlık Dairesi (IND) kaynaklarına dayanıyor.

Avrupa Genelinde Benzer Eğilim

Sığınmacı sayısındaki bu düşüş yalnızca Hollanda’ya özgü değil; Avrupa genelinde benzer bir eğilim mevcut. Özellikle Almanya’da, Suriyeli sığınmacı sayısında ciddi bir azalma yaşanıyor.

CBS araştırmacısı Tanja Traag, bu düşüşün uzun süredir devam eden bir trend olduğunu ifade etti. Ancak bu azalmanın nedenine dair net bir açıklama yapmak zor. Traag, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın yönetimde kalmasının bu durumu etkileyebileceğini öne sürerken, Yemen ve Irak’tan gelenlerdeki düşüşün siyasi durumla doğrudan ilişkili olmayabileceğini belirtti.

Göçmen politikalarındaki değişiklikler ve Avrupa’daki gelişmeler de önemli etkenler arasında. IND, Suriye’deki siyasi değişikliklerin sığınma başvurularındaki azalmada etkili olduğunu vurgularken, şu anda Suriyeli başvurular hakkında karar alınmadığını bildirdi. Çünkü mevcut yönetimle birlikte ülkenin geri dönüş için güvenli olup olmadığı henüz netlik kazanmış değil.

Avrupa Sınır Koruma Ajansı Frontex ise, dış sınır kontrollerinin sıkılaştırılmasının bu düşüşte önemli rol oynadığını belirtiyor.

Tunus Anlaşması ve Göç Kontrolü

Avrupa Birliği, göçmen akışını kontrol altına almak amacıyla bazı ülkelerle anlaşmalar yaptı. Örneğin, 'Tunus Anlaşması' kapsamında, Tunus'a sınır güvenliği ve ekonomik destek karşılığında göçü sınırlandırma görevi verildi. Bu tür anlaşmalar, Tunus ve Libya üzerinden Avrupa’ya gelen göçmen sayısının yarıdan fazla azalmasına katkı sağladı.

Uzun yıllardır Suriyeliler, iç savaş nedeniyle Hollanda’ya en fazla sığınma başvurusunda bulunan grup olarak öne çıkıyordu. Geçen yılın ilk çeyreğinde yaklaşık 3000 Suriyeli başvuruda bulunurken, bu yıl sayı 900’e düştü.

Iraklılarda ise düşüş daha da dikkat çekici: Geçen yıl 1200 başvuru yapılırken, bu yılın ilk çeyreğinde sadece 110 başvuru gerçekleşti.

Bu yılın ilk çeyreğinde Suriyelilerin ardından en fazla sığınma başvurusunu yapanlar 325 başvuruyla Türkler ve 235 başvuruyla Eritreliler oldu.

“Tarihin En Sert Sığınma Politikası” mı?

Bazı göç uzmanları, bu düşüşün “Hollanda tarihinin en sert sığınma politikası” sonucunda olduğunu sorguluyor. Onlara göre bu azalma, Avrupa genelindeki sığınma başvurularındaki düşüşle daha çok ilişkili. IND Direktörü Rhodia Maas da Suriyelilerin ülkeden ayrılma ihtiyacı hissetmemelerinin olumlu bir gelişme olduğunu ifade etti.

Ancak Maas, halen 50.000 kişinin başvurusunun karara bağlanmayı beklediğini, bu yükün azaltılması için yoğun şekilde çalışıldığını fakat zaman alacağını da sözlerine ekledi.

CBS araştırmacısı Traag, takipçi sığınmacılardaki artışı doğal bir süreç olarak değerlendiriyor: “Bu kişiler, daha önce gelen akrabalarının yanına belirli bir gecikmeyle geliyorlar. Suriyeliler bu grupta da başı çekiyor.”

COA: Barınma İhtiyacı Devam Ediyor

Sığınmacı Barınma Kurumu (COA), Ter Apel başvuru merkezindeki yoğunluğun azalsa da ülkede genel barınma ihtiyacının hâlâ yüksek olduğunu vurguladı.

15 Mayıs itibariyle Ter Apel çevresindeki 'acil gece barınma' uygulaması sona erecek. Bu uygulama kapsamında, başvuru merkezi dolduğunda sığınmacılar otobüslerle geceyi geçirecek başka yerlere taşınıyordu.

COA, bu pahalı sistemin Ekim 2024'ten bu yana kullanılmadığını ve ileride de ihtiyaç duyulmayacağını öngörerek sonlandırıldığını açıkladı.

Ancak bu karar, barınma ihtiyacının bittiği anlamına gelmiyor. COA, pek çok barınma yerinin hâlâ geçici ve pahalı olduğunu, çoğu zaman gerekli standartlara uymadığını belirtti. Bu nedenle, belediyelerin yeni barınma yerleri oluşturma konusunda iş birliği yapmasının önemli olduğuna dikkat çekildi.
©TURKİNFO.NL