Hollanda'nın Klompen'i ile Türkiye'nin Yemeni ve takunyası ile eşdeğer bir kültür

Örneğin, Türkiye ile Hollanda arasındaki kültür benzerlikleri...

Hollandalılar, başta lale soğanı olmak üzere 80 çeşit çiçek, seramik, tütün, mimari ve bazı müzik enstrümanlarını Türkiye'den kazanmışlardır.

İki ülkenin 400 yılı aşan ilişkilerinin devam ettiği de bir gerçektir.

Şu anda Hollanda'da yaşamakta olan 600 bini aşan Türk ve Türk kökenlinin, ülkeye kazandırdıkları da cabası...

Klompen

Hollanda'daki bir giysi kültürü, Türkiye'deki bir giysi kültürüne çok benziyor.

Nedir mi bu giysi?

Hollandalılar, klompen dedikleri tahtadan yapılmış bir nevi takunyaları 1200'lü yıllardan bu yana yoğun bir şekilde kullanırlar.

Bakınız, tarihçiler Hollandalılar'ın yoğunlukla kullandıkları klompen adlı takunyaları nasıl tanıtıyorlar.

''Pazar günü giyilen ayakkabıların üzerinde dinî motifler yer alırken işçilerin ayakkabılarının üzerinde hiç desen bulunmaz. Gelin ve damatların giydiklerinin üzerine sevgi motifleri ve isimler kazınır. Yüzyıllar boyunca her kesimden insanın statüsüne göre giydiği ayakkabıları, şimdilerde çiftlik evinde yaşayan çiftçiler giymeye devam ediyor. Geleneksel Hollanda ayakkabısı olan klompenler, yoksulların deri ayakkabı giyememelerinden yola çıkarak ilk önce düz sade tahta üzerine bağcıkların yerleştirilmesiyle bir çeşit takunya şeklinde ortaya çıkmıştır. El işçiliği olan bu ayakkabıların yapımı oldukça zahmetli. Makinaların olmadığı dönemde bir tahta ayakkabının yapımı beş saati buluyormuş. Günümüzde ise bu ayakkabıların yapımına makinelerle devam ediliyor. Birçok çeşidi olan klompenlerin üzerinde genellikle lale, yel değirmeni ve Hollanda bayrağı bulunuyor. Renkli ya da renksiz orijinal tahta renginde olan klompenlerde yaygın olarak Hollanda’yı temsil eden kırmızı, mavi, turuncu ve beyaz renk kullanılıyor. Renginden modelinden kişinin evli veya bekar olduğu ve mesleği gibi özelliklerini anlamak da mümkün. Amsterdam’a çok yakın olan Zaanse Schaans açık alanında, tahta ayakkabıların söğüt ağacından yapımı canlı olarak gösteriliyor ve yaklaşık üç dakikada bir tahta ayakkabı yapılıyor. Zanaatkarlar, ayakkabıların oldukça sağlıklı ve sağlam olduğunu belirtiyor ve bu ayakkabıların yün çorap ile giyilmesi gerektiğini tavsiye ediyor.''

Yemeni

Bizdeki yemeni, hayvan derilerinden yapılır.

Tabanı sığır veya manda derisinden, yüzü keçi derisinden, iç astarı koyun derisinden, iç tabanı keçi veya sığır derisinden, kenarları da oğlak dersisinden yapılan yemeniler, elbetteki çok değerli bir sanat eseridirler.

Takunya-Nalın

Bu ayakkabı çeşidi 1300'lerin başında, erkek ve dişi köylüler tarafından geleneksel olarak giyilen oymalı tahta ayakkabı çeşididir. Tarih boyunca geleneksel olarak köylü sınıfları tarafından giyilirdi, ancak yirminci yüzyılda moda ayakkabılar haline dönüştü.

Ahşap takunyalar Hollanda'da ortaya çıktı ve sonunda Fransa, İngiltere ve İskandinavya'ya yayıldı. Bu ayakkabı, Sanayi Devrimi Dönemi'nde Avrupa'daki en yaygın iş ayakkabısı oldu. Ahşap takunyanın tasarımı, ayakları ıslak ve soğuk elementlerden koruyacak kapalı bir ayakkabıya yönelik talepten gelişti.

Köylü sınıflarının hem erkek hem kadın üyeleri, sıcaklık ve koruma için tarih boyunca tıkanma takardı. Takunyaların sunduğu güçlü destek, madenciler, çiftçiler ve inşaat işçileri için ideal bir ayakkabı seçimi yaptı. Tahta takunya ayakkabılar, modaya göre daha faydacı olarak düşünülmüş, tarlalarda ve emek yoğun işlerde ve faaliyetlerde çalışma rahatlığı için giyilmektedir. Ayakları aşırı iklimlerde korudular. Ahşap takunyaların ilk tarihi boyunca, soylular üyeleri köylüler tarafından giyilen kıyafetlerle ilişkilendirildikleri için ahşap takılar kullanmazlardı.