Hollanda Türk gençlik vakfı

TÜRK GENÇLİK KULÜBÜ Vakfı Genel Merkezi (Hollanda), 19 Mayıs Atatürk´ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle bir kutlama mesajı yayımladı;

Büyük Atatürk´ün Türk milletini arkasına alarak Samsun’a çıkarak yaktığı Kuvayi Milliye ateşi ile bağımsızlık mücadelesini başlattığının 92. yıldönümünü coşkuyla kutluyoruz. 19 Mayıs 1919 günü Samsun´dan başlatılan hareket, Türk milletimizin azim ve kararlılığıyla tüm yurda dalga dalga yayılarak milli mücadele zafere ulaşmış; Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Gerçekleştirilen mücadele anti-emperyalist niteliğiyle dünya´nın diğer yerlerindeki emperyalist güçlerce ezilen ve sömürülen mazlum milletlere ve akraba Türk topluluklarına bir umut ışığı ve kahramanlık kaynağı olmuştur. Bu bakımdan ulusal niteliği yanında birde evrensel niteliği vardır.

Öte yandan; bugün, Hollanda topraklarında yaşayan vatandaşların etnik kökenlerine bakılarak uluslararası hukuka yaraşmayan çağdışı uygulama ve saldırılara maruz kalınmaktadır. İşte bu noktada, bizim halk olarak parlamento ve belediye meclislerine seçip gönderdiğimiz halk temsilciliği faaliyetlerini yürütmekle görevli bir “zübük politikacı” örneği sunmakta yarar var. Hollanda’da da Türk toplumunun zihnini bulandırmaya çalışan kimi hain odaklar; Türk toplumunu temsil yeterliliğini çoktan yitirmelerine rağmen, ortaya çıkıp gülünç ve bir o kadar garip yaklaşımlarıyla gündemi meşgul etmektedirler. Satılık olarak fiyatı suratında yazılı:

·         2.cumhuriyetçi Atatürk düşmanı,

·         mili ve manevi değerlerimize karşı saldırgan,

·         Türk toplumunun onurlu yaşam ve eşitlik talebinin yeminli düşmanı,

·         evrensel değerlerden bir haber,

·         çağın gelişimini kavramaktan oldukça uzak ve dolayısıyla çağdışı,

·         davranış ve eylemleriyle tescilli anti-demokrat ve

·         sözde toplumcu (sosyal demokrat) bu mahfillerin Hollanda Türk toplumundaki halini ve işlevini gençliğimiz ve halkımız haklı olarak sorgulamaktadır.

Haçlı zihniyetliyle kol kola, toplumuzun zihnini bulandırmaya çalışan, kalın enseli ama oldukça güdük fikirli “zübük politikacı” tiplemesi:

·         Kendince meçhul gerekçelerle Türk gençlerini suçlayıp “Çocukların MBO’yu (mesleki eğitim) bitiremedikleri ortamda, Atatürk mü bizi kurtaracak, Atatürk’ten bize ne” gibi cahilce yaklaşımları dinlendirebilen;

·         her konuyu aşmış sıra Türkiye’den gelen bir belediyeci heyet’e; kahraman Mehmetçiğimizi karalayarak dil uzatacak kadar “şuursuzlaşmış” bir çok örneğinin sıralanması mümkün olacak şekilde orta yerde tüm değerimizi ayaklar altına almakta kararlı olduğunu gösteren malum şahıslar gezinmektedir.

Yine aynı minvalde daha yakın bir tarih’te 14 Nisan 2011’de Hollanda Türk toplumun yönelik haber yapan bir yayın organında çıkan bir haber “tüm sorunlarımız çözüldü bir bu kaldı” veya daha kestirme yoldan “ne oluyoruz yahu!” dedirten cinstendi. Haber’de Rotterdam anakent belediye meclisinde sosyal demokrat olduğunu söyleyip her fırsatta dince kutsal saydıklarımızı ağzında sakız gibi çiğnercesine dilinden düşürmeyen; Hollanda Türk toplumuna sahip çıkmak veya sorunlarını çözmek yerine, Türk toplumunun kendisini sorunun ta kendisi olarak tarif edip “Türklerin eşcinsellikle ilgili konuşmak istemiyorlar. Hassasiyetle bu konunun ele alınmasına taraftar olduğu”nu dile getirerek “Türkler arasında bir tabu olan bu konu daha konuşulur bir hale getirilmesinden yana” olduğunu belirterek “Kuran´ da eşcinselliğe karşı bölümler olduğu”nu “Cinsel seçiminden dolayı bu kişileri dışlamak yanlıştır. Uyum kurslarına katılan kişilerin eşcinsellik hakkında dersler almasını faydalı olacaktır. Eşcinselliğin nasıl karşılanması gerektiği bu kurslar sayesinde daha açık olarak aktarılabilir” sözleri ve garip açılımlarıyla dikkat çekmiştir. Sormakta fayda var; kutsal dinimiz yüce İslam dahil tüm değer yargılarımızı kendi siyasi ikbali ve makam hırsı için istismar etmek ne kadar ahlakidir? Ne olursan ol, seni oralara taşıyan halka nankörlük etme. Hiç şüphe yok ki; Halk oraya taşımışsa indirmesini de bilir.

Ayrıca 19 Nisan 2011 tarihinde “Cemil topu at… tut Zeki tut…” başlığıyla konuyu köşesine taşıyan Hollanda Türk toplunun önde gelen yazarlarından Yavuz Nufel tarafından kendisine özgün bir şekilde değerlendirildi. Hollanda’da ve bilhassa Rotterdam’da temsil sıkıntısının belirtileri artık herkesin malumu bir tespit olarak açıkça yapılmaktadır.

Hollanda Türk gençliği ve toplumu; bu itibarini yitirmiş, sözde siyasetçi (halk temsilcisi), ilkesiz makam budalası şahısların hiç bir zaman yanında olmayacaktır.

Hollanda Türk gençliği değerlerine sahip çıkarak kendi kaderini tayin edecek, Büyük Atatürk’ün "Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız" ifadesiyle yoluna devam edecektir. Büyük Atatürk, Türk gençliğine olan sonsuz güvenini vurgulamış, geleceğin gençlere emanet olduğun ifade etmiştir. Büyük Atatürk rahat yatsın; Hollanda topraklarında onun mirasını omuzlamış ve kendine rehber edinmiş gençlik bıraktığı mirasın takipçisi olmaya devam edecektir. Şan ve şereflerle dolu tarihimizin önemli dönüm noktalarından birini oluşturan 19 Mayıs 1919´un yıldönümünün anlam ve önemine uygun olarak "Atatürk´ün gençliğe hitabesi”nin tekrar okunmasında fayda vardır.

Bu duygu ve düşüncelerle, yurt içindeki ve dışındaki tüm yurttaşlarımızın 19 Mayıs Atatürk´ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutlayarak, aydınlık geleceğin teminatı olan gençliğimizi muhabbet ve sevgi duygularımızla selamlayarak, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, milli mücadele ve kurtuluş savaş´ının tüm kahramanlarını, şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı ve gönül borcuyla anıyoruz.

Gençlik sorgulayacak ama ne olursa olsun ufak meselelerle büyük davalar engellenemez. Ne mutlu bize, ne mutlu Türk’üm diyene.

TÜRK GENÇLİK KULÜBÜ Vakfı

Genel Merkez