Reklam

HOLLANDA SEÇİMLERİNDEKİ SEVİNCİMİZ: Türk ve Müslüman dostu Sigrid Kaag'ın zaferi

Hollanda’da dün yapılan genel seçimlerde, naçizane şahsım hariç, tüm tahminleri alt üst eden Demokrat 66 Partisi’nin lideri Sigrid Kaag, ülke yönetiminde daha ağır bir pozisyona geleceği için, nasıl ki masaların üzerinde dans yaptıysa, bizleri de çok sevindirdi.

HOLLANDA SEÇİMLERİNDEKİ SEVİNCİMİZ: Türk ve Müslüman dostu Sigrid Kaag'ın zaferi
Editör: Turkinfo.nl
19 Mart 2021 - 13:35
Reklam
Reklam

Hollanda’nın ‘İlk Kadın Başbakanı’ adayım Sigrid Kaag için, geçen yılın 25 Temmuz günü yazdığım yorumda, bu günleri işaret etmiştim.

Hollanda’da dün yapılan genel seçimlerde, naçizane şahsım hariç, tüm tahminleri alt üst eden Demokrat 66 Partisi’nin lideri Sigrid Kaag, ülke yönetiminde daha ağır bir pozisyona geleceği için, nasıl ki masaların üzerinde dans yaptıysa, bizleri de çok sevindirdi.

 

Dün, yani seçim sabahı eşim ile kahveli bir sohbet yaparken, Sigrid Kaag’ın, tüm anket tahminlerinin aksine, ırkçı Wilders’in ikincilik pozisyonunu yıkacağını ve kendi partisinin ikinci sıraya gireceğini iddia etmiştim.
Ne mutlu ki bu iddiam gerçekleşti.
Şimdi, lafı fazla uzatmadan, Sigrid Kaag için geçen yılın 25 Temmuz günü yayınladığım, bu günleri işaret eden yorumumu sizlere sunmak istiyorum.
Artık bundan sonra benim için ‘müneccim’ mi dersiniz, ‘falcı’ mı, siz bilirsiniz.
İşte başlıkları ile o yazı.

Hollanda’ya ilk kadın başbakanı seçmeye var mısınız?

D’66’lı Sigrid Kaag, Türkiye ve müslümanlara çok yakın davranıyor.


Ermeni davasını destekleyen Hollanda meclisinde, Dışişleri Bakanı olarak konuşan Kaag, ‘Soykırımların tanınmasında, uluslararası mahkemelerin hükümleri, BM’nin bilimsel araştırma ve bulgularındaki açık ve net olan sonuçları Hollanda hükümeti için yönlendiricidir’ demiş ve oylamanın ‘kabul’ anlamına gelmeyeceğini belirtmişti.

Sigrid Kaag


İlhan KARAÇAY’ın analizi:

Hollanda’da siyasi partilerin bazıları, gelecek yıl mart ayında yapılacak olan genel seçimlere yeni liderler ile katılma çalışmaları içindeler.
50+ Partisi’nin kıdemli siyasi lideri Henk Krol, kurucusu olduğu partiden ayrılarak kendi partisini kurdu. Böylece 50+ Partisinin siyasi lideri Norbert Klein oldu.
Hollanda’ya ilk kadın Başbakan’ı getirmek için bir kadın lider arayan Hıristiyan Demokratlar Birliği CDA, Mona Keijzeri seçtirmeyi başaramadı.
CDA’da iki güçlü aday Pieter Omzicht ile halen Sağlık Bakanı olan Hugo de Jong arasındaki mücadeleyi, sonuncusu kazandı. (buna memnun olduk, zira diğer aday Omzicht, yabancılar için sempatik bir siyasetçi değildir)
İşçi Partisi’nin siyasi liderliğini Lodewijk Asscher’in yapacağı kesin gibi.
Hükümetin en büyük ortağı Hürriyetçi Liberal VVD’nin siyasi lideri ise, kesinlikle şimdiki Başbakan Rutte olacak.
‘Bizim partimiz’ DENK’te ise durum belli değil.
Faslı Farid Azarkan, partinin hem başkanlığını ve hem de siyasi liderliğini ele geçirmek istiyor. Bizimkiler kendi aralarında kavgayı sürdürürlerse Azarkan başarılı olabilir.
DEMOKRAT 66 PARTİSİ UMUT VERİYOR
Hollanda’ya bir kadın Başbakan kazandırabilmek için, en ciddi seçimi Demokrat 66 Partisi yaptı. Partinin siyasi başkanlığına seçilmesi halinde, D’66’ya en çok sandalyeyi kazandırıp, Koalisyon aşamasında Başbakanlığı hak edecek olan bu kadın aday Sigrid Kaag’dır.
Sigrid Kaag, Ankara’yı ziyaretinde anlaşma imzaladığı Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile
Sigrid Kaag şimdiki kabinede Dış Ticaret ve Kalkınma İşbirliği Bakanı olarak görev yapıyor.
Daha önceleri de başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere, çeşitli önemli görevlerde hizmet etmiş olan Sigrid Kaag, kendisini dinleyen ve okuyanlara daha ilk etapta ‘İşte bu’ dedirtecek kadar kültürlü bir insan.
Dışişleri Bakanı iken İran’a yaptığı bir ziyaret sırasındaki başörtülü fotoğraflarıyla dikkat çeken ve özellikle muhalefet tarafından eleştirilen Sigrid Kaag’ın, müslümanlara sempatik gelecek bir çok faaliyeti ve davranışı var.

TİCARETTE DESTEKÇİMİZ

Sigrid Kaag, şimdiki kabineyi temsilen gittiği Ankara’da, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile karşılıklı imzaladıkları sözleşmeden sonra, açık, samimi ve karşılıklı saygı içinde bir toplantı gerçekleştirdiklerini vurguladıktan sonra şunları söylemişti: “Ticaret hacmimiz artıyor. Hollanda Türkiye’ye yatırım yapan en büyük ülkelerden biri ve en önemli ticaret ortaklarından. Bu toplantılar sayesinde fırsatları, çözümleri, sorunları ele alma imkanı buluyoruz. Bu sayede inovasyonlarla ilişkilerimizi nasıl ileri götürebiliriz, sürdürülebilir üretim zincirimizi nasıl oluşturabiliriz, kadın girişimciliğine, döngüsel ekonomilere, akıllı şehirlere ve diğer bütün konulara nasıl katkıda bulunabiliriz, bunları tartışıyoruz. Bu noktada Türkiye ile ortaklık hayati önem arz ediyor.” 
ERMENİ DAVAMIZDA YANIMIZDA
Sigrid Kaag, Dışişleri Bakanlığı yaparken, Hollanda parlamentosunda oylanan ve kabul edilen sözde Ermeni soykırımı hakkında alınan bu kararın, hükümetin tanıması anlamına gelmediğini söylemişti.
Sigrid Kaag, hükümetin, 1915 olaylarıyla ilgili ‘Ermeni Soykırımı’ iddiası konusunda itidalli davranılması gerektiği düşüncesinde olduğunu belirtip, “Hollanda hükümeti, BM tarafından bağlayıcı bir karar ya da Srebrenitsa olayında olduğu gibi uluslararası mahkeme tarafından verilen bir hüküm olduğu zaman soykırımdan bahsedebilir” diye konuşmuştu.
Kaag, bunun Ermenistan ile Türkiye arasında bir sorun olduğunu dile getirerek “İki ülke birlikte çalışarak uzlaşmak için beraber adım atmalı ve yaşananları ortaya koymalı” çağrısı yapmıştı.
Hükümet protokolüne işaret eden Kaag, “Soykırımların tanınmasında, uluslararası mahkemelerin hükümleri, BM’nin bilimsel araştırma ve bulgularındaki açık ve net olan sonuçları Hollanda hükümeti için yönlendiricidir. Hükümet, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun, Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne göre hareket ediyor” diye eklemişti.
Sigrid Kaag’ın, bizleri memnun edecek pek çok yönleri var.
Şimdi bizi memnun edecek olan bu özellikleri sıralayalım:


Sigrid Kaag, İran’a yaptığı ziyaret sırasındaki bu başörtülü fotoğrafları yüzünden, özellikle ırkçı politikacılar tarafından çok eleştirilmişti.


Hollanda’da, popülizme inat, Arapça konuşan sıradışı bir Bakan

III. Rutte kabinesinde göreve geldiği günden itibaren, dikkatleri üzerine çeken Sigrid Kaag, alışılagelmişin dışında bir Bakan. Arapça konuşuyor. Filistin davasını savunuyor. Fransız muhabir ile Fransızca konuşurken pek çok yabancı muhabirle de kendi dillerinde cevap verebiliyor.
Kudüs’de, Amman’da, Cenevre’de, Şam’da, New York’da üst düzey görevlerde bulunan Kaag, üç yıl önce Birleşmiş Milletler Başkanı Ban Ki-Moon tarafından ‘Lübnan Özel Elçisi’ olarak görevlendirilmişti.
Tecrübeli ve dünyayı tanıyan uzman bir bürokrat olan Kaag, çok yönlü kişi.
Kaag, Utrecht Üniversitesi’nin Arapça ve Orta Doğu, Oxford’un Uluslararası İlişkiler ve Orta Doğu bölümlerini bitirmiş. Öğrencilik yıllarında Arap-İsrail çatışması ve Petrol Politikası üzerine tez hazırlamış. Londra’da Shell’de, Hollanda Dışişleri Bakanlığı’nda, Birleşmiş Milletler’de, Unicef’de çalışmış. Filistin lideri Yaser Arafat’ın önemli adamlarından diş doktoru, eski politikacı ve Filistin İsviçre Büyükelçiliği de yapan Anis al-Qaq ile evlenmiş. Dört çocukları var. Evlerinde İngilizce, Fransızca, Arapça ve Holllandaca konuşuluyor. Bakan olmadan önce görev yeri Beyrut idi..
Sigrid Kaag’ın uzmanlık alanı çok ilginç. Şu an üstlendiği Bakanlık portföyü ile tam bir uyum sağlıyor. Bakan Kaag, mülteci kamplarını ziyaret eden, Hizbullah ile görüşmeler yapan, siyasi liderler, Devlet Başkanları, Dışişleri Bakanları ile konuşan birisi olarak tanınıyor. Görüşmelerin içeriği ise malum: Lübnan meselesi, çatışmaların önlenmesi, barış, güvenllik, radikalleşme, yoksullukla mücadele.
Sigrid Kaag, 2014 yılında BM misyonu ile Suriye’deki kimyasal silahların imha edilmesini sağladı. Suriye’de çok meşhur olan Sigrid Kaag, ‘Iron Lady’, (Bemir Bayan) olarak anılıyor.

Hassan-Rouhani-Sigrid-Kaag-310x200
Sigrid Kaag, İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile görüşürken başörtülüydü..

Peki, bu kadar yoğun işi olan Sigret Kaag nasıl Bakan oldu?
Bu soruya Kaag şu cevabı veriyor: ‘‘Bir çok insan, ‘Lübnan’ı bırakıp gelmek zor olmadı mı?’ diye soruyor. Zira, BM Elçisi olarak milyonlarca mülteciden sorumlusunuz. Lübnan’da son üç yıl son derece kritik anlar yaşadım. Benim için Lübnan’dan bir anda ayrılmak garip oldu. O kadar hızlı gelişti ki olaylar, ‘Bakanlık benim için zordur’ deme fırsatı bile bulamadım. Çocuklara söyleme zamanım bile olmadı. Oğlumun biri eğitim için Hollanda’ya gelmişti. Arkadaşlarından duymuş. Beni aradı ve ‘Anne herhalde benim kaldığım şehre yerleşmeyeceksin’ diye şaka yaptı..’’
Yani Sigrid Kaag’ın Bakan oluşu tam bir sürpriz.
Kaag, Lübnan’da eşyalarını tam olarak toplayamamış. ‘Valizlerim var Lübnan’da’ diyor Ekim (2017) ayının sonunda D66 Partisi lideri Alexander Pechtold Sigrid Kaag’ı telefonla arar. Ulaşamaz ilk önce. Daha sonra, ‘D66 olarak hükümete girersek, Bakan adayımızsın’der Pechtold. Zira, Sigret Kaag, başarılı bir Birlemiş Milletler diplomatı olarak, Pechtold’un uzun zamandır kafasındadır. Çünkü bayan Kaag, New York’da BM, Cenevre ve Orta Doğu tecrübesi, iyi bir müzakereci ve dünyayı tanımasıyla, Bakanlık için ideal bir isimdir.
Sigrid Kaag’ın Bakan olmasından rahatsız olanlar oldu tabii ki. Zira Bakan Kaag, BDS Boycot, Desinvesteringen and Sancties BDS (Filistin İçin İsrail’e Boykot Girişimi) hareketini savunanlardandır.
Evet, oldukça renkli, çok yönlü ve sıradışı bir Bakan olan Sigrid Kaag, bazı çevreleri rahatsız ediyor. Ancak, şu dönemde, Avrupa’da popülizmin geçer akçe olduğu süreçte, dünyayı bilen ve okuyan birisinin, Hollanda kabinesinde yer alması önemli bir şans. Hollanda’nın içe kapanması yerine, dış dünyayla ilişkiler kurması için önemli bir fırsat. Avrupa’nın içinden çıkamadığı göç ve mülteciler meselesi için de önemli bir değer Sigrid Kaag. (Veyis Güngör 2018)
İşte böyle bir Başbakan adayıdır Sigrid Kaag.
Hoş, partinin siyasi liderliği henüz resmi olarak açıklanmadı ama, karşısında başka aday olmadığı için siyasi liderliği kesinleşen Sigrid Kaag, belki de bizim beklediğimiz Başbakan olacaktır.
Ne dersiniz, gelecek ay mart ayında yapılacak seçimlerde, bize karşı çok sempatik olan bu hanımefendiyi, Hollanda’nın ilk kadın Başbakanı olarak seçmeye va mısınız?
Hatırlayacaksınız, bazı siyasi partiler, sözde Ermeni soykırımını tanımadıkları için Türk adayları seçim listesinden atmışlardı. Biz de bu duruma çok kızmış ve Demokrat 66 Partisinden Fatma Koşer Kaya’yı seçtirmek için harekete geçmiştik. O mücadelede başarılı olmuş ve Fatma Koşer Kaya’yı milletvekili olarak seçtirdiğimiz gibi, D’66 Partisini de güçlü hale getirmiştik.
Şimdi de aynı başarıyı göstermek neden olmasın?
Ben şahsen bu yeni mücadelede varım.
Oyum, Sigrid Kaag’a helal olsun.
(Yukarıdaki yorumu yazdığım zaman DENK Partisi büyük bir kriz yaşıyordu. Tunahan Kuzu’nun özel yaşamındaki sarsıntı partiyi ‘yok olma’ aşamasına getirmişti. O nedenle o gün ‘Oyum Sigrid Kaag’ahelal olsun’ demiştim.
Ama dün, Türklük tarafım ağır bastı. Ben DENK’e, eşim de Sigrid Kaag’a oy verdik. Böyle biline…)

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!