Hollanda'da Göçmenler ve kadınlar arasındaki yoksulluk kısmen ayrımcılıktan kaynaklanıyor

Verwey-Jonker Enstitüsü'nden sosyal bilimci Inti Soeterik, "Yoksulluk, dezavantajlı bir konumda olmanızdır" diye açıklıyor. "Göçmen kökenli insanlar bununla nispeten sık uğraşmak zorunda kalıyor. Irkçılık ve ayrımcılık bunda rol oynuyor."

Kennisplatform Inclusive Samenleven'den (KIS) kıdemli araştırmacı Hanneke Felten, "Aynı işi yaparken erkeklerden daha az para alan kadınları düşünün" başka bir örnek veriyor. "Trans bireyler, kadınlar ve engelliler daha az iş ve harcayacak daha az paraya sahip. Bu kısmen ayrımcılık gibi dışlama mekanizmalarından kaynaklanıyor."

Sosyal ve Kültürel Planlama Bürosu ve Hollanda İstatistik Kurumu, tek ebeveynli ailelerin, sosyal yardım alanların ve 65 yaşın altındaki bekar kişilerin yoksulluk riskinin daha yüksek olduğunu görüyor. Devlet kurumlarına göre, bu aynı zamanda göçmen geçmişi olan kişiler için de geçerlidir.

Hollanda İnsan Hakları Enstitüsü'ne göre, ayrımcılık ve eşit olmayan muamele, yoksulluğun hem nedeni hem de sonucu olabilir. Bağımsız düzenleyici kurumun internet sitesinde "İnsanlar yoksul oldukları için ayrımcılıkla karşılaşıyorlar. Ancak eşitsizlik ve ayrımcılık da yoksulluğa neden oluyor" ifadesi kullanıyor.

Göç geçmişi olan kişilerden düzenli olarak yardım talepleri'
Hollanda Acil İhtiyaç Vakfı (SUN Nederland) için yüzden fazla belediyede faaliyet gösteren 26 acil yardım kuruluşu bulunmaktadır. Göçmen geçmişi olan kişilerden düzenli olarak yardım talepleri alınmaktadır. Acil servisler, kökenleri ne olursa olsun insanlara yardım ettikleri için kayıt tutmazlar.

Yönetici Nathalie Boerebach, "Ancak bir uygulamadan bunun göçmen kökenli insanları ilgilendirdiğini görebiliriz" diyor. "Örneğin, Hollanda'da yeni yaşayan bir kadının camide yardım istemeye cesaret edemediğini söylediği vurguladı."

SUN Nederland'ın talebi üzerine KIS, müşteriler arasında yoksulluğu azaltmanın yollarını araştırdı. Bu, göçmen örgütlerinin birlikte daha fazla çalışmasının yardımcı olabileceğini gösteriyor.

Dini kuruluşlar arasında daha fazla işbirliği de yardımcı olabilir. Örneğin, Müslüman ve Hıristiyan topluluklar, acil yardım kuruluşlarıyla birlikte üyeleri arasındaki yoksulluk sorununun üstesinden gelirlerse daha fazla kişiye ulaşılır ve yardım eli uzatılabilinir.
Sosyal bilimci, sorunun hükümetten daha fazla ilgiyi hak ettiğine inanıyor. "İnsanları yoksulluğa sürükleyen eşitsizlikle de mücadele etmelisiniz. Bu, hükümetin büyük bir görevidir."

©TURKİNFO.NL