Hollanda'da Artan "Uzun Kol" Faaliyetleri:" Hangi Ülkeler Vatandaşlarını Gözetliyor?
Giderek daha fazla ülke, vatandaşları üzerindeki kontrolünü Hollanda'ya kadar genişletmeye çalışıyor. Çin, İran, Eritre ve diğerleri Hollanda’da muhalifleri ve toplulukları izliyor
Daha Fazla Ülke Hollanda’ya Uzanmaya Çalışıyor
Çin'in Hollanda'daki medya ve muhalifleri sindirme çabaları, çarşamba günü ortaya çıktı. Uzmanlara göre, giderek daha fazla ülke, Hollanda'daki vatandaşları üzerindeki etkilerini artırmak için çalışmalar yürütüyor.
Clingendael Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olan Christopher Houtkamp, "Bu tür durumların daha sık yaşandığını biliyoruz" diyor, ancak bu olayları tam anlamıyla sayıya dökmek zor. "Herkes bunu rapor etmiyor ve bazı olaylar gizli kalıyor."
Günümüzde ülkeler, Batı'da sindirme veya hatta şiddet kullanmaktan çekinmiyor. En uç örnek cinayet, ancak kaçırma ve fiziksel saldırılar da görülüyor. Houtkamp’a göre, "Bu sert politikaların sayısı artıyor."
Hollanda İstihbarat ve Güvenlik Servisi (AIVD) de bunu doğruluyor; ülkeler, etkilerini Hollanda'ya kadar uzatma konusunda daha fazla imkana sahip. Ancak AIVD analisti Christiaan, plan yapmanın bir şey, bunu uygulamanın ise çok daha zor olduğunu belirtiyor. Analiste göre, bu tür planların gerçekleştirilmesi ciddi hazırlık, keşif ve silah gerektiriyor. Avrupa genelinde bu tür girişimler olduğu, ancak bunların engellendiği bildiriliyor. "Bu tür olaylara, istihbarat birimleri olarak sıkı şekilde müdahale ediyoruz."
Sindirme girişimlerini durdurmaksa çok daha zor. Örneğin, bir kişi seyahat ettiğinde ya da aile üyeleri tehdit edildiğinde bu baskı daha da hissediliyor.
Teknolojideki gelişmeler sayesinde, giderek daha fazla ülke Hollanda’daki vatandaşları üzerinde nüfuz sahibi olabiliyor. Bu ülkeler, kimin nerede yaşadığını ve aile üyelerinin nerede olduğunu biliyor. Sosyal medya üzerinden iletişim kurmak daha kolay hale geldi. "Bu etkiye sahip olan ülkelerden biri de dünyanın en fakir ülkelerinden olan Sierra Leone" diyor Houtkamp.
Bu durumun etkisi büyük. Ulusal Terörle Mücadele ve Güvenlik Koordinatörlüğü (NCTV) ve AIVD'ye göre yüz binlerce Hollandalı bundan olumsuz etkilenebilir. Bu sadece göçmenleri değil, onların çocuklarını ve torunlarını da kapsıyor; bazı ülkeler, onları kendi vatandaşı olarak görüyor.
Hollanda’da İki Cinayet
Ülkelerin en uç müdahale yöntemi, Hollanda topraklarında işlenen cinayetler. Bu tür olaylar sadece hedef kişiyi değil, tüm toplumu korkuya sürüklüyor. Analist Christiaan’a göre, İran bu konuda aktif bir ülke. İranlı muhalifler Mohammad-Reza Kolahi Samadi'nin 2015'te ve Ahmad Mola Nissi'nin 2017'de öldürülmesi bu durumun en belirgin örneklerinden.
Ocak 2019’da AIVD, İran’ın bu cinayetlerle bağlantılı olduğuna dair güçlü kanıtlar bulunduğunu açıklamıştı. İran, Hollanda’daki rejim karşıtlarına yönelik bu tür saldırılar için Avrupa’daki suç örgütlerini kiralıyor. "Bu, daha sık göreceğimiz bir model" diyor Houtkamp.
Hollanda’da etkin olan diğer ülkeler arasında Çin, Eritre, Fas, Rusya ve Türkiye bulunuyor. AIVD, bu tür müdahaleleri yalnızca bu ülkelerin değil, birçok başka ülkenin de gerçekleştirdiğini belirtiyor. Her ülkenin yaklaşımı farklılık gösteriyor. Bazı ülkeler yurt dışında kendileri hakkında olumlu konuşulmasını istiyor. Houtkamp’a göre, "Genellikle, kendi içinde baskıcı olan rejimler, yurt dışında nüfuz oluşturma konusunda daha agresif."
Eritre örneğinde olduğu gibi, bazı ülkeler için mali motivasyon da önemli bir faktör. Eritre, vatandaş olarak kabul ettiği herkesin vergi ödemesini zorunlu tutuyor ve ödeme yapmayanları tehdit ediyor. Houtkamp, "Fiziksel olarak hedef alınabilirsiniz," diyor. Eritreli kişilerin diplomatik plakalı bir araç tarafından takip edilmesi veya sokakta taciz edilmesi gibi durumlar yaşanabiliyor. Hatta aile üyeleri tehdit altında kalabiliyor.
Çin’in Geniş Kapsamlı Gözetimi
Teknolojik gelişmeler sayesinde, daha fazla ülke geniş çapta gözetim yapabiliyor. Çin bu konuda öne çıkan bir örnek. Çin, özellikle Uygurlar ve bağımsız bir Tayvan isteyen kişiler gibi ‘beş tehdit’ olarak adlandırılan grupları yakından izliyor. Mart ayında Fransa’da Çinli bir muhalifin kaçırılması engellenmişti.
Ayrıca Çin, yeni bir yasayla vatandaş olarak gördüğü herkesin ülkeye girişte yurt dışında gördükleri hakkında bilgi vermesini zorunlu kıldı. "Bu konuda Çin’den endişeliyiz" diyor Christiaan.
Çin dışında da casus olarak kullanılmak üzere kişilerin işe alındığı belirtiliyor. Bu duruma örnek olarak, Schiphol Havalimanı’nda gözaltına alınan ve devlet sırları taşıdığı belirtilen bir Fas-Hollanda vatandaşı gösteriliyor.
Her iki uzman da, diğer ülkeler üzerinde nüfuz kurmanın "her zaman var olan" bir durum olduğunu vurguluyor. "Ancak, günümüzde bunu yapmaya daha fazla ülke hazır." Dünyadaki artan gerilimler, otoriter ülkelerin bu tür girişimlere daha fazla cesaret bulmasına neden oluyor.
©TURKİNFO.NL
FACEBOOK YORUMLAR