Gümrük Birliği yeniden gözden geçirilecek
Gümrük Birliği yeniden gözden geçirilecek
Editör: Turkinfo.nl
19 Şubat 2010 - 13:54
Bağış, "AB sürecinde İhracatçılar Zirvesi"nde, yolda gelirken bazı gazetelere baktığını, bir gazetenin manşetinin dikkatini çektiğini, gazetenin manşetine "Devletin gündemi ve milletin gündemi" diye iki ayrı başlıkla altına farklı fotoğraflar koyduğunu dile getirerek, "Aslında bugün bu salonda iki ayrı gündemin birleşme noktasındayız" dedi.
Bu dünyada fakir bir demokrasi olmadığını ifade eden Bağış, gerçekten demokrasiyi benimsemiş, gerçekten hukuk devleti olmuş, ülkelerin ekonomilerinin de gelişmekte olduğunun görüldüğünü kaydetti.
Bağış, ABnin 110 bin sayfalık müktesebatıyla belki fazla bürokratik bulunduğunu ifade ederek, Ancak ABnin her şeyin orta yolunun bulmuş olan bir değerler birliği olduğunu anlattı.
Egemen Bağış, "İşte o standartlara yükselebilmek için AB sürecinde Türkiyenin hak ettiği noktaya gelebilmesi için bizim en yakın çalışmamız gereken kişiler sizlersiniz. Türkiyenin gücünü artırabilmek için ihracata ağırlık vermemiz lazım. İhracat bir vizyondur. İş adamları için olduğu kadar ülkeler için de bir vizyondur. Vizyonu olmayan girişimcinin ihracatı düşünmesi beklenemez. Vizyonu olmayan ülkelerin de ihracatı artırma gibi bir hedefi olmaz" diye konuştu.
Hükümet olarak 7 yılda Türkiyenin ihracatını 7 kat artırdılarsa, bunun iş adamları ile kendilerinin ortak vizyonunun eseri olduğunu belirten Bağış, bunun neticesinde Türkiyede çok önemli gelişmeler kaydedildiğini söyledi.
Egemen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün Türkiyede hizmet veren okulların üçte biri son 7 yılın eseriyse o ihracatın bu ülkeye getirdiği ekonomik güç sayesinde olmuştur. Eğer bugün Türkiyedeki hastanelerin dörtte biri son 7 yıl içerisinde hizmete girmişse o sizlerin Türkiyenin ekonomisine olan katkıları neticesinde olmuştur.
Cumhuriyet tarihi boyunca 6 bin kilometre yol yapan devlet son 7 yıl içerisinde 11 bin 500 kilometre yeni yol ve otoban yapabildiyse işte ihracatın ekonomik kalkınmanın getirdiği yeni imkanlarla gerçekleşebilmiştir." Artık ihracatın Türkiyenin belli illerinin değil 81 ilinin gündeminde olan bir konu haline geldiğini vurgulayan Bağış, Türkiyenin her ilinin ihracat yaptığı bir dönemi yaşadığını ifade etti.
Egemen Bağış, yapay gündemlerin çok da etkisi altında kalınmaması gerektiğine işaret ederek, "Birileri Türkiyenin çağdaşlaşmasını, şeffaflaşmasını, demokratikleşmesini, AB standartlarında bir ülke olmasını istemiyor olabilirler. Ama biz çok zorlukları sizlerle el ele vererek beraber göğüsledik ve üstesinden geldik. Türkiye bütün zorlukları aşabilecek güçtedir" diye konuştu.
-GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASI-
1996 yılında Gümrük Birliği anlaşması yapıldığını anımsatan Bağış, Gümrük Birliğine girerken de Türkiyede çok büyük tartışmalar olduğunu belirtti.
Bağış, bugün Gümrük Birliği olmasaydı Türkiyenin Avrupanın en büyük 6.
ekonomisi olamayacağını vurgulayarak, Gümrük birliği olmasaydı Türkiyeye gelen yabancı yatırımda bu kadar artış görülmeyeceğini söyledi.
"Gümrük Birliği olmasaydı yepyeni istihdam alanlarını açmayı biz düşünemezdik. Peki yeterli mi her şeyi mükemmel mi tabii değil" diyen Bağış, Gümrük Birliğinin de belki gözden geçirilmesi gereken bir takım konuları olduğuna işaret etti.
Egemen Bağış, şunları kaydetti: "Belki Gümrük Birliği anlaşmamızı hep beraber bir kez daha gözden geçirmemiz gerekiyor. Geçenlerde sayın Zafer Çağlayan ve arkadaşlarıyla birlikte AB Genel Sekreterliğimizin üst düzey yöneticileriyle kendilerinin misafiri olduk ve orada birlikte Gümrük Birliği anlaşmasını Avrupa Birliği ile yeniden müzakere etmek için ön hazırlıkları yapma kararı aldık.
Gümrük Birliği anlaşması, beğenelim beğenmeyelim Türkiyenin kabul ettiği bir taahhütnamedir. Bugünkü anlaşmayı değiştireceksek nelerden feragat edip karşılığında neleri talep edeceğimizi önce kendi içimizde oturup iyi belirlememiz lazım. Müzakere masasına oturduğumuz zaman da ne istediğimizi iyi bilmemiz lazım.
Şu anda bezler onun çabalarını yürütüyoruz."
Bu dünyada fakir bir demokrasi olmadığını ifade eden Bağış, gerçekten demokrasiyi benimsemiş, gerçekten hukuk devleti olmuş, ülkelerin ekonomilerinin de gelişmekte olduğunun görüldüğünü kaydetti.
Bağış, ABnin 110 bin sayfalık müktesebatıyla belki fazla bürokratik bulunduğunu ifade ederek, Ancak ABnin her şeyin orta yolunun bulmuş olan bir değerler birliği olduğunu anlattı.
Egemen Bağış, "İşte o standartlara yükselebilmek için AB sürecinde Türkiyenin hak ettiği noktaya gelebilmesi için bizim en yakın çalışmamız gereken kişiler sizlersiniz. Türkiyenin gücünü artırabilmek için ihracata ağırlık vermemiz lazım. İhracat bir vizyondur. İş adamları için olduğu kadar ülkeler için de bir vizyondur. Vizyonu olmayan girişimcinin ihracatı düşünmesi beklenemez. Vizyonu olmayan ülkelerin de ihracatı artırma gibi bir hedefi olmaz" diye konuştu.
Hükümet olarak 7 yılda Türkiyenin ihracatını 7 kat artırdılarsa, bunun iş adamları ile kendilerinin ortak vizyonunun eseri olduğunu belirten Bağış, bunun neticesinde Türkiyede çok önemli gelişmeler kaydedildiğini söyledi.
Egemen Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün Türkiyede hizmet veren okulların üçte biri son 7 yılın eseriyse o ihracatın bu ülkeye getirdiği ekonomik güç sayesinde olmuştur. Eğer bugün Türkiyedeki hastanelerin dörtte biri son 7 yıl içerisinde hizmete girmişse o sizlerin Türkiyenin ekonomisine olan katkıları neticesinde olmuştur.
Cumhuriyet tarihi boyunca 6 bin kilometre yol yapan devlet son 7 yıl içerisinde 11 bin 500 kilometre yeni yol ve otoban yapabildiyse işte ihracatın ekonomik kalkınmanın getirdiği yeni imkanlarla gerçekleşebilmiştir." Artık ihracatın Türkiyenin belli illerinin değil 81 ilinin gündeminde olan bir konu haline geldiğini vurgulayan Bağış, Türkiyenin her ilinin ihracat yaptığı bir dönemi yaşadığını ifade etti.
Egemen Bağış, yapay gündemlerin çok da etkisi altında kalınmaması gerektiğine işaret ederek, "Birileri Türkiyenin çağdaşlaşmasını, şeffaflaşmasını, demokratikleşmesini, AB standartlarında bir ülke olmasını istemiyor olabilirler. Ama biz çok zorlukları sizlerle el ele vererek beraber göğüsledik ve üstesinden geldik. Türkiye bütün zorlukları aşabilecek güçtedir" diye konuştu.
-GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASI-
1996 yılında Gümrük Birliği anlaşması yapıldığını anımsatan Bağış, Gümrük Birliğine girerken de Türkiyede çok büyük tartışmalar olduğunu belirtti.
Bağış, bugün Gümrük Birliği olmasaydı Türkiyenin Avrupanın en büyük 6.
ekonomisi olamayacağını vurgulayarak, Gümrük birliği olmasaydı Türkiyeye gelen yabancı yatırımda bu kadar artış görülmeyeceğini söyledi.
"Gümrük Birliği olmasaydı yepyeni istihdam alanlarını açmayı biz düşünemezdik. Peki yeterli mi her şeyi mükemmel mi tabii değil" diyen Bağış, Gümrük Birliğinin de belki gözden geçirilmesi gereken bir takım konuları olduğuna işaret etti.
Egemen Bağış, şunları kaydetti: "Belki Gümrük Birliği anlaşmamızı hep beraber bir kez daha gözden geçirmemiz gerekiyor. Geçenlerde sayın Zafer Çağlayan ve arkadaşlarıyla birlikte AB Genel Sekreterliğimizin üst düzey yöneticileriyle kendilerinin misafiri olduk ve orada birlikte Gümrük Birliği anlaşmasını Avrupa Birliği ile yeniden müzakere etmek için ön hazırlıkları yapma kararı aldık.
Gümrük Birliği anlaşması, beğenelim beğenmeyelim Türkiyenin kabul ettiği bir taahhütnamedir. Bugünkü anlaşmayı değiştireceksek nelerden feragat edip karşılığında neleri talep edeceğimizi önce kendi içimizde oturup iyi belirlememiz lazım. Müzakere masasına oturduğumuz zaman da ne istediğimizi iyi bilmemiz lazım.
Şu anda bezler onun çabalarını yürütüyoruz."
FACEBOOK YORUMLAR