Fazla ışığa maruz kalmak Alzheimer Riskini Artırabilir
Sokak lambaları ve ışıklı reklam panoları suç oranını azaltmaya, yolların güvenliğini artırmaya ve çevrenin görünümünü iyileştirmeye yardımcı olabilir. Ancak bu durum, sağlığımız üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Giderek artan ışık kirliliği Alzheimer Riskini artırıyor.
Dünyanın Birçok Yerinde Işık Hiç Sönmüyor – Bu Durum Alzheimer Riskini Artırabilir
Gece karanlığının özü, elbette karanlıktır. Ancak günümüzde bu durum değişti. Dünyamız artık geceleri giderek daha fazla aydınlanıyor. Hatta son 25 yılda ışık kirliliği en az %49 oranında arttı. Bu durum avcılar için kötü haber. Çünkü karanlığı ortadan kaldırmak, birçok türü yırtıcı hayvanlardan koruyan en temel faktörü de ortadan kaldırmak anlamına geliyor. Ancak ışık kirliliği sadece ekolojik sonuçlar doğurmakla kalmıyor; aynı zamanda sağlığımız için de zararlı. Araştırmalara göre, ışık kirliliği Alzheimer hastalığı riskini artırabilir.
Araştırma
Araştırmacılar bu sonuca, Amerika Birleşik Devletleri’nin 48 alt eyaletindeki ışık kirliliği haritalarını inceledikten sonra ulaştılar. Ayrıca Alzheimer riskiyle bilinen veya şüphelenilen faktörlerle ilgili tıbbi verileri de incelediler. Her eyaletteki gece ışık yoğunluğuna dair veriler toplandı ve bu veriler en azdan en fazlaya kadar beş kategoriye ayrıldı.
Alzheimer
Araştırmalar, ışık kirliliğinin Alzheimer hastalığı riskini artırabileceğini ortaya koydu. Bu ilişki özellikle gençler arasında dikkat çekici bir şekilde öne çıkıyor. 65 yaş ve üstü bireylerde Alzheimer’ın gece ışık kirliliği ile alkolizm, kronik böbrek hastalığı, depresyon ve obezite gibi diğer faktörlerden daha güçlü bir ilişkiye sahip olduğu gözlemlendi. Ancak diyabet, yüksek tansiyon ve inme gibi diğer risk faktörlerinin Alzheimer ile ışık kirliliğinden daha güçlü bir bağı olduğu belirlendi. Öte yandan, 65 yaş altındaki bireylerde bambaşka bir tablo ortaya çıktı: Gece ışığına maruz kalmanın, Alzheimer riskini diğer tüm risk faktörlerinden daha fazla artırabileceği bulundu. Bu bulgu, genç bireylerin ışık kirliliğinin etkilerine karşı daha hassas olabileceğini öne sürüyor. Araştırmacı Robin Voigt-Zuwala, “Gece ışık kirliliğine maruz kalma ile Alzheimer prevalansı arasında bir ilişki olduğunu gösteriyoruz, özellikle de 65 yaşın altındaki bireylerde,” diyor. “Gece ışık kirliliği, ayarlanabilir bir çevresel faktör olup Alzheimer için önemli bir risk faktörü olabilir.”
İlişki
Peki, ışık kirliliği ile Alzheimer arasındaki bu ilişkinin temelinde ne yatıyor? “Işık kirliliğinin genel sağlığı, dolayısıyla bilişsel sağlığı, sirkadiyen ritmi bozarak etkilediğini düşünüyorum,” diyor Voigt-Zuwala, Scientias.nl ile yaptığı bir röportajda. “Araştırmamız, bu bozulmanın bağırsak mikrobiyomunda iltihaplanmalara yol açabileceğini gösterdi. Bu durum bağırsak geçirgenliğine neden olabilir ve bu da nörodejenerasyona katkıda bulunabilir. Ancak bu teoriyi doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.”
Sirkadiyen Ritm Hakkında Daha Fazla Bilgi
İnsan vücudu, biyolojik saat olarak da bilinen bir iç saate sahiptir. Bu sayede yaklaşık 24 saatlik bir gündüz-gece döngüsüne sahip oluruz. Bu döngüye sirkadiyen ritim adı verilir. Bu ritim, uyku-uyanıklık döngüsünde önemli bir rol oynar, ancak aynı zamanda hormon salınımı (melatonin ve kortizol gibi) ve glikoz düzenlemesi gibi birçok diğer vücut sürecini de etkiler. Vücut ısısı, açlık ve tokluk gibi çeşitli vücut fonksiyonları da biyolojik saat tarafından düzenlenir. Biyolojik saat, vücuttaki süreçlerin doğru zamanda gerçekleşmesini sağlar. Gece vardiyaları, jet lag ya da uzun süreli ekran kullanımı gibi faktörler biyolojik saatin bozulmasına yol açabilir.
Genç bireylerin neden daha hassas olduğu henüz tam olarak net değil, ancak bu durum bireysel farklılıklarla ilgili olabilir. Voigt-Zuwala, “Erken Alzheimer'ı etkileyen bazı genetik faktörler, kişilerin biyolojik strese nasıl tepki verdiğini de değiştirebilir, bu da onları gece ışığına daha hassas hale getirebilir,” diyor. “Ayrıca, genç insanlar daha sık şehirlerde yaşar ve gece ışığına maruz kalma olasılıkları daha yüksektir.”
Işık Türleri
Ayrıca, bazı ışık türlerinin diğerlerinden daha büyük bir etkiye sahip olduğu da ortaya çıktı. Voigt-Zuwala, “Araştırmalar, kısa dalga boylarına sahip mavi ışığın sirkadiyen ritim üzerinde en büyük etkiye sahip olduğunu gösteriyor,” diyor. “Bu nedenle kaçınılması gereken ışık türü budur. Daha loş ışıklar ve uzun dalga boylu kırmızı ışıklar ise sirkadiyen ritmi daha az bozar.”
İç Mekan Aydınlatması
Bu durum sadece dış mekan ışığına maruz kalmayla sınırlı değil. Araştırmacılar, iç mekan aydınlatmasının da Alzheimer riskini artırabileceğini düşünüyor. Voigt-Zuwala, “İç mekan aydınlatması da kritik bir rol oynuyor,” diyor. “Gelecekteki araştırmalarım, hem ev içi hem de dış mekan ışığının yaşlı bireylerin bilişsel sağlığını nasıl etkilediğine odaklanacak.”
Farkındalık
Voigt-Zuwala’ya göre, bu bulgular endişe yaratmamalı, ancak farkındalık yaratmalı. “İnsanlar, gece ışığa maruz kalmalarını azaltmak için yaşam tarzlarında basit değişiklikler yapmalı,” diyor. “Gece ışığa maruz kalmayı azaltmak, Alzheimer riskini düşürmeye yardımcı olabilir. Özellikle aile geçmişi veya genetik yatkınlık nedeniyle risk altında olanlar, gece ışığa maruz kalmayı sınırlamak için önlemler almalıdır. Bu, karartma perdeleri takmak veya uyurken göz maskesi kullanmak gibi basit adımlarla yapılabilir. Ayrıca, mavi ışık yayan LED lambaları, daha sıcak tonlarda lambalarla değiştirmek ve elektronik cihazlarda mavi ışık filtreleri kullanmak da yardımcı olabilir.”
©TURKİNFO.NL
FACEBOOK YORUMLAR