Eserlerinde hem birbirlerine hem de Hatay'a sevgilerini işliyorlar
Yakma resim sanatı sayesinde tanışıp hayatlarını birleştiren Zeynep-Naim Gülbol çifti, atölyelerinde yaklaşık 26 yıldır hem aşklarını hem de çok sevdikleri memleketleri Hatay'ı eserlerine yansıtıyor Yaklaşık 30 bin esere birlikte imza atan çift, açtıkları sergiler ile hoşgörü kenti Hatay'ın adını duyurmaya çalışıyor Zeynep Gülbol: "Önce hoca, sonra koca oldu ve birlikte çalışmaya başladık. İkimizin de gönlünde inanılmaz bir memleket sevgisi var. Yaptığımız tablolarda birbirimize ve Hatay'a olan sevgimizi, aşkımızı anlatıyoruz"
Gençlik yıllarında ağabeyinin mobilya dükkanında zigon sehpalara yakma resimle motifler çizen Naim Gülbol, bir süre sonra işini sanata dönüştürdü. Yakma resim sanatında zamanla ustalaşan ve tecrübelerini aktarmak isteyen Gülbol, yıllar önce açtığı kursta ders verdiği öğrencisi Zeynep'e aşık oldu.
Kısa sürede evlenme kararı alan çift, aşkı buldukları yakma resim sanatını 26 yıldır birlikte devam ettiriyor.
Dünyanın ilk aydınlatılan caddesi olarak bilinen Kurtuluş Caddesi'ndeki Fransız döneminden kalma asırlık 3 katlı binada Habib-i Neccar Camisi, Kurşunlu Han, kiliseler, eski Antakya sokakları ve daha birçok tarihi mekanın yanı sıra unutulmaya yüz tutmuş meslekleri büyük zahmetle ahşaba işleyen sanatçı çift, hoşgörü kenti Hatay'ın adını duyurmaya çalışıyor.
Eserleri ile yurt içi ve dışında birçok fuara katılan çift, atölyelerinde gönüllü verdikleri kurslarla sanatlarını yaşatmayı amaçlıyor.
- "Önce hoca, sonra koca oldu"
Yakma resim sanatçısı 51 yaşındaki Zeynep Gülbol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, önce sanatına ardından da hocası olan eşine büyük bir aşk duyduğunu söyledi.
Zamanının büyük çoğunluğunu atölyesinde yakma resim yaparak geçirdiğini aktaran Gülbol, şöyle devam etti:
"Eşimle 26 senedir yakarak ahşap üzerine resimler yapıyoruz. Kara kalem çalışmalarım vardı. Daha sonra bir atölyede eşimden yakma resim üzerine ders almaya başladım ve hem bu sanatla hem de eşimle tanışmamız ve ikisine büyük bir aşk duymam böylece başlamış oldu. Önce hoca, sonra koca oldu ve birlikte çalışmaya başladık. Eşimle ikimizin de gönlünde inanılmaz bir memleket sevgisi var. Hatay bizim için bambaşka bir memleket. Yaptığımız tablolarda birbirimize ve Hatay'a olan sevgimizi, aşkımızı anlatıyoruz. Eski mekanlar, tarihi ibadet yerleri, eski Antakyamız ve daha birçok değeri eserlerimizde çiziyoruz."
Gülbol, kendileri için en özel ve güzel eserin ezan, çan ve hazan seslerinin simgelendiği, tüm dinlerin aynı toprakta yaşadığı Hatay medeniyetler buluşması temalı çalışmaları olduğunu söyledi.
Eserlerinin çoğunun yurt içinde ve yurt dışında sergilendiğini ve kente gelen devlet büyüklerine armağan edildiğini kaydeden Gülbol, "Almanya ve Hollanda da eserlerimiz görücüye çıktı. İstanbul'da düzenlenen Hatay Günleri'ne de sürekli katılıyoruz. Sanatımıza insanların ilgisi çok büyük bu da bizi mutlu ediyor. Atölyemizde ziyaretçilerimize veya meraklısına gönüllü olarak ders veriyoruz, sanatımızı tanıtmaya ve sevdirmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
Üniversite öğrencisi 2 çocuklarının da yakma resim sanatını icra ettiğini belirten Gülbol, sanatın aile hobisine dönüştüğünü vurguladı.
Gülbol, sanatlarını zaman zaman atölyenin dışına çıkardıklarını ve ailece evde de devam ettiklerini dile getirdi.
59 yaşındaki Naim Gülbol ise 17 yaşından bu yana uğraştığı yakma resim sayesinde hayatının aşkını bulduğunu ve eşi ile çok güzel çalışmalara imza attıklarını ifade etti.
Çeşitli ebatlarda yaptıkları eser sayısının 30 bini aştığını ve bunun da ciddi bir rakam olduğunu aktaran Gülbol, eserlerinde hoşgörüye, sevgiye, Atatürk portrelerine, tarihi Antakya mekanlarına ve Türkiye temalı çizimlere ağırlık verdiklerini vurguladı.
Vatan sevgisinin ölçülmez olduğuna dikkati çeken Gülbol, "Antakyamızı, Türkiyemizi yakma resimle tanıtmaktan gurur duyuyorum. Bu bir aşktır, sevgidir ve biz de eşimle bu memleket sevdasını sanatımızla göstermeye çalışıyoruz." dedi.
FACEBOOK YORUMLAR