Bu 3 trilyon dolarlık artış, Oxfam'ın verileri takip etmeye başladığından bu yana kaydedilen en büyük ikinci artış. Dünyanın en zengin yüzde 1'i, toplam servetin neredeyse yüzde 45'ine sahipken, dünya nüfusunun yüzde 44'ü yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Dünya Bankası'na göre, günlük 6 dolar 85 sentle geçinen kişiler yoksulluk sınırında kabul ediliyor.
"Ekonomik Güç, Azınlık Bir Kesimin Elinde Toplanıyor"
Oxfam Direktörü Amitabh Behar, CNBC'ye verdiği demeçte, "Dünyanın ekonomik düzeni birkaç ayrıcalıklı kişinin kontrolüne girecek kadar uç bir noktaya ulaştı. Bu seviyeler, bir zamanlar hayal bile edilemezdi" dedi. Behar'a göre, milyarderlerin servet kazanma hızı üç katına çıktı ve bu durum, aynı zamanda onların siyasi ve ekonomik gücünü de artırdı. Oxfam, bu gelişmeler doğrultusunda önümüzdeki 10 yıl içinde en az beş trilyonerin ortaya çıkmasını bekliyor. Rapora göre, milyarderler genellikle miras, tekelcilik veya siyasi bağlantılar sayesinde daha da zenginleşiyor.
Elon Musk: İlk Trilyoner Adayı
Oxfam'ın "Takers Not Makers" (Alanlar, Üretenler Değil) başlıklı raporu, milyarder Donald Trump'ın Beyaz Saray'a geri dönmesi ve Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu ile aynı dönemde yayımlandı. Dünyanın en zengin insanlarından biri olan Elon Musk, Tesla CEO'luğu gibi birçok görevde bulunması ve 440 milyar dolarlık mevcut servetiyle dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, Musk’ın mevcut büyüme hızı göz önüne alındığında, 2027'de dünyanın ilk trilyoneri olma ihtimali oldukça yüksek.
Daha Adil Bir Gelir Dağılımı Çağrısı
Oxfam, hükümetlere çağrıda bulunarak, dünyanın en zengin yüzde 10'unun gelirinin, en yoksul yüzde 40'ın gelirini aşmamasını sağlamalarını öneriyor. Raporda, "Eğitim ve sağlık gibi temel yatırımlara yönlendirilecek kaynakların, dünyanın en zengin kesimine gitmesi yalnızca eşitsizliği artırır, toplumların kalkınmasını ise engeller" deniyor.
©TURKİNFO.NL
Yorumlar
Kalan Karakter: