Reklam

Dünya Dışı Yaşam Keşfedildi

Dünya Dışı Yaşam Keşfedildi

Dünya Dışı Yaşam Keşfedildi
Editör: Turkinfo.nl
08 Mart 2011 - 19:52
Reklam
Reklam

Kozmoloji dergisinde (Journal of Cosmology), 4 Mart 2011’de yayınlanan bir yazı yalnız bilim dünyasını değil tüm insanlığı sarsacak nitelikte. NASA uzmanlarından Dr. Richard B. Hoover, Dünya dışından gelmiş olan 5 meteoritte fosil bulduğunu ilan etti. Dr. Hoover, analizlerinde bulunan fosillerin Dünya’dan bulaşmış olamayacağını, Dünya dışı kaynaklardan geldiği sonucuna vardı. Fosiller Dünya’daki trikomik cyanobakterilere ve filamansal kükürt türü bakterilere çok benzemekte.


Yayınlanan makale o kadar önemli görülmekte ki, Kozmoloji Dergisi’nin baş editörü Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden Dr. Rudy Child yayından önce konunun önde gelen 100 bilimadamına makaleyi göndererek onlardan görüş istemiş. Ayrıca 5000 kadar bilimadamından da genel davet yoluyla görüşleri istenmiş. Dergi 7-11 Mart tarihlerinde lehte ve aleyhte gelen görüşleri yayımlayacak.


Bu düzenleme herhalde, bilim yayıncılığı tarihinde bir ilk. Bir makale üstüne bu şekilde geniş katılımlı ve davetli bir bilimsel tartışma daha önce organize edilmemiştir. Dr. Child bilimin ilerlemesinin en iyi yolunun bu olduğunu, söylemekte.


Makalenin yazarı olan Dr. Richard Hoover, gayet saygın bir bilimadamı ve astrobiyolog. NASA’da başarılı çalışmaları ve yayınları ile ilgili çevrelerce tanınmış ve takdir edilmiş birisi.


Dr. Hoover 5 meteoridi incelemiş. Bunların hepsi CI1 “carbonaceous” meteoritleri olarak biliniyor. Bilindiği gibi meteoritler Dünya dışından gelmiş taş parçaları. Dünya’da kayıt altına alınmış 35 bin kadar meteorit bulunmakta. Bunlar yapılarına ve içeriklerine göre sınıflara ayrılmış. Aralarında “carbonaceous” türü olanlar çok nadir. Bilinen sadece dokuz tane “carbonaceous” meteorit var. Bunlardan beşi düşerken gözlenip elde edilmiş ve Alais, Ivuna, Orgueil gibi belirli adlarla anılmakta. Diğer dördü ise Antarktik buzullarında Japon araştırmacılarca bulunmuş. Dr. Hoover tarafından incelenen CI1 meteoritleri 1806, 1864, 1922, 1938 ve 1965 yıllarında Dünya’nın çeşitli bölgelerine düşmüş olanlar. Ağırlıkları 1 gram ile 14 kg arasında değişiyor.


Dr. Hoover CI1 meteoritlerinin bulunduğu Chicago ve Paris’teki müzelerden özel izinle aldığı küçük örneklerin taze çatlamış iç yüzeylerini ESEM ve FESEM türü (ESEM, Environmental Scanning Electron Microscope, ve FESEM, Field Emission Scanning Electron Microscope) tarayıcı elektron mikroskopu ile incelemiş. Görüntülerde büyük karmaşık filament yapılarına rastlamış. Bu yapılar iç hücreler olarak ve büyüklük olarak Dünyamızda bilinen “trichomic cyanobacteria” ve diğer “trichomic prokaryotes” bakteri türlerine çok benzemekte. Görünen yapılar Dünya’daki bakterilerde üreme için kullanılan özel hücreleri de içermekte. Benzeyişler makalede resimlerle ve ayrıntılı olarak açıklanmakta.


Meteorit örnekleri, enerji saçılımlı X-ışınları spektroskopisi (EDS) ile incelendiğinde bunların karbon bakımından zengin olduğu, içlerinde magnezyum sulfat ve diğer mineraller bulunduğu görülmekte. Ancak meteoritlerdeki azot miktarının aletin ölçemeyeceği kadar düşük bir düzeyde olduğu görüldü. Dünya atmosferinde ise azot %78 gibi yüksek bir oranda bulunmakta. Dünyada geçmiş jeolojik zamanlardan geldiği bilinen “cyno”bakteri örnekleri incelendiğinde, nispeten genç (binlerle veya yüz binlerle yıl) olanlarda azot bulunurken birkaç yüz milyon yıl veya 2-3 milyar yıl öncekilerde ise azota rastlanmıyor.


Veriler ve incelemeler, meteoritlerdeki bakteri fosillerinin Dünya’dan bulaşmış değil geldikleri orijinal yerlere ait olduğunu göstermekte. Daha da ötesi bu bakteriler orijinal yerlerinde su içinde büyümüşler ve öldüklerinde gene su içindeydiler. Öldüklerinden çok sonra Dünya’ya düşmüşler.
 
Meteoritlerdeki amino asitlerde ölçülen δ13C ve D/H değerleri ve bulunan diğer organik maddeler taşların Dünya kaynaklı değil, kuyruklu yıldızlardan gelmiş olabileceği görüşü ile uyumlu. Makaleye göre bu meteoritlerin orijinal kaynağı, yörüngesi Güneş’e yakınca olduğu için sıvı su bulunduran kuyruklu yıldızlar, veya içinde su denizleri bulunan Jüpiter’in Europa, veya Saturn’un Enceladus uyduları olabilir.
 
Makale, Dünya’ya ilk yaşamın ilkel bir düzeyde de olsa uzaydan geldiğini ileri süren kesimine önemli destek sağlamakta. Biyologlar, hemen hemen tümüyle, Dünya’daki yaşamın basitten karmaşık biçimlere evrim yoluyla nasıl gelişerek geldiği konusunda, yani Darwin’in evrimi kuramında, görüş birliğinde olsalar da yaşamın ilk olarak nasıl başladığı bir bilinmezlik ve arayış konusu. Dr. Hoover makalesiyle bu konuda son derece önemli bir bulgu ortaya koymuş bulunuyor. Önümüzdeki günlerde yayınlanacak diğer bilim adamlarının görüşleri de aynı derecede önem taşımakta.


 


Kaynak: Prof. Dr. Fuat İNCE - fuat (at) bilimania.com



Makaleye ulaşılacak adres:


http://journalofcosmology.com/Life100.html

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!