Dükkânım yabancılara kapalı
Dükkânım yabancılara kapalı
Kuyumcu: Yabancılar için Dükkân yasağı
Hollandalı Jos ve Margo Kamerbeek çiftine ait kuyumcu dükkânı bundan önce 8 defa soyulmuş ve soyanların göçmen olmasından dolayı, artık dükkânına göçmenleri almamaya karar vermiş.
Çeşitli sektör kuruluşları bu uygulama alkış tutmuyoruz ancak neden böyle bir uygulamaya gittiklerini anlıyoruz derken, Altın ve Gümüş sektörünce yapılan açıklamada, bu haberi duyduklarında ürktüklerini söyledi. Hollanda dükkânlar birliği ise bu olaydan haberdar olmadıklarını söyledi.
Altın ve Gümüş sektörü birliğince yapılan açıklamada, Kamerbeek çiftinin aldığı kararı anlayabildiklerini ancak buna alkış tutamayacaklarını söyledi. Ebetteki dükkânı 8 defa soyulan ve defalarca şiddete maruz kalan birisinin böyle bir uygulamaya gitmesi anlaşıla bilinir dedi.
Yaşadığı bir soygunda 6 metre yükseklikten aşağı düşmüş, ikinci soygunda kurşunları hedefi olmuş ve şu an kısmı felç olarak hayatına devam eden kuyumcu, kendisini bu hale getirenlerin göçmen olduğunu söyledi ve böyle bir uygulamaya gitmekle ne kadar haklı olduğunu anlatmaya çalıştı. Ancak son derece sakıncalı olan ve yasal olmayan bu uygulama Hollanda gündemine oturdu. Herkes eşit, ayrımcılık ofisi ve eşit muamele gibi kuruluşlara gelen şikâyetler üzerine bu uygulama medyaya taşındı.
Kuyumcu uygulamadan hiçbir şekilde vazgeçmeyeceğini söylerken, 16 yaşında Faslının burada işi yok, alacağı bir şeyde yok, ayrıca dükkânımı 8 defa soyanların tamamı Faslı ve Antilyan. Bu insanların dükkanımda işi yok, mahkemede de hakime aynısını söylemeğim anlatacağım.
Olayın medyada geniş yankı bulmasıyla, destek alabilmek için kendilerine en yakın olan ve uygulamalarına sahip çıkabilecek olan Aşırı sağ ve İslam karşıtı Özgürlük partisinin kapısını çalıp destek istediler. Özgürlük partisi cephesinde ise henüz bu konu ile ilgili bir açıklama yok.
Kısa yorum:
Bu uygulama yeşil ışık yakan, destekleyen ve yanında yer alan herkes toplumu kamplaştırma ve alenen ayrımcılık yapmakla suçludur. Bu tür keyfi ve yasal olmayan uygulamalar ancak Hollandanın huzur ortamına zarar verir, Hollandayı ciddi kamplaşmaya götürür ve toplumdaki gruplaşmayı derinleştirir. Buna göz yumulması aynı düşüncede olan onlarca beklide yüzlerce diğer esnafında aynı uygulamaya gitmesinde cesaretlendirir. Küreselleşen dünyada, Avrupa Birliği çatısı altında, serbest dolaşım, isteyenin istediği AB ülkesinde yaşaması ve çalışması gibi ortak ve eşit hakların söz konusu olduğu ve Hollandanın bunun öncüsü olmasına rağmen 1934 ile 1945li yıllardaki gibi Hitler tarzı uygulamaya izin verilmeyeceğini umuyoruz.
Mustafa Demir Turkinfo.nl
FACEBOOK YORUMLAR