Diyanet'ten Ramazan Ayı Mesajı
Diyanet'ten Ramazan Ayı Mesajı
Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı ve Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Mustafa ÜNVER Ramazan Ayı Mesajı
Onbir ayın sultanı Ramazan yaklaşıyor. Üç ayları kandilleriyle süsleyen mübarek Regaib ve Mirac gecelerini bir bir geride bırakıp beratımızı da alarak, gelişiyle müminleri sevinç gözyaşlarına garkeden sevgili orucumuza, iftarımıza, sahurumuza, teravihimize, mukabelemize ve bayramımıza kavuşmaya doğru hızla koşuyoruz. Tüm inananları bu kutlu maksuda hayır ve afiyetle ulaştırmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.
Biz Müslümanlar Ramazan ayını çok seviyoruz. Çocuklarımız da aşıklar bu aya. Hatta başka dinlere mensup insaflı tüm insanlar da hayrandır bu aya. Yüce dinimiz İslam’ın ve medeniyetimizin yüz akıdır Ramazan.
Ramazan tam bir yardımlaşma, bereket ve rahmet ayıdır bilene. Her hayır sağanak sağanak yağar bu ayda imanlılar üstüne. Çünkü Kur’an-ı Kerim iki cihan güneşi sevgili Peygamberimize (sas) Ramazan ayında inmiştir. Şerefliler şerefli zaman ve mekanları mesken tuttukları için bin aydan daha hayırlı Kadir gecesi de bu aya gizlenip konuk olmuştur. Şerefi nihayetsiz Kur’an-ı Kerimi bunun için Ramazanda her zamankinden daha çok okuyor, hatimler indiriyor, bu dünyadan göçmüş yakınlarımıza bağışlıyor, dualar ediyoruz. Şerefi nihayetsiz oruç, tam bir kulluk timsalidir ve Cenab-ı Allah’ın “oruç benimdir, karşılığını da ancak ben takdir edip vereceğim” fermanıyla ücreti nihayetsiz bir ibadet ve itaate dönüşmektedir. “Artık ye ve iç” şeklindeki ilahi emir gelmeden, su ve ekmeğe elini katiyen uzatamayan bir davranıştan daha güzel bir kulluk, daha gerçekçi bir teslimiyet ve aidiyet düşünülebilir mi? “Allahım ben sana aidim, dilim sana ait, elim sana ait, ağzım sana ait, sahip olduğum her şey sana ait, sen ne emredersen o” manasına gelen oruç ibadeti, kıymet bilene hakikatli bir lütuftur.
Açlara, yoksullara, kimsesizlere merhamet ve şefkat duygularıyla el uzatmanın, iftar sofralarımızı kardeşlerimizle paylaşmanın şükür ve huzurunu öğrenir ve yaşarız bu ayda. Ahlakımızın, söz ve davranışlarımızın nazikleştiği, inceldiği, karıncayı dahi incitemez bir nebevi rikkate eriştiğimiz bu ayda, dini ne olursa olsun komşularımızı daha müstesna bir alakayla memnun etmeli, onlara iftar sofralarımızda yer ayırmalı, bizim mutluluk ve samimiyet kıvılcımlarımızla neşe duymalarını sağlamalıyız. Bizim O’na ait olduğumuz, hepimizin Adem’den geldiği, onun da topraktan yaratıldığı gerçeğini bir ayrı tadarız bu ayda. “Artık yiyip içebilirsin” fermanını beklediğimiz iftar sofralarının o bereketli dakikalarında tüm insanlığın, her şeyin Sahibi Bir’e iman edip teslim olmanın tattırdığı o eşsiz barış ve huzur duygularını tatmalarını dileriz yüreklerimizin derinliklerinde.
Hasılı Ramazana aşık bizler onu karşılamaya hazırlık yapmalı, o gül misafire evimizi ocağımızı temizleyip süslemeli, yürek evlerimizi O’nun sımsıcak inanç ve itaatini bekler hale getirmeliyiz.
Bu duygularla bütün kardeşlerimi bereketli zaman dilimlerinden haberdar olmaya davet ediyor, sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
FACEBOOK YORUMLAR