Dayan Avrupa, Türkiye seni kurtaracak
Dayan Avrupa, Türkiye seni kurtaracak
Editör: Turkinfo.nl
29 Aralık 2010 - 22:08
Türkiye´nin AB tam üyeliğine karşı çıkan Almanya´ya sloganlı mesajlar gönderen Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "AB ile olan ilişkilerimizde yeni bir slogan edindik, ´Dayan Avrupa, Türkiye seni kurtarmaya geliyor´. 70 milyonluk genç dinamik ve iyi eğitilmiş nüfusuyla, 1,5 milyar insana hitap eden pazarıyla Türkiye´nin katılımı Avrupa´ya ihtiyaç duyduğu geniş pazarı sağlayacak. Avrupa´nın küresel ekonomideki rekabet gücünü arttıracak." dedi.
Egemen Bağış, "Türkiye´nin 70 milyonluk genç dinamik ve iyi eğitilmiş nüfusuyla, 1,5 milyar insana hitap eden pazarıyla Avrupa Birliği´ne (AB) katılımının birliğe ihtiyaç duyduğu geniş pazarı sağlayacağını" söyledi. Bağış, "Türkiye´nin tam üyeliği hem AB için, hem kendisi için hem de bölge için kazan-kazan durumu olacak. Avrupa´da ekonomik kriz var. Türkiye de bu krizden etkilendi ama düzelme sürecine daha hızlı girdi. Yüzde 11 büyüme hızıyla Avrupa´nın altıncı büyük ekonomisi." tespitinde bulundu.
Alman Federal Dışişleri Bakanlığı tarafından İslam dünyasıyla diyalogları geliştirmek amacıyla kurulan "Qantara" (köprü) isimli haber sitesine mülakat veren Devlet Bakanı Egemen Bağış, Türkiye-AB ilişkileri başta olmak üzere Türk dış politikası hakkında da ilginç açıklamalarda bulundu. Bağış, ekonomik birlik olarak AB´ye bakıldığında Türkiye´nin Avrupa´ya "çok fazla ihtiyacı olmadığının" altını çizerek, "Bizim beklentilerimiz ekonomik değil. Türkiye AB fonlarından faydalanmadan önemli projelerini gerçekleştirebiliyor ama barış projesi olarak değerlendirilince, o barışın alternatifi savaşsa, sonuna kadar AB." dedi.
"Türkiye AB´ye katkıda bulunabilir mi? Bazı çevreler Türkiye´nin üyeliğinin AB için yeni bir yük olacağını düşünüyor?" şeklindeki soruyu ise Bağış şu şeklide cevaplandırdı: "Türkiye´nin tam üyeliği hem AB için, hem kendisi için hem de bölge için kazan-kazan durumu olacak. Avrupa´da ekonomik kriz var. Türkiye de bu krizden etkilendi ama düzelme sürecine daha hızlı girdi. Yüzde 11 büyüme hızıyla Avrupa´nın altıncı büyük ekonomisi. Bu şartlar altında AB ile olan ilişkilerimizde yeni bir slogan edindik, ´Dayan Avrupa, Türkiye seni kurtarmaya geliyor´. 70 milyonluk genç dinamik ve iyi eğitilmiş nüfusuyla, 1,5 milyar insana hitap eden pazarıyla Türkiye´nin katılımı Avrupa´ya ihtiyaç duyduğu geniş pazarı sağlayacak. Avrupa´nın küresel ekonomideki rekabet gücünü arttıracak."
Türkiye´nin Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu ve Avrupa arasında enerji koridoru olduğunun altını da çizen Bağış, "Avrupa´nın ihtiyacı olan ham petrolün ve doğalgazın yüzde 70´inin Türkiye´nin etrafındaki bölgede olduğunu" da hatırlattı. Bağış şöyle devam etti: "Türkiye bu şartlar altında AB´ye üye olduğunda, AB için bir yük olmayacak tam tersine yükünün bir kısmını alacak. AB´nin vizyonuna, çeşitliliğine ve birliğine de katkılar sağlayacak. Fakat Avrupa pazarlarının ihtiyaç duyduğu güvenilir ve sürdürülebilir enerji konusunda bu kadar hayati bir rolü olan Türkiye´nin AB ile enerji faslını müzakere etmesinin engellenmesini anlamakta çok zorlanıyorum."
"İSLAMİYET AVRUPA KÜLTÜRÜNÜN BİR PARÇASI, TÜRKİYE´NİN ÜYELİĞİ DOĞRU MESAJ"
Soru üzerine Avrupa nüfusunun yüzde 10´unun Müslümanlardan oluştuğunu ifade eden Devlet Bakanı Egemen Bağış, Avrupa´nın Türkiye´nin AB sürecini izleyen 1,5 milyar Müslüman´a "doğru mesaj vermesi" gerektiğini de kaydetti. "Türkiye doğru mesajdır." ifadesini kullanan Bağış şunları belirtti: "Türk toplumu İslam´a yeni geçmedi, üyelik için başvurduğunda da Müslüman´dı ve üye ülkeler müzakerelere başlarken bunu biliyordu. Ayrıca İslam, Avrupa kültürünün artık bir parçası. Nüfusunun yüzde 10´U Müslüman. Birkaç sene önce sokaklarda araba yakan gençler, Avrupa´ya göçmüş Müslüman gençler değiller, oralarda doğmuş ama kendilerini dışlanmış hisseden gençler. Hem o gençlere, hem de AB ile ilgili bir kanaate erişmek için Türkiye´nin AB sürecini izleyen 1,5 milyar Müslüman´a Avrupa´nın doğru mesajı vermesi gerek. Türkiye doğru mesajdır."
"İMTİYAZLI ORTAKLIK TEKLİFİ BİZE HAKARET!"
Bağış ayrıca, "Ankara´nın neden imtiyazlı ortaklık seçeneğini kabul etmediğinin" sorulması üzerine ise şu tepkide bulundu: "Bu bir hakaret de ondan. Olmayan bir şeyin teklif edilmesi bende hakarete uğramış hissi yaratıyor. Eğer bir gün şu anda üye ülkelerden biri tam üyelikten vazgeçip imtiyazlı ortak olursa, belki ancak o zaman biz de imtiyazlı ortaklığı tartışmaya başlayabiliriz."
Egemen Bağış, "Türkiye´nin 70 milyonluk genç dinamik ve iyi eğitilmiş nüfusuyla, 1,5 milyar insana hitap eden pazarıyla Avrupa Birliği´ne (AB) katılımının birliğe ihtiyaç duyduğu geniş pazarı sağlayacağını" söyledi. Bağış, "Türkiye´nin tam üyeliği hem AB için, hem kendisi için hem de bölge için kazan-kazan durumu olacak. Avrupa´da ekonomik kriz var. Türkiye de bu krizden etkilendi ama düzelme sürecine daha hızlı girdi. Yüzde 11 büyüme hızıyla Avrupa´nın altıncı büyük ekonomisi." tespitinde bulundu.
Alman Federal Dışişleri Bakanlığı tarafından İslam dünyasıyla diyalogları geliştirmek amacıyla kurulan "Qantara" (köprü) isimli haber sitesine mülakat veren Devlet Bakanı Egemen Bağış, Türkiye-AB ilişkileri başta olmak üzere Türk dış politikası hakkında da ilginç açıklamalarda bulundu. Bağış, ekonomik birlik olarak AB´ye bakıldığında Türkiye´nin Avrupa´ya "çok fazla ihtiyacı olmadığının" altını çizerek, "Bizim beklentilerimiz ekonomik değil. Türkiye AB fonlarından faydalanmadan önemli projelerini gerçekleştirebiliyor ama barış projesi olarak değerlendirilince, o barışın alternatifi savaşsa, sonuna kadar AB." dedi.
"Türkiye AB´ye katkıda bulunabilir mi? Bazı çevreler Türkiye´nin üyeliğinin AB için yeni bir yük olacağını düşünüyor?" şeklindeki soruyu ise Bağış şu şeklide cevaplandırdı: "Türkiye´nin tam üyeliği hem AB için, hem kendisi için hem de bölge için kazan-kazan durumu olacak. Avrupa´da ekonomik kriz var. Türkiye de bu krizden etkilendi ama düzelme sürecine daha hızlı girdi. Yüzde 11 büyüme hızıyla Avrupa´nın altıncı büyük ekonomisi. Bu şartlar altında AB ile olan ilişkilerimizde yeni bir slogan edindik, ´Dayan Avrupa, Türkiye seni kurtarmaya geliyor´. 70 milyonluk genç dinamik ve iyi eğitilmiş nüfusuyla, 1,5 milyar insana hitap eden pazarıyla Türkiye´nin katılımı Avrupa´ya ihtiyaç duyduğu geniş pazarı sağlayacak. Avrupa´nın küresel ekonomideki rekabet gücünü arttıracak."
Türkiye´nin Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu ve Avrupa arasında enerji koridoru olduğunun altını da çizen Bağış, "Avrupa´nın ihtiyacı olan ham petrolün ve doğalgazın yüzde 70´inin Türkiye´nin etrafındaki bölgede olduğunu" da hatırlattı. Bağış şöyle devam etti: "Türkiye bu şartlar altında AB´ye üye olduğunda, AB için bir yük olmayacak tam tersine yükünün bir kısmını alacak. AB´nin vizyonuna, çeşitliliğine ve birliğine de katkılar sağlayacak. Fakat Avrupa pazarlarının ihtiyaç duyduğu güvenilir ve sürdürülebilir enerji konusunda bu kadar hayati bir rolü olan Türkiye´nin AB ile enerji faslını müzakere etmesinin engellenmesini anlamakta çok zorlanıyorum."
"İSLAMİYET AVRUPA KÜLTÜRÜNÜN BİR PARÇASI, TÜRKİYE´NİN ÜYELİĞİ DOĞRU MESAJ"
Soru üzerine Avrupa nüfusunun yüzde 10´unun Müslümanlardan oluştuğunu ifade eden Devlet Bakanı Egemen Bağış, Avrupa´nın Türkiye´nin AB sürecini izleyen 1,5 milyar Müslüman´a "doğru mesaj vermesi" gerektiğini de kaydetti. "Türkiye doğru mesajdır." ifadesini kullanan Bağış şunları belirtti: "Türk toplumu İslam´a yeni geçmedi, üyelik için başvurduğunda da Müslüman´dı ve üye ülkeler müzakerelere başlarken bunu biliyordu. Ayrıca İslam, Avrupa kültürünün artık bir parçası. Nüfusunun yüzde 10´U Müslüman. Birkaç sene önce sokaklarda araba yakan gençler, Avrupa´ya göçmüş Müslüman gençler değiller, oralarda doğmuş ama kendilerini dışlanmış hisseden gençler. Hem o gençlere, hem de AB ile ilgili bir kanaate erişmek için Türkiye´nin AB sürecini izleyen 1,5 milyar Müslüman´a Avrupa´nın doğru mesajı vermesi gerek. Türkiye doğru mesajdır."
"İMTİYAZLI ORTAKLIK TEKLİFİ BİZE HAKARET!"
Bağış ayrıca, "Ankara´nın neden imtiyazlı ortaklık seçeneğini kabul etmediğinin" sorulması üzerine ise şu tepkide bulundu: "Bu bir hakaret de ondan. Olmayan bir şeyin teklif edilmesi bende hakarete uğramış hissi yaratıyor. Eğer bir gün şu anda üye ülkelerden biri tam üyelikten vazgeçip imtiyazlı ortak olursa, belki ancak o zaman biz de imtiyazlı ortaklığı tartışmaya başlayabiliriz."
FACEBOOK YORUMLAR