Danimarka'dan Roj Tv Ayıbı
Danimarka'dan Roj Tv Ayıbı
Danimarkanın yüksek tirajlı gazetesi Berlingske Tidende dün, Danimarka hükümetinin ısrarla üzerinde durmadığı PKK- ROJ TV bağlantısını canlı şahit ve fotoğraflarla belgeledi. Berlingske Tidende gazetesine konuşan Roj TVnin eski genel müdürü Manouchehr Zonoozi, PKK ve Roj TV arasındaki tüm bağlantıları ortaya çıkardı. Zonoozi, polise bir yıl önce tüm delilleri verdiği halde Danimarka makamlarının Roj TVye dokunmadıklarını ve kendisinin PKKlılar tarafından tehdit edildiğini açıkladı.
Danimarkanın yüksek tirajlı Berlingske Tidende gazetesinde, Roj TV, PKK bağlantısını ispatlayan resim ve açıklamaların yer almasının ardından Adalet Bakanlığının neden gerekli girişimlerde bulunmadığı tartışılmaları yapılmaya başlandı. Gazeteye kendi özel albümündeki PKK kamplarını ziyareti sırasında çekilmiş resimleri veren Roj TV eski genel müdürü Manouchehr Zonoozi, ölümü göze aldığını söyledi. Bir yıl önce Roj TV ile PKK arasındaki bağlantılarla ilgili tüm delilleri polise verdiğini ve bildiklerini anlattığını belirten Zonoozi, neden ölümü göze alarak polise gittiğini şöyle anlattı:
Beni kullandıklarını düşünüyorum. Ben Kürtlere iyi bir hizmet sunacağımıza inandığım için bu kurulaşa 10 yıl hizmet verdim. Televizyon kanalını harekete geçiren benim. Halen daha Kürtlerin davaları konusuna büyük sempatim var. Kürtler sadece Türkiyede değil, Suriye İran gibi ülkelerde da baskı altındalar. Batı medyası onlara gerekli önemi vermiyor. Ben ifade özgürlüğünün hiç olmadığı bir ülke Irandan geliyorum. Ben medya aracığı ile insanlara mesaj verebiliriz diye düşünmüştüm. İnsanlar da bana güvendikleri için PKK beni kullandı. Ama ben bugün bu halk için yapmak istediklerimi, Roj TVyi kontrol altında tutanlar nedeniyle yapamıyorumdedi.
DANİMARKA BANKASI UYARMIŞTI
51 yaşındaki Zonoozi 2004 yılında Belçikadaki Roj TVyi ziyaret ettikten ve Belçika polisi, PKKnın gizli hesaplarındaki 350 milyon Belçika Frankına el koyduktan sonra ROJ adını da hiç kullanmak istemediğini belirterek ben Roj TVnin PKK ile direkt bir hatla bağlantısı olduğunu bilmiyordum. Paraların PKKdan geldiğini de bilmiyordum. Sadece Türk medyasının bize karşı uydurduğu bir kampanya olduğunu sanıyordum. 2005-2006 yıllarında Roj TV ve diğer yayın organlarından şüphelenmeye başladım. Aynı zamanda Danimarka bankası, Roj TVye aktarılan paraların büyüklüğü konusunda beni uyarmıştı. Sadece 2004de Kürt Kültür Fonu Roj TVye 38 milyon kron, 2005de 52 milyon kron ödeme yapmıştı. Ben bu paraların PKKdan geldiğini, Erbil yakınlarındaki PKK kampına yaptığım ziyaret sırasında öğrendim. 16 Milyon Euronun halkın parası olmadığını anlayınca kafama dank etti. Karayılan, PKKnın faaliyetleri ile Roj TVnin faaliyetlerini birbirine karıştırmamamız konusundaki teklifimi kabul etmişti. Ben de bu nedenle görevime devam ettim. Ancak 2008 yılında PKKnın Belçikadaki yöneticilerinden ölüm tehditleri alınca görevimi bırakmak zorunda kaldım. Ayrıca PKK yönetimi benden 500 bin kron Roj TVye para ödemimi istiyor. Bana 26 bin kron maaş sözü verildi. Ama ben cebimden çok para ödedim. Ben bu kanalın birinci adamıydım bu nedenle bir şey olursa önce ben hapse girecektim. Bu nedenle polise herşeyi anlatmaya ve bu konuda şahitlik yapabileceğimi söylemeye karar verdim. Polisle konuştum ama bir şey yapılmadı. PKKdan da tehditler almaya devam ediyorum. Benim amacım kimseden intikam almak değil. Sadece gerçeklerin ortaya çıkmasını ve Kürt halkının kötüye kullanılmamasını sağlamakdedi.
BAĞLANTININ EN GüZEL KANITI KARAYILANIN UYDU BAĞLANTISI
Zonoozi, PKK ile Roj TV arasındaki bağın en güzel kanıtının Murat Karayılanın uydu telefonu ile her gün bağlantı kurarak talimatlar vermesi olduğunu belirterek, Karayılanın sadece Roj TV ile değil, PKKnın Belçika ve Avrupadaki diğer yöneticileriyle de sürekli konuştuğunu söyledi. Roj TV ve Roj TVye çalışan gazetecilerin sık, sık PKK kamplarına giderek kurs aldıklarına dikkat çeken Zonoozi, Roj TV yönetim kurulu başkanı Danimarkalı avukat Henrik Caprani dahil, tüm çalışanların PKK bağlantısı hakkında bilgileri olduğunu, kendisinin ise bir kör gibi olup bitenlerin geç farkına vardığını söyledi.
DANİMARKALILARIN KAFASINDA SADECE İSLAMİ TERÖR VAR
Zonoozi, 2006 yılında PKK kampında 2 hafta kaldığını ve bu sırada, Kominizm ve Öcalan ile ilgili kurs aldığını itiraf ederek, bize kurs verilirken, Türk ordusuna karşı çatışacak PKK lılar da eğitim alıyorlardı. Eğitim alanlar arasında çok sayıda çocuklar vardı. En küçüğü 8 yaşında idi. 8-9 yaşındaki çocuklara Öcalan hakkında kurslar veriliyor, biraz büyük çocuklara silah ve çatışma dersleri veriliyor. Erbil dışında bir yerde sınırdan uzak oldukları için içleri rahattı. İş toplantısını bir mağarada yaptık. Mağaranın çok sayıda kaçış delikleri vardı ve deliklerin başında çok sayıda Kalaşnikoflu adamlar bikliyordu. Karayılan çok iyi korunuyordu. Bilgisayarını (laptopunu) açtı ve PKKnın Roj TVye milyonlarca Euroluk yardımından bahsetmeye başladı. Benim bu ziyaretim ve mağaradaki toplantı resmi olarak sözde yapılmamıştı. Ben Polise her şeyi anlattım ama yetkililer gözlerini kapatıyorlar görmemezlikten geliyorlar. Danimarkalıların kafasında sadece islami terör var. PKKnın üzerinde duran yokdedi
TüRKİYE BU FIRSATI KULLANIR
Kopenhag üniversitesinden Ortadoğu Uzmanı Danielle Kuzmonoviç, ortaya çıkan durumun, Roj TVye masumane para yardımında bulunan Kürtleri şok ettiğini belirterek Türkiye uzun süredir PKK Roj TV bağlantısını ispatlamaya çalışıyordu. Bu durum Türkiyenin işine yarayacaktır ve bundan yararlanacaktır. Türkiye ortaya çıkan durumda Danimarkaya güvenmemesinde haklı olduğunu da ispatlamış olacaktır. Bu durumda Danimarkanın Türkiyenin çıkarlarına zarar vermiş olduğu ortaya çıktı. Türkiye, PKKnın sol partilerde çok sayıda dostu bulunduğunu biliyordedi.
HüKüMET HESAP VERECEK
Parlamento Hukuk Komisyonu Başkanı, Danimarka Halk Partili Peter Skaarup, hükümetin konuyla ilgili olarak parlamentoya ve Danimarka halkına hesap vermesini istedi. Peter Skaarup, polis ve savcı uzun süredir PKK Roj TV arasındaki bağlantıyla ilgili yeterli delil olmadığını öne sürüyordu. Oysa yeterli delil olduğu görülüyor. Şimdi neden bugüne kadar bir işlem yapılmadığının hesabını versinlerdedi.
ROJ DAVASINI HASIR ALTI YAPMIYORUZ
Roj TV davasına bakan savcı Lisse Lotte Nilas, ilk kez konuşmama kuralını bozarak, kendilerine gelen delilleri hasır altı yapmadıklarını değerlendirdiklerini söyledi. Nilas, Roj TV davası üzerinde çılaşmaların devam ettiğini, Türk devletinde sürekli yeni belgeler aldıklarını belirterek, Roj TVnin kapatılması için PKKnın parasal desteğini ispatlamanın yeterli olmadığını, insanları teröre teşvik etmesi gerektiğini söyledi.
ERDOĞANIN BASIN TOPLANTISINDA SADECE DHA GÖRüNTüLEMİŞTİ
Danimarka Medyasına yaptığı açıklamalarla tüm dikkatleri üzerine çeken ancak PKK tarafından da ölümle tehdit edilmeye başlanan Manouchehr Zonoozi, 2005 yılında Başbakan Erdoğanın, Başbakan Anders Fogh Rasmussen ile yapacağı basın toplantısını salonda Roj TV muhabirleri var diyerek protesto ederek katılmamıştı. Manouchehr Zonoozi, o sırada salona kameraman gibi girmişti. Tüm Türk medyası, salonda bulunan Roj TVnin bayan muhibirine odaklanırken, DHA kimsenin farkına varmadığı ve sadece kameraman sandığı Roj TV direktörüne odaklanmıştı. Basın toplantısına Kameraman gibi giren Manouchehr Zonoozi, kendisini kameranın arkasına saklanmaya çalışmış ancak DHA objektifinden kurtulamamıştı. Şimdi polis, itirafçı, Zonoozinin PKK tarafından öldürülmesinden korkarak çevresinde güvenlik önlemleri aldı.
Kaynak: Doğan Haber Ajansı
FACEBOOK YORUMLAR