Cumhurbaşkanı Erdoğan El Arabiya'ya konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3). "(Terörden arındırılmış bölge kurulmasına) Buna karar verilirse 1 yılı bulmadan şehircikler kurulabilir. Bu sadece konut değil, burada sosyal donatı alanlarına varıncaya kadar, hastanesi, okulu, alışveriş yerleri, hepsi bunların içerisinde olacak". "Oradan 300 bin insan alan da biziz, İran almıyor, Suriye almıyor, biz alıyoruz. Başika’da ve Bamerni’de bizim attığımız bu adım üzerinde spekülasyon yapanlar önce bunun hesabını versinler. Acaba Türkiye niçin böyle bir şeyde, böyle bir risk alıyor? Çünkü ben oradan tehdit alıyorum da onun için. Bana oradan gelecek tehdidi engelleyemeyenler, Türkiye’ye kalkıp da herhangi bir söz söyleyemezler, önce bu tehdidin ortadan kalkması lazım. Oradan teröristler Türkiye’ye giriyorsa oradan silahlar Türkiye’ye giriyorsa biz de tedbirimizi almak durumundayız".

Cumhurbaşkanı Erdoğan El Arabiya'ya konuştu
Editör: Turkinfo.nl
27 Aralık 2015 - 18:04
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'deki insani krizin çözülmesine yönelik olarak, terörden arındırılmış bölge kurulmasına karar verilmesi durumunda, Türkiye'nin uzman ekipleriyle altyapının kurulmasında rol alabileceğini, 1 yılı bulmadan içerisinde okulu, hastanesi, sosyal imkanları olan şehirciklerin inşa edilebileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, El Arabiya televizyon kanalına verdiği röportajda, Suriye'deki sivillerin korunmasına yönelik olarak Türkiye'nin desteklediği uçuşa yasak bölge, güvenli bölge ve DAEŞ'ten arındırılmış bölge konularını değerlendirdi. Türkiye'nin konuyla ilgili teklifini tanıştığı ve görüştüğü tüm devlet başkanlarına ve Antalya'da yapılan G20 Zirvesinde bir araya geldiği liderlere ilettiğini aktaran Erdoğan, görüşmelerde şunları dile getirdiğini söyledi:

"Bakın, bizim güneyimizde, Suriye'nin kuzeyinde 98 kilometre eninde, 45 kilometre derinliğinde şu anda bir bölge var. Biz bu bölgeyi ilk etapta, terörden arındırılmış bir bölge olarak ilan edebiliriz. Ve bu terörden arındırılmış bölgeye Suriye'den çıkacak olanları ve Türkiye'de kamplarda bulunanlardan da Suriye'ye kendi ülkesine dönmek isteyenleri buraya yerleştirebiliriz. 'Peki, ne yapabiliriz?'. Dedim yapacağımız iş şudur: Bir, donörler olarak önce bir mali seferberlik ilan edip parayı toparlayacağız. Biz altyapıda, konut yapımında başarılı bir ülkeyiz. Buralarda Suriye'nin yerel mimarisine uygun olarak konutlar yapalım. Ve bu konutları yapmak suretiyle burada o ihtiyacın hiç olmazsa ilk etapta belli bir kısmını karşılayacak şekilde burada şehir, şehirler veya şehircikler kuralım. Ama bunun uçuşa yasak bölge ilan edilmesi şart ki buranın güvenliği olsun."

Terörden arındırılmış bu bölgenin kurulması halinde güvenliğinin Özgür Suriye Ordusu ya da ılımlı muhalifler tarafından sağlanması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, önerinin olumlu karşılandığını dile getirdi.

Söz konusu bölgenin oluşturulması halinde, mülteci akınının biteceğine ve ülkelerini terk eden Suriyelilerin geri dönebileceğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şimdi bunun adımı atılabilir' dendi. Tabii şimdi son gelişmede ne oldu? Bu güvenli bölgeye, terörden arındırılmış bölgeye tabii Rusya saldırılar düzenlemeye başladı. Şimdi bunlar bu planları aslında bozmaya yöneliktir. Onlar böyle bir şey düşünmüyor, çünkü Rusya'nın böyle bir rahatsızlığı yok. Yani Suriye'den çıkanlar Rusya'ya gitmiyor. Suriye'den çıkan nereye gidiyor? Avrupa'ya gidiyor. Avrupa'ya gittiği için rahatsız olan Avrupa. Mesela şu anda Sayın Şansölye Merkel, böyle bir şeye belli bir katkıda bulunabileceğini ifade ediyor. Niye? Kendi ülkesine gelen var. 100 bin, 150 bin neyse Almanya'ya gideceği gibi bir düşünce var. Belçika, Hollanda, Fransa, bütün buralara gidecek olanlar var. Bunlar bilindiği için onlar tabii bu konuda böyle bir adımın atılmasının doğru olacağını söylediler ve şu anda biz bu müzakerelerimizi devam ettirdiğimiz gibi altyapı çalışmalarımızı da yine aynı şekilde devam ettiriyoruz. Bunu ben Suudi Arabistan ile görüştüğüm gibi aynı şekilde Katar ile de görüştüm. Bu resmi ziyaretimde de yine aynı şekilde Hadimu'l-Harameyn Eş-Şerifeyn ile bu konuları tekrar müzakere edeceğiz, görüşeceğiz, yapmamız gereken ne varsa bunları da birlikte inşallah yapmaya gayret edeceğiz."

Erdoğan, "karar alınması" durumunda terörden arındırılmış bölgelerde 1 yıl bulmadan şehircikler kurulabileceğini belirtti.  "Bu sadece konut değil, burada sosyal donatı alanlarına varıncaya kadar, hastanesi, okulu, alışveriş yerleri, hepsi bunların içerisinde olacak" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Tabii bakın biz bütün bunları konuşurken 5 yıl kaybettik, 5 yılda hep geri gittik. Birçok şeyler konuşuldu. Mesela bir Viyana süreci başladı. Şu anda Viyana sürecinde de daha henüz gelinmiş olan bir nokta yok. Biz Viyana sürecini destekleyen bir ülkeyiz ama nereden bakarsanız bakın şurada üç ay Viyana sürecinden sonra geçti ama bu adımları atacak olsak hemen bir altyapısıyla bu işe başlasak bunlar bizim için zaman almaz. Çok kısa bir zamanda biz oradaki yerleşim bölgelerini hallederiz, yeter ki mali noktadaki akış sağlıklı olsun."

Bu tür zihinsel projelerin önemli olduğunu söyleyen Erdoğan, "Şahsen bir Cumhurbaşkanı olarak benim zihinsel projem hazır. Ekiplerimizi çalıştırırız, çünkü bizim bu konuyla ilgili olarak ülkemizde yaptığımız birçok model uygulamalar var, model projeler var. Bunlar oraya pekala aktarılabilir. Bunlar bizim için fazla zaman almaz ve bunu başladığınız zaman zaten bir tane müteahhitle başlamayacaksınız. Aynı anda ihtiyaca göre çok ciddi sayıda ekiple ve bu işte başarılı olan ekiplerle bu çalışmayı başlatıp bir an önce süratle oraya Suriyeli kardeşlerimizin yerleşmesinin yolunu açacaksınız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlığı döneminde, yapılması daha çok zaman alan konutlardan 600 binden fazlasını inşa ettiklerini, şehirler içinde adeta farklı şehircikler oluşturduklarını söyledi. Erdoğan, "Ama burada hem alan müsait, hem de biz burada yerel mimariyle, yani bir katlı, bilemediniz zemin artı bir şeklinde konutlar yapacağız, okullarını yapacağız, hastanelerini yapacağız ve süratle bu insanların bir defa psikolojik travmasını ortadan kaldıracağız. Şu psikolojik travma çok önemli. Oradaki havayı değiştirmek bizim için büyük önem arz ediyor. Bu, Suriye halkına bir güven getirecektir" diye konuştu.

Türkiye'nin somut bir öneri ortaya koyduğunu, başkalarının öneri ortaya koymak yerine "Avrupa'ya Suriyeliyi göndermeyin" dediğini aktaran Erdoğan, şunları söyledi:

"Peki, ne olacak bu insanlar? Bu bombaların altında ölüme mi terk edilecek? Öbür taraftan Ege'de bakıyorsunuz bota binmiş olan Suriyeli botla kaçarken oraya bir tane sahil güvenlik geliyor, Türk değil ama başka bir ülkeden, botu şişliyor ve o insanlar orada ölüyor. Ama Türkiye Cumhuriyeti'nin sahil güvenlik botları şu ana kadar 80 bini aşkın insanı denizden topladı, çocuklar var bunun içinde, kadınlar var bunun içinde. İnsanlar, bunların hepsini toplayıp ülkemize getirdik ve ondan sonra da tekrar kendi ülkelerine bunları gönderdik. Türkiye'nin yaklaşım tarzı bu, çünkü bu vicdani, insani ve İslami bir sorundur bizim için; böyle baktık, bundan sonra da böyle bakacağız."

Bir soru üzerine uluslararası toplumun mülteci krizine yaklaşımını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Suriyeliler için 9,5 milyar dolar harcadığını hatırlattı. 

Birleşmiş Milletler'den Türkiye'ye şimdiye kadar 420 milyon dolar verildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başka hiçbir yerden Türkiye'ye gelen bir destek yok. Türkiye bunu tarihinden almış olduğu bir güçle sürdürüyor. Ve biz şu anda zaten dünyada özellikle, yani en az gelişmiş ülkeler veyahut da yoksullar, bütün bunlara yönelik yapmış olduğumuz desteklerde biz dünyadaki ilk üç içerisindeyiz" dedi.

Türkiye'nin 2014'te yaptığı yardımların 4,5 milyar dolar olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli gelir oranının göz önünde bulundurulması durumda Türkiye'nin insani yardım konusunda dünyada ilk sırada olduğunu söyledi. Türkiye'nin tarihten aldığı güçle yardım politikasını sürdüreceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ama birileri de Türkiye bunu yaptı, biz de Türkiye'ye şu desteği verelim demedi. Hiçbir Avrupa ülkesi de demedi, Batı ülkesi demedi ama biz bunu yürüttük, yürütüyoruz, yürüteceğiz. Bakın hiçbir ülkenin buraya 911 kilometre sınırı yok. Suriye'ye en uzun sınır bizim. 380-390 kilometre Irak'a sınırımız var. Oradan 300 bin insan alan da biziz, İran almıyor, Suriye almıyor, biz alıyoruz. Başika'da ve Bamerni'de bizim attığımız bu adım üzerinde spekülasyon yapanlar önce bunun hesabını versinler. Acaba Türkiye niçin böyle bir şeyde, böyle bir risk alıyor? Çünkü ben oradan tehdit alıyorum da onun için. Bana oradan gelecek tehdidi engelleyemeyenler, Türkiye'ye kalkıp da herhangi bir söz söyleyemezler, önce bu tehdidin ortadan kalkması lazım. Oradan teröristler Türkiye'ye giriyorsa oradan silahlar Türkiye'ye giriyorsa biz de tedbirimizi almak durumundayız."

(Sürecek)

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!