Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında: (5)

"Doğrusu Galatasaray yönetiminin aldığı kararın aidata bağlı olarak alınmasını ben hafif buluyorum. Bunların aidat, artı FETÖ bağlantısıdır. En kötü ihtimalle bunlar nerede yargılanıyor, yargılandığı yerden Galatasaray yönetimi bunlarla ilgili bilgi ister ve o bilgi üzerinden kararını verir ve bu çok daha asil bir duruş olurdu. Şu andaki, bana göre süreci geçiştirme anlamında olmuştur" "Biz şu anda Güneydoğu'da terörle çok ciddi mücadele yapıyoruz. Bu çözüm süreci filan falan onların hepsi geçmişte kaldı. Şimdi bizim artık bu noktada oturup konuşacağımız kişi ortada yoktur"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında: (5)
Editör: Turkinfo.nl
27 Mart 2017 - 17:51
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Doğrusu Galatasaray yönetiminin aldığı kararın aidata bağlı olarak alınmasını ben hafif buluyorum. Bunların aidat, artı FETÖ bağlantısıdır. En kötü ihtimalle bunlar nerede yargılanıyor, yargılandığı yerden Galatasaray yönetimi bunlarla ilgili bilgi ister ve o bilgi üzerinden kararını verir ve bu çok daha asil bir duruş olurdu. Şu andaki bana göre süreci geçiştirme anlamında olmuştur." dedi.

Erdoğan, Show TV-Habertürk TV-Bloomberg HT ortak canlı yayınında Veyis Ateş'in sorularını cevapladı.

Alman Bild gazetesinin "Atatürk olsa hayır derdi" manşetinin hatırlatılması üzerine Erdoğan , "Şu anda ebedi alemde olan Atatürk'ün hafıza kayıtlarını okuyacak kadar bunların böyle geniş kabiliyeti mi var, bunu neye göre söylüyorlar? Bunların Atatürk'le ne alası var." diye soran Erdoğan, "Bunun, bunlarla alakalı yanı çok manidar şimdi Atatürk'le bu görüşmeyi bu konuşmayı nasıl yaptılar, Şimdi tam aksi, ben desem ki Atatürk şu anda kalksa o da bizim hazırladığımız bu düzenlemeye kendisi de böyle yaşadığı için 'evet' derdi. Çünkü Atatürk, şu anda bizim yapmak istediğimizi yaptı. Niye? İnönü ile bile geçinemedi. En önemli mesai arkadaşıydı." diye konuştu.

Sunucu Veyis Ateş'in "sizin deyiminizle o da damdan düşenlerden" demesi üzerine Erdoğan, "O da damdan düşenlerden." cevabını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Galatasaray kulübünün aidat ödenmediği için 2 FETÖ zanlısının uzaklaştırılmasının sorulması üzerine, bunu değerlendirmeyi gereksiz bulduğunu söyledi.

Buradaki olayın sadece aidata bağlı dayalı bir olay olarak değerlendirilmesinin kendisine çok hafif geldiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Niye çok hafif gelir? Çünkü bu kişiler şu anda Türkiye'den kaçmış mıdır? Kaçmıştır. Niye kaçmıştır? demek ki FETÖ ile iltisaklı ilişkili oldukları belgeler var ve bu belgelerin olduğunu bildikleri için de bunlar hemen Türkiye'den kaçma yolunu uygun bulmuşlar. Bundan daha güzel delil olur mu? Eğer suçlu değilsen kaçma. Böyle bir zan varsa dur, yargılan. Nitekim burada olanlar var şu anda. Yargılanırsın, mahkeme kararını verir eğer hüküm verirse girersin, yatarsın, aslanlar gibi ondan sonra da çıkarsın burası senin vatanın. Ama bunlar Türkiyeyi vatan olarak telaki etmeyenler ki birçok bunların haklarında konuşulanlar var. Bunları benim konuşmam doğru olmaz. Dolayısıyla bunlar var ki bunlar kaçıp gitmişler. Doğrusu Galatasaray yönetiminin aldığı kararın, aidata bağlı olarak alınmasını ben hafif buluyorum. Bunların aidat, artı FETÖ bağlantısıdır. En kötü ihtimalle bunlar nerede yargılanıyor, yargılandığı yerden Galatasaray yönetimi bunlarla ilgili bilgi ister ve o bilgi üzerinden kararını verir ve bu çok daha asil bir duruş olurdu. Şu andaki bana göre süreci geçiştirme anlamında olmuştur. Tabii orada salonda olan şeyler filan onlar da ayrıca çirkin yaklaşımlardır. Temenni ederim ki Galatasaray yönetimi, bu eksik kalan kısmını da bu işin geçiştirmiş olur. Çünkü bunların duruşları maalesef bu iki kişinin duruşları yeni değil. bunların daha da farklı şeyleri var. Nitekim o atılan 5 kişinin 5'i de şu anda içeride."

- "Hepimiz de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıyla övüneceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ateş'in "Bu hafta sonu Diyarbakır ve Van'dasınız, 16 Nisan'dan sona 'evet' çıkarsa, adı 'çözüm süreci' olmayan başka bir şey olur mu, olacak mı? Başka bir süreç başka bir hava... " demesi üzerine, şöyle cevap verdi:

"Biz şu anda Güneydoğu'da terörle çok ciddi mücadele yapıyoruz. Bu çözüm süreci filan falan onların hepsi geçmişte kaldı. Şimdi bizim artık bu noktada oturup konuşacağımız kişi ortada yoktur. Bitti o iş. Şimdi biz bütün evlerini terk eden o garipler ki evlerinden tehditle boşaltılarak evden eve tüneller açmak suretiyle tehdit altında olan o insanlarla artık, başta İçişleri Bakanım, Çevre ve Şehircilik Bakanım olmak üzere, bütün bakanlarımız direkt görüşmeler yapıyorlar. Alt yapı, üst yapı, inşaatlar devam ediyor ve en kısa zamanda da derdimiz, oradan çıkan vatandaşlarımızı tekrar oralara taşımak."

"Ben Kürdüm" diyeni bağırlarına bastıklarını ama Kürtçülüğü dayatması halinde bunun ırkçılığı getirdiğini dile getiren Erdoğan, bunun karşısında olduklarını söyledi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Onun için ne Türkçülük, ne Kürtçülük, ne Lazcılık, ne şuculuk buculuk yok. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ortak paydasında bütünleşmişiz ve biz bunlarda ayrım yapmıyoruz. Yaratılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz. 80 milyon kardeştir diyoruz. Biz bunu başaracağız. Ve hepimiz de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıyla övüneceğiz. Sonra 'ben Türk milletinin bir ferdiyim' demek, Kürt kardeşimi niye rahatsız etsin. Rahatsız olma ya. Her ülkede, o ülkenin millet olarak bir ferdi olmaktan iftihar eder. Bunlar niye rahatsız oluyorlar, ben onu anlamıyorum. Kaldı ki çok ciddi anlamda da özellikle bölgede halk, 'siz yeter ki bizi bırakmayın ama siz bizi bırakıp gittiğiniz zaman bunlar tehditle üzerimize geliyor' diyor. Nitekim şu anda İçişleri Bakanlığımız, silahlı kuvvetler, polis ve korucular, bölgede hakimiyet tesis ettiği için vatandaşa bir rahatlık geldi. Artık gece gündüz rahatlıkla çıkıyor, dolaşıyor vesaire. İnşallah bundan sonraki süreç, devletin milletiyle bütünleşmesinin gerçekleştiği Güneydoğu'da 16 Nisan, zaten adeta bir röntgen olacak. O röntgende kendini gösterecek ve çok daha hızlı, farklı bir süreç devreye girecektir ve yatırımcı oraya girecektir. Yatırımcı oraya girdiği zaman, durum çok daha farklı bir hal alacaktır. İnşallah Cumartesi günü önce Van'dayız, Van'dan sonra Diyarbakır'a ineceğiz ve Başbakan'la beraber bu iki ilde inşallah çok büyük iki miting yapmayı planladık. Bunları gerçekleştirerek oralara yeni bir havayı vereceğiz."

- "Reform yapmadığımız alan yok"

Sunucu Veyis Ateş'in, "16 Nisan'dan sonra şaşıracağımız reformlar, değişiklikler bekleyelim mi?" yönündeki sorusu üzerine Erdoğan, zaten reformların partisi olduklarını söyledi.

Erdoğan, reform yapmadıkları alanın olmadığını, eğitimde, sağlıkta, adalette, eğitimde, ulaşımda, enerjide, gıda-tarımda ve akla gelen her şeyde devamlı reform üstüne reform yaptıklarını anlatarak, daha büyük reformların yapılabilmesi için, önlerinin tıkanmaması ve çok daha rahat adımlar atılabilmesi için, 16 Nisan'ın en büyük yerli, milli reformu olacağını kaydetti.

Bunun ithal olmadığını, bunun için hep "Türk tipi başkanlık sistemi" ifadesini kullandığına vurgu yapan Erdoğan, bunun yerli ve milli olacağını vurguladı.

Bunu şimdi kanunlarla güçlendireceğini dile getiren Erdoğan, "İkide bir bunlar ağızlarına kararnameyi alıyor, mesele kararname değil. Kanunlarla bunu inşallah parlamentoyla Cumhurbaşkanlığının müşterek çalışmasıyla burada inşallah çok daha farklı bir gücü ülkemize kazandıracağız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, halk oylamasına sunulan değişiklikle milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkaracaklarını anlatarak, "Niye 550 bize yetmedi mi de 600 oluyor. 400 de bize yeterdi 450 de bize yeterdi." gibi ifadelerin olduğunu hatırlattı.

Bazı örnekleri vermesi gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Şu anda Avrupa Birliği üyesi ülkelerden Almanya'nın 82 milyon nüfus, milletvekili sayısının 667. Demek ki milletvekili başına kaç kişi düşüyor 123 bin. Fransa, 66 milyon nüfus, milletvekili sayısı senatörle beraber 925. Burada da 75 bin kişiye bir milletvekili veya senatör düşüyor. İspanya'da nüfus 44 milyon. İspanya'da milletvekili senatör, bakın çok enteresan 616. Yani 64 bin kişiye bir milletvekili düşüyor. İtalya'ya geliyorum, nüfus 60 milyon, milletvekili senatör sayısı 952 ve 63 bin kişiye düşüyor. Geliyorum İngiltere'ye burası zaten çok enteresan 65 milyon nüfusu var, orası çok karışık zaten avam kamarası falan... 1449 milletvekili, senatör vesaire var. 45 bin kişiye düşüyor bir tane. Bizde şu anda 80 milyon nüfus 550 milletvekilimiz var. 143 bin kişiye düşüyor bir milletvekili. Burada temsili adaletten bahsedebilir miyiz, bahsedemeyiz. Temsilde adaletin olabilmesi için bu sayının daha da çoğaltılması lazım ama biz şimdilik 600'ü bu iş için uygun bulduk. "

- "Güçlü bir mutabakat oluşuyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18-25 yaş grupları arasında parlamentoya girecek gençlerle daha genç, dinamik bir parlamentoyu hedeflediklerini belirterek, gençlere güveneceklerini söyledi.

Gençlerin alacakları paralarla ilgili ifadelerin hepsinin yalan olduğuna vurgu yapan Erdoğan, "Ankara'dakilerin çocukları girecek, Bakkal Mehmed'in çocukları girmeyecek" ifadesinin de çok yalan olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin 5 yılda bir yapılacağı düzenlemesini getirdiklerini vurgulayarak, burada insicam olacağını, iki seçimin de aynı anda beraber yapılacağını kaydetti.

Düzenlemeyle Cumhurbaşkanının iki kere seçileceğine dikkati çeken Erdoğan, "Bunları söylüyoruz, söylüyoruz adam anlamıyor. Bir seçildi, tekrar olursa iki. Bütün bunlar ne için, bütün bunların tek sebebi var, istikrar ve güven için. İstikrarın olmadığı bir yerde başarıyı yakalayamayız." dedi.

Erdoğan, anayasa değişikliğindeki bir diğer maddenin de meclisin bakanlar kuruluna, Kanun Hükmünde Kararname yetkisi verebilmesinin iptal edildiğini belirterek, güvenoyu ve gensoru uygulamasının kalktığını söyledi.

Meclis araştırması, genel görüşme, meclis soruşturması ve yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisinin güçlendirildiğini anlatan Erdoğan, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın yetkilerinin birleştirildiğini anlattı.

Erdoğan, Cumhurbaşkanının hiçbir zaman yüzde 50'nin altında oyla seçilemeyeceğine dikkati çekerek, "50 artı bir, bununla seçilir. Birinci turda seçilemezse ikinci turda iki kişi kalıyor. O iki kişiden de ancak en fazla oyu alan kimse o seçiliyor. Güçlü bir mutabakat oluşuyor. Hala vatana ihanetten biz yüce divana gidiyoruz ama şimdi vatana ihanet olayının ötesinde, işlenen her suçtan dolayı belirlenen oranlar yakalanırsa Cumhurbaşkanı Yüce Divan'a gider." diye konuştu.

Disiplin mahkemeleri dışında, askeri mahkemelerin kaldırılacağını ve sadece sivil mahkemelerin kalacağını dile getiren Erdoğan, bununla askerlerin da sivil mahkemelerde yargılanacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, en önemli konulardan birinin HSYK üye sayısının 22'den 13'e düşürülmesi olduğunu vurgulayarak, "Şimdi diyor ki (Kılıçdaroğlu) Bunların hepsini Cumhurbaşkanı atıyor. Yalan konuşma, yok böyle bir şey. 4 tanesini ben atıyorum, 7 tanesini, o feshediliyor dediği parlamento atıyor, o da bunu atarken yine 5'te 3'le atıyor. İki üye var onlar da kabineden birisi Adalet Bakanı'dır, diğeri müsteşardır. Bir başka adım; Cumhurbaşkanının sadece bütçe ile ilgili kanun teklifi vardır. Meclisten çıkmadı, iş uzamasın diye bu noktada bir önceki yılın bütçe değerlerine uygun olarak TEFE, TÜFE ile ayarlaması yapılır ve ona göre bütçe devreye girer. Yani bütçede herhangi bir kesinti olmamalı. Bu da devletin istikrarı ile alakalı bir konudur." ifadesini kullandı.

- Suriye'deki gelişmeler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'deki gelişmeler ve ABD ile Rusya'nın terör örgütü PYD ile ilişkilerinin sorulması üzerine, Suriye'yle alakalı olarak askeri noktada 3 Genelkurmay başkanının Antalya'da görüşmelerinin olduğunu hatırlattı.

Görüşmeleri bunların kendi aralarında devam ettirdiklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sayın Putin'le benim görüşmem oldu. Sayın Trump'la henüz bu şeyler vasıtasıyla görüşmeler yapmadık ama orada da askeri olarak Genelkurmay başkanlarımız görüştüğü için gerekli bilgiler geliyor. Şimdi bizim Bab'tan sonra Mümbiç'te oraya yaklaşmış durumdayız. Daha önce Sayın Obama'ya benim söylediğim şeyler vardı. PYD, YPG, bunlar Münbiç'te kalmayacak. Çünkü burası Arap toprağıdır ve burayı terk etmeleri lazım. Bu ikisi de terör örgütüdür. Bu terör örgütüyle de sizin iş tutmanızı biz NATO içindeki ittifak veya stratejik ortaklığımıza uygun görmüyoruz. Çünkü siz bir terör örgütüyle iş tuttuğunuz zaman, bu bir defa uluslararası hukuk açısından da uygun değil. Maalesef şu ana kadar bu konuda mesafe alabilmiş değiliz. Bu iki terör örgütüne de ciddi manada silah veriliyor, hatta bunların bazılarının silahları da DEAŞ'a geçiyor. Bunların da resimlerle tespitleri olmuştu."

"Burada gönlümüz şunu arz ediyor, insani yardım adı altında hala Mühbiç'teki bayrak dalgalandırmalar doğru bir şey değil. Bunları da arkadaşlarımızla değerlendirmeleri yapıyoruz. Üzerine üzerine gitmeye devam ediyoruz" diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"16 Nisan bu konuda da bizim için önem arz ediyor. Ana muhalefetin başındaki zata sorarsanız 'orada ne işiniz var...' Bir taraftan Hollanda olayında filan yaklaşımına bakıyorsunuz çok daha farklı, buradaki yaklaşımı çok daha farklı. Ülkemizde 3 milyon Suriyeli var, bu insanlara kapılarımızı kapatamayız ki... Ne diyor şimdi çıkmış, 'Bunlara vatandaşlık verecekler' diyor. Yani çadırlarda konteynerlarda ilanihaye beslemektense, açık net söylüyorum... Bizim şu ana kadar STK'larla beraber yaptığımız destek 25 milyar dolardır. Şimdi biz Avrupalılara bunları söylediğimizde '3 milyar avro Temmuz başında vereceğiz. 3 milyar avro da arkasından vereceğiz' verdiler mi? Yalan. 725 milyon avro UNESCO tarafından Kızılay'ımıza peyderpey geliyor o kadar. Birleşmiş Milletler Mülteciler Konseyinden de yineden 550 milyon dolar geldi. Başka bir şey yok ama biz buna rağmen veren el alan elden hayırlıdır deyip, dünyanın Gayri Safi Milli Hasılasına oranla bir numarası Türkiye. Bunu götürüyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan'ın başarılı bir şekilde sonuçlanmasıyla bu süreci de çok başarılı bir şekilde atlatacaklarını anlatarak, Suriye konusunu da Irak konusunu da çözeceklerine inandıklarını söyledi.

Ekranları başında kendilerini izleyen vatandaşlara teşekkür eden Erdoğan, kalan 19 günde milletin çok hassas bir şekilde bu "evet" çalışmasına gayret göstermesini istedi.

(Bitti)

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!