Çiçek üretimi daha büyük potansiyel taşıyor

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiçeklerin çiftçiler için önemli bir gelir kapısı olduğunu bildirerek, kesme çiçekte hem iç tüketimin hem de ihracatın rahatlıkla artırılabileceğini, bu sayede binlerce kişiye istihdam, milyonlarca dolarlık ek ihracat geliri sağlanabileceğini bildirdi.

Bayraktar, yazılı açıklamasında, 2014 yılı verilerine göre, Türkiye'nin dünyada kesme çiçek üretiminde 26'ncı, ihracatında 21'inci sırada olduğunu belirtti.

Dünya kesme çiçek ticaretinin 8,4 milyar dolarlık bir hacme sahip olduğunu ifade eden Bayraktar, Hollanda'nın bu alanda 3,8 milyarlık pay ile ilk sırada yer aldığını, dünya çiçek ithalatında sıralamasındaki ilk 20 ülkenin 17'sinin Avrupa ülkesi olduğunu kaydetti.

Bayraktar, Avrupa'nın yanı başındaki Türkiye'nin sadece 32 milyon dolarlık ihracatta kalmasının kabul edilemeyeceğinin altını çizerek, "Kesme çiçekte hem iç tüketimi hem de ihracatı rahatlıkla artırılabiliriz. Binlerce kişiye istihdam, milyonlarca dolarlık ek ihracat geliri sağlayabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

Geçen yıl 1 milyar 514 milyon adedi bulan süs bitkileri üretiminin yüzde 68,5'inin kesme çiçeklerden oluştuğunu aktaran Bayraktar, sektörün ülke ekonomisi açısından giderek artan bir öneme sahip olduğuna işaret etti.

- Kesme çiçekte Antalya birinci

Bayraktar, kesme çiçek üretiminde son yıllarda gerileme olduğuna dikkati çekerek, "Kesme çiçek üretiminde ilk sırayı 464 milyon adetlik üretimiyle Antalya alıyor. Bu ilimizi 367 milyon adetle İzmir, 66 milyon adetle Isparta, 40 milyon adetle Konya, 35 milyon adetle Yalova izliyor. Toplam kesme çiçek üretiminin yüzde 80'ini Antalya ve İzmir gerçekleştiriyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de en çok üretilen kesme çiçek türünün 593,3 milyon adetle karanfil olduğunu belirten Bayraktar, bunu 128,1 milyon adetle gerbera, 89,4 milyon adetle gül, 44,9 milyon adetle kasımpatı, 40,6 milyon adetle lalenin izlediğini belirtti.

Bayraktar, Türkiye'nin gül tarımında da önemli bir ülke olduğunu, dünya gül yağı üretiminin yüzde 65'ini Isparta'nın karşıladığını kaydetti.

- "Ülkemize özgü standartlar oluşturulmalı"

Süs bitkileri sektöründe, genel olarak yabancı orijinli bitkilerin kullanıldığını vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:

"Gerek dış mekan süs bitkilerinde gerekse kesme çiçeklerde, ürün çeşitliliğinde yetersizlik söz konusu. Yeni çeşit geliştirilmesine yönelik çalışmalar desteklenmeli, geliştirilen çeşitlerin ıslahçı hakları koruma altına alınmalıdır. Ülkemize özgü süs bitkileri üretim süreci ve standartlarının oluşturulması yönelik çalışmalar yapılmasına ihtiyaç vardır. Düşük faizli, uzun vadeli yatırım ve işletme kredisiyle veya değişik kaynaklardan hibeyle sektörün desteklenmesi gerekmektedir.

Tarımsal bir faaliyet olan süs bitkileri sektörü, tarımın diğer kollarından ayrı tutulmamalı, aradaki farklılıklar giderilmelidir. Sektör, yüksek girdi maliyetlerinden ve satışlardaki yüksek KDV oranından olumsuz etkilenmektedir. Halen yüzde 8-18 olarak uygulanan süs bitkilerinde KDV oranı yüzde 1'e indirilmelidir. Süs bitkisi üretiminde ileri teknoloji, yıl boyu kontrollü üretim ve topraksız tarım gibi modern üretim tekniklerinin kullanımı teşvik edilmelidir."

Bayraktar, süs bitkileri sektörünün hızlı gelişen, istihdam düzeyi ve ihracat potansiyel yüksek gelecek vaat eden bir sektör olduğunu belirterek, bu alanda kapsamlı bir veri tabanının oluşturulması gerektiğini kaydetti.

Türkiye'de 10 bini aşkın bitki türü ve 3 binin üzerinde endemik bitki bulunduğuna dikkati çeken Bayraktar, "Çiçek bahçesi görünümünde bir ülkeyiz. Zengin gen kaynaklarımız ve doğal floramız değerlendirilerek, yerli doğal bitkilerin kültüre alınması, uygulamalarda ve dış ticarette bu bitkilerin kullanılması, ülkemize önemli bir rekabet avantajı sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.