Cambridge patronundan "eğitim sistemleri" yorumu

YASEMİN KALYONCUOĞLU / SELMA KASAP - Cambridge Uluslararası Sınavlar Merkezi Üst Yöneticisi Michael O'Sullivan, hükümetlerin çoğunun kendi eğitim sistemlerinden memnun olmadığını, dünyada da yüzde 100 iyi bir eğitim sisteminin bulunmadığını belirterek, uluslararasılığın, sihirli bir çözüm sunamayacağını belirtti.

Konferans vermek ve Türkiye'deki Cambridge Uluslararası Okullarının yıllık etkinliğine katılmak üzere Türkiye'de bulunan O'Sullivan, AA muhabirine dünya eğitim sistemlerini değerlendirdi.

Cambridge Uluslararası Sınavlar Merkezi'nin, sınav, müfredat ve öğretmen yetiştirme konularında çalıştığını anlatan O'Sullivan, 160 ülke ve 10 binden fazla öğrenciye bu sistemle eğitim verdiklerini, Türkiye'de de 31 okulun bu müfredatı uyguladığını, 2016'nın sonuna kadar okul sayısını 40'a çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.

Eğitim müfredatlarını geliştirmek isteyen ülkelerin eğitim bakanlıkları ile çalıştıklarını dile getiren O'Sullivan, son olarak Singapur, Kazakistan ve Mısır'da eğitim kalitesinin yükseltilmesi için çalışmalar yürüttüklerini aktardı. O'Sullivan, ayrıca Makedonya'da belli kademelerde müfredat çalışmaları yaptıklarını söyledi.

- Eğitimin iyi olmamasında 3 temel neden

Pek çok ülkenin eğitim sistemini inceleme ve bu ülkelerin eğitim otoriteleriyle görüşme imkanı bulduğunu anlatan O'Sullivan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Hükümetlerin çoğunun eğitim sisteminden memnun olmadığını görüyorum. Dünyada da yüzde 100 iyi bir eğitim sistemi bulunmuyor. Eğitimin ülkelerin çoğunda yeterince iyi olmamasının üç sebebi bulunuyor. Birinci sebebi, iyinin hiç bir zaman iyi kabul edilmediği küresel bir dünyada olmamız. İkincisi değişen topluma sunulacak eğitimin de değişme ihtiyacı, üçüncüsü ise ailelerin çocuklarının kendilerinden çok daha iyi eğitim almalarını istemeleri."

- "Müfredatlar milli olmalı"

O'Sullivan, Türkiye'de de bir süredir yürütülen müfredat güncelleme çalışmaları bulunduğuna işaret ederek, müfredatların milli olması gerektiğinin altını çizdi.

Uluslararası bir program yürütmelerine rağmen, uluslararasılığın eğitim için sihirli bir çözüm olmadığını vurgulayan O'Sullivan, "Ülkeler, eğitim sistemini değiştirirken bunu milli sistemden bağımsız yapamaz. Eğitim sistemini iyileştirmek istiyorsanız, bunu yabancı bir eğitim sistemini alıp uygulayarak yapmak mümkün olamaz. Çünkü eğitim sistemleri, milli ulusal kimlik ve kültürleri barındırdıkları sürece millileşebilirler. Tabii ki, uluslararası unsurların milli eğitim sistemlerine eklemlenmesi gereklidir." diye konuştu.

Eğitim sisteminin 3 ayağının bulunduğunu belirterek, bunları müfredat, değerlendirme ve öğretmen olarak sıralayan O'Sullivan, müfredatı değiştirmenin tek başına yeterli olmayacağını, bu üç ayağın birden ele alınması gerektiğini söyledi.

- Öğrencilere, öğrenme şansından vazgeçmeyin önerisi

O'Sullivan, Türk öğrencilere özellikle matematik ve İngilizce derslerine ilişkin tavsiyelerde de bulundu.

Okulda öğrenilmeyen derslerin daha sonra öğrenilmesinin büyük zorluklar içerdiğini vurgulayan O'Sullivan, şöyle konuştu:

"Öğrenciler, 'bana gülecekler' diye İngilizce konuşmaktan çekiniyor. Akran grupları matematik için 'o da ne çok sıkıcı' dedikleri için bu derste kendilerini göstermekten çekinebiliyorlar. Gençlere verebilecek mesajım şudur; önünüzdeki hayat, okul hayatınızdan çok daha uzun. Bir süreliğine arkadaşlarınız, akranlarınız size gülebilir diye çekinerek ömrünüz boyunca bir daha edinemeyeceğiniz bilgileri öğrenme şansından vazgeçmeyin. Kendiniz olun, kendinize güvenin."

- "Cambridge ve Türk müfredatı çok örtüşüyor"

Cambridge Uluslararası Sınavlar Merkezi Türkiye ve Avrupa Bölge Müdürü Burcu Benderli ise Türkiye'de 1999'dan itibaren 31 okulda uygulanan Cambridge sisteminden mezun yaklaşık 5 binden fazla öğrencinin bulunduğunu, bu öğrencilerin en çok tercih ettiği üniversitelerin ise İngiltere, ABD, Kanada, İsviçre, Almanya ve Hollanda'da olduğunu belirtti.

Burcu Benderli, Cambridge ve Türk müfredatında konuların çok örtüştüğüne işaret ederek, temelde Türk müfredatı ile verilen konuların Cambridge müfredatı ile ve İngilizce olarak desteklendiğini belirtti.

Uluslararası bir müfredat uygulanmasına rağmen hala ülkelerin ulusal kimlik ve kültür değerlerine büyük önem verdiklerinin altını çizen Benderli, bu nedenle Cambridge sisteminde Türk müfredatının çok geçerli olduğunu, bunun yanında İngiliz müfredatının eksileriyle ve artılarıyla öğrencilere aktarıldığını söyledi.

Benderli, bu şekilde öğrencilerin, mezun olduklarında hem İngiltere, hem de uluslararası geçerliliği olan bir diploma ile Türk diplomasına sahip olduklarını bildirdi.

İngiltere'de üniversiteye girişte farklı bir sistem uygulandığını ifade eden Benderli, "Bu ülkedeki okullardaki standartlar düzey olarak tamamen aynıdır. İngiltere'nin A şehrinde de B şehrinde de bir okulu bitirseniz az çok aynı öğretimden geçilmiş ve aynı eğitim alınmıştır. Lisede kazanılan becerilerin neler olduğunu üniversiteler bilir." diye konuştu.

Türkiye'deki sistemde ise 11. ve 12. sınıfta çok merkezi bir sınav sistemi yapılmadığından yani lise değerlendirme sınavları olmadığından mezun her öğrencinin başarısını aynı seviyede görmenin olanaksız olduğunu belirten Benderli, "Türkiye'de standart bir sistem olmadığı için bir üniversite sınavı olmasını çok normal karşılıyorum." değerlendirmesinde bulundu.