Bebeklerde göz tansiyonuna dikkat
Bebeklerde göz tansiyonuna dikkat
Editör: Turkinfo.nl
08 Aralık 2009 - 22:06
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Akyol, bazı durumlarda bebeklerin göz tansiyonuyla doğabildiğini, anne babanın bu konuda, erken teşhis anlamında uyanık olması gerektiğini söyledi. Akyol, halk arasında ´´göz tansiyonu, karasu hastalığı´´ olarak da bilinen glokomun, sinsi seyirli bir hastalık olduğunu vurguladı.
Her yaşta görülebilen bir hastalık olan glokomun, özellikle 40 yaşından sonra çıkan ´´birincil´´ tipinin görülme sıklığının, diğer türlerine oranla yüzde 85 olduğunu ifade eden Akyol, ´´Tedavi edilmediğinde, atlanıldığında, hatta tedavinin geç yapıldığı, uygun yapılmadığı durumda genelde körlükle sonuçlanan bir hastalık. Bu nedenle glokom, önemli bir hak sağlığı sorunu´´ diye konuştu.
Göz tansiyonunun, ömür boyu tedavi gerektiren bir hastalık olduğunu belirten Akyol, ´´Bu durumun geriye dönüşümü mümkün değil. İlerlemesini engellemek amacıyla yapılıyor tedaviler. İlaç ve lazer tedavisi yapılıyor. Başarısız kalındığında cerrahi tedavi uygulanıyor. Bütün bunlara rağmen hastalık yine de ilerleyebiliyor. Onun için kontrol çok önemli. Bu bakımdan hastaların çok uyanık olması lazım´´ dedi.
Glokomla ilgili çok çeşitli nedenlerin ileri sürülebileceğini, kalıtsal veya bazı hastalıklarla birlikteliklerin olabileceğini ancak bunların kesinleştirilmiş bir araştırma sonucunun olmadığını dile getiren Prof. Dr. Akyol, ´´Hastanın kendi göz yapısı burada çok önemli. Göz içi sıvısının dolanımındaki bozukluk çok önemli. Ama bir ailede glokom varsa, o ailenin çocuklarında glokom görülme riski, topluma göre 2 kat daha fazla. Ailesinde göz tansiyonu ve diğer göz rahatsızlıkları olanlar daha dikkatli olmalı´´ diye konuştu.
İkincil glokom denilen hastalık türünün ise çocukluk döneminde ortaya çıkabildiğini anlatan Akyol, şunları söyledi:
´´Bazı durumlarda bebek göz tansiyonuyla doğabiliyor. Bu 10-15 bin doğumda bir oluşabiliyor. Akraba evliliklerinde daha çok olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla anne babanın bu konuda, erken teşhis anlamında uyanık olması lazım. Bebeklerde gözde fazla yaşarma, gözde büyüme, gözde ışığa karşı hassasiyet, ışığa karşı göz kırpma varsa, bir göz doktoruna başvurularak bu durum araştırılmalı. Eğer bir bebekte göz tansiyonu varsa tek tedavi yolu ameliyat. İlaçla tedavisi yok.´´
Gözün korunması için rutin ve alışılmışın dışına çok çıkmamak gerektiğine işaret eden Akyol, şunları kaydetti:
´´Gözle ilgili ağrı, sinek uçuşması, karıncalanma, bulanık, dalgalı veya bulutlu görme, şimşek çakmaları gibi belirtilerde, mutlaka hekime başvurulmalı. Ebeveynlerin, çocuklarını 0-6 yaş arasında en az bir kez göz doktoruna götürerek muayeneden geçirmesi şart.´´
Her yaşta görülebilen bir hastalık olan glokomun, özellikle 40 yaşından sonra çıkan ´´birincil´´ tipinin görülme sıklığının, diğer türlerine oranla yüzde 85 olduğunu ifade eden Akyol, ´´Tedavi edilmediğinde, atlanıldığında, hatta tedavinin geç yapıldığı, uygun yapılmadığı durumda genelde körlükle sonuçlanan bir hastalık. Bu nedenle glokom, önemli bir hak sağlığı sorunu´´ diye konuştu.
Göz tansiyonunun, ömür boyu tedavi gerektiren bir hastalık olduğunu belirten Akyol, ´´Bu durumun geriye dönüşümü mümkün değil. İlerlemesini engellemek amacıyla yapılıyor tedaviler. İlaç ve lazer tedavisi yapılıyor. Başarısız kalındığında cerrahi tedavi uygulanıyor. Bütün bunlara rağmen hastalık yine de ilerleyebiliyor. Onun için kontrol çok önemli. Bu bakımdan hastaların çok uyanık olması lazım´´ dedi.
Glokomla ilgili çok çeşitli nedenlerin ileri sürülebileceğini, kalıtsal veya bazı hastalıklarla birlikteliklerin olabileceğini ancak bunların kesinleştirilmiş bir araştırma sonucunun olmadığını dile getiren Prof. Dr. Akyol, ´´Hastanın kendi göz yapısı burada çok önemli. Göz içi sıvısının dolanımındaki bozukluk çok önemli. Ama bir ailede glokom varsa, o ailenin çocuklarında glokom görülme riski, topluma göre 2 kat daha fazla. Ailesinde göz tansiyonu ve diğer göz rahatsızlıkları olanlar daha dikkatli olmalı´´ diye konuştu.
İkincil glokom denilen hastalık türünün ise çocukluk döneminde ortaya çıkabildiğini anlatan Akyol, şunları söyledi:
´´Bazı durumlarda bebek göz tansiyonuyla doğabiliyor. Bu 10-15 bin doğumda bir oluşabiliyor. Akraba evliliklerinde daha çok olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla anne babanın bu konuda, erken teşhis anlamında uyanık olması lazım. Bebeklerde gözde fazla yaşarma, gözde büyüme, gözde ışığa karşı hassasiyet, ışığa karşı göz kırpma varsa, bir göz doktoruna başvurularak bu durum araştırılmalı. Eğer bir bebekte göz tansiyonu varsa tek tedavi yolu ameliyat. İlaçla tedavisi yok.´´
Gözün korunması için rutin ve alışılmışın dışına çok çıkmamak gerektiğine işaret eden Akyol, şunları kaydetti:
´´Gözle ilgili ağrı, sinek uçuşması, karıncalanma, bulanık, dalgalı veya bulutlu görme, şimşek çakmaları gibi belirtilerde, mutlaka hekime başvurulmalı. Ebeveynlerin, çocuklarını 0-6 yaş arasında en az bir kez göz doktoruna götürerek muayeneden geçirmesi şart.´´
FACEBOOK YORUMLAR