Başbakan Yardımcısı Canikli AA Editör Masası'na konuk oldu: (3)
"(Türkiye'deki Hollanda kaynaklı yatırımlar) Sonradan oyunun kurallarının değiştirilmesi anlamına gelebilecek olan bir kural değişikliğine kesinlikle gitmeyiz" "Doğrudan yabancı yatırımlara sunulmuş şartlar devam edecek. Onlara yönelik hiçbir şekilde, altını çizerek söylüyorum kim olursa olsun, nereden gelirse gelsin, olumsuz bir muamele söz konusu olmayacaktır" "Fed, önümüzdeki süreçte 2017 sonuna kadar 2 defa hatta 3 kez dahi faiz artırsa, bu piyasalarda herhangi bir rahatsız edici bir olumsuzluk ortaya çıkarmayacaktır"
Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Canikli, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Türkiye'deki Hollanda kaynaklı yatırımların varlığına ilişkin bir soru üzerine Canikli, bu yatırımlarla ilgili Türkiye'nin uluslararası anlaşmalara taraf olduğunu ve bu anlaşmalara harfiyen uyacağını söyledi.
Canikli, doğrudan yabancı yatırımlara sunulmuş şartların devam edeceğini vurgulayarak, "Hiçbir şekilde, kim olursa olsun, sermayenin kaynağının önemi yok, nereden geldiğinin önemi yok, geldikten sonra kurallarımız çerçevesinde onlar devam edecektir. Bu anlamda onlara yönelik hiçbir şekilde, altını çizerek söylüyorum, kim olursa olsun, nereden gelirse gelsin, ayrı, olumsuz bir muamele söz konusu olmayacaktır." diye konuştu.
Ekonomide hırsla alınan kararların olumsuz etkisi olabileceğini ifade eden Canikli, şöyle devam etti:
"Ekonomik alanda eğer bir hırsla hareket edip karar alırsanız, bu sonuç itibarıyla bizi vurur, öncelikle Türkiye'yi vurur. Vatandaş bundan aş, iş olarak olumsuz yönde etkilenir. Dolayısıyla taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere bağlıyız, onların gereğini yapacağız, ayrıca ülkemizin menfaatlerini çıkarlarını da gözetmek durumundayız. Sonradan oyunun kurallarının değiştirilmesi anlamına gelebilecek olan bir kural değişikliğine kesinlikle gitmeyiz. Bizim uluslararası alanda Türkiye ekonomisinin kredili olmasının altında yatan en önemli unsurlardan birisi de budur. Bugüne kadar son 15 yılda, AK Parti hükümetleri döneminde, sermaye istediği zaman gelmiş, istediği zaman da gitmiştir. Bu noktada en ufak bir sıkıntı yaşamamışlardır çünkü baştan beri taahhüdümüz budur. 15 yılda bu gerçek anlamda bizim için bir saygınlık kriteri haline gelmiştir. Buna benzer hususlardan hiçbir şekilde taviz vermemiz söz konusu değildir."
Canikli, uluslararası ilişkilerde mütekabiliyet gereği misillemelerin denk olması gerektiğine işaret ederek, Hollanda'nın yaptıklarını her zaman en ağır şekilde ifade ettiklerini, yaşananları bir "eşkiyalık" ve "insan haklarının ayaklar altına alınması" olarak nitelendirdiklerini söyledi.
Hollanda'ya yönelik diplomatik alanda ağır tedbirler aldıklarını dile getiren Canikli, "Hatta bu noktada kamuoyuyla paylaşılmayan ama yeri geldiğinde zamanı geldiğinde uygulanmaya başlanacak yine siyasi tedbirler de var. Ama ekonomi alanına gelince, orası farklı, oranın kendine özgü birtakım kuralları var, orada elbette son derece dikkatli, sağduyulu olmamız gerekiyor ve kendi ülkemizin, kendi vatandaşlarımızın ekonomik çıkarlarını esas almamız gerekiyor." dedi.
- "Fed'in faiz artırım kararı sürpriz olmadı"
Canikli, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artırımı kararını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, 0,25 baz puan artış beklentisinin zaten piyasalar tarafından satın alındığını, daha öncesinde fiyatlandığını belirtti. Canikli, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla sürpriz olmadı, piyasalarda da bu anlamda herhangi bir olumsuz göstergenin oluşmasına neden olmadı. Türkiye için söylüyorum, bütün dünya için de geçerli, Türkiye için de geçerli. Bundan sonra Fed nasıl bir politika izleyecek? Bazılarına göre bu yıl içerisinde üç defa bazılarına göre iki defa artıracak. Esasında Türkiye de dahil piyasalar, Fed'in en az üç defa, her seferinde 0,25 baz puan olmak üzere faiz artırımını benimsedi, kabullendi ve dengeler buna göre oluşmaya başladı. Fed, önümüzdeki süreçte 2017 sonuna kadar 2 defa hatta 3 kez dahi faiz artırsa, bu piyasalarda herhangi bir rahatsız edici bir olumsuzluk ortaya çıkarmayacaktır."
Küresel sermayenin faizlerin artırılması nedeniyle gelişmekte olan ülkelerden ABD'ye döneceği şeklinde iddiaları da çok gerçekçi bulmadığını dile getiren Canikli, özellikle küresel sermayenin büyük oranda ABD'ye dönmesinin bu ülkede enflasyon başta olmak üzere problemleri gündeme getireceğini söyledi.
ABD ekonomisinin bu kadar sermayeyi eritemeyeceğini, yönetemeyeceğini savunan Canikli, "Bu sermaye gelişmekte olan ülkelere gitmek, oraları finanse etmek durumundadır. Başka bir seçeneği yok. Dolayısıyla Fed'in faizleri artıracağından yola çıkarak, gelişmekte olan ülkelere daha az sermaye girişi olacağı gibi bir teorinin çok fazla bilimsel altyapısı olmadığını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
(Sürecek)
FACEBOOK YORUMLAR