Başbakan Davutoğlu: (1)
"(Suriye'de) Şu anda ateşkes kırılgan bir durumda, maalesef Rusya hala saldırılarına devam ediyor, hava harekatına. Birçok yerde rejimin ateşkes ihlalleri var. İran'ın bu konuda etkisini kullanması önemli. Bizim de muhalefet nezdinde önemli etkimiz var. Birlikte ateşkesin sürdürülmesi için çaba sarf edeceğiz" "Biz, ilkesel olarak hep bölge ülkelerinin kendi meselelerini çözerek, bölgedeki kardeş kavgasına son vermesini benimsedik. Bu bağlamda, Suriye'de de farklı bir tutum takınmadık. Suriye'de de bölge ülkeleriyle istişareye önem verdik"
Editör: Turkinfo.nl
06 Mart 2016 - 14:01
Davutoğlu, Brüksel'e hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, ilk zirvenin 29 Kasım'da yapıldığını ve 28 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeyle, liderlerle bir araya gelerek Türkiye AB ilişkilerinde yeni bir dönem başlattıklarını söyledi.
Bu bağlamda yine 28 ülkenin katılımıyla ikinci zirvede bir araya geleceklerini dile getiren Davutoğlu, 29 Kasım'da aldıkları kararla yılda en az bir kere ama değişik formatlarda, iki kere bir araya gelme kararı aldıklarını kaydetti.
Davutoğlu, 29 Kasım'da üzerine mutabık kaldıkları bir eylem planı olduğunu ifade ederek, bu eylem planının Türkiye- AB ilişkilerinde yeni bir döneme, yeni bir aşamaya geçildiğini, bu çerçevede bir fasıl açıldığını kaydetti.
Fasılların açılmasına ivme katmak için de önemli çabalar sarf edildiğini, daha önce Schengen sistemine Türkiye'nin entegre olması ve vizesiz Avrupa seyahati imkanı tanınması bağlamında vize muafiyeti anlaşması, geri kabul anlaşması uygulama eylem planlarında da mutabık kaldıklarını vurgulayan Davutoğlu, Türkiye olarak gerek gerekli reformları adım adım yaptıklarını anlattı.
Davutoğlu, 1 Kasım sonrası atılan reform adımlarının önemli bir kısmının Schengen sistemine entegre olmakla ilgili olduğunu kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Üçüncü önemli ayağı Gümrük Birliği'nin reforme edilmesi. Bugünkü şartlara intibak edecek şekilde yeniden gözden geçirilmesi. O konuda da önemli çalışmalarımız var. Dördüncü önemli bir ayağı da Suriye bağlamında Türkiye ile AB arasındaki istişarenin yoğunlaşması ve mülteciler konusunda birlikte çalışma iradesi. O günden bugüne bu konuda çok önemli mesafeler alındı. Türkiye'nin attığı adımlar oldu. AB'nin atmayı taahhüt ettiği ve attığı adımlar oldu. Biz bunu bir insani mesele olarak temelde görüyoruz. Türkiye bu yükü beş yıldır tek başına neredeyse taşıyor. Ama 2015'in ikinci yarısından itibaren konunun Avrupa gündemine taşınmasıyla birlikte Avrupa'da görmekte olduğumuz duyarlılıktan memnunuz. Ortak çalışma iradesinden de bu anlamda memnunuz."
Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde AB Konseyi Başkanı Donald Tusk'u Ankara'da ağırladıklarını anımsatarak, bütün bu eylem planının unsurlarını gözden geçirdiklerini anlattı.
- Brüksel programı
NATO'nun yapacakları, ateşkes sonrası Suriye'deki durum, Türkiye'ye gelen mültecilerin burada ihtiyaçlarının karşılanması ve bunun için ayrılan 3 milyar avroluk fonun kullanımı ve Ege'de alınacak tedbirler de dahil olmak üzere bu konuları kapsamlı olarak gözden geçirdiklerini dile getiren Davutoğlu, bu akşam uçaktan iner inmez Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile üçlü bir görüşme yapacağını söyledi.
Davutoğlu, yarın sabah Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile görüşme yapacağını, daha sonra Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile bir araya gelmeyi planladıklarını anlatarak, ardından da 28 ülkenin liderleriyle birlikte masa etrafında konuyu ele alacaklarını dile getirdi.
Yine sonraki aşamalarda da Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ve kendisinin katılımıyla üçlü bir toplantı gerçekleştireceklerini dile getiren Davutoğlu, bu konudaki çalışmaları gözden geçireceklerini söyledi.
AB ve Türkiye Zirvesi çalışmalarını tamamladıktan sonra NATO Genel Sekreteriyle görüşeceğini belirten Davutoğlu, Suriye sınırındaki gelişmeler, Ege'de NATO'nun yapacağı katkılar başta olmak üzere Türkiye'nin güvenlik ihtiyaçları bağlamında daha önce çerçevesi belirlenmiş eylem planının hayata geçirilmesinin de ele alınacağını ifade etti.
Davutoğlu, yarın akşam İzmir'e döneceğini, salı günü İzmir'de Türkiye-Yunanistan Ortak Bakanlar Kurulu Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi toplantısının her iki taraftan da 10'a yakın bakanın katılımıyla ve Çipras'ın gelmesiyle, kendi ev sahipliğinde yapılacağını anlattı.
Salı günü akşam da Ankara'ya geçeceğini dile getiren Davutoğlu, her gün bir başka yerde olduğunu, Ankara, Tahran, Brüksel, İzmir ve Ankara'da olarak bir devran dolaşarak ülkenin tanıtımını gerçekleştirmek ve karşı karşıya kalınan meydan okumalarla ilgili gerekli çalışmaları yapmak için çaba sarf ettiğini söyledi.
- Ruhani ile görüşme
Başbakan Davutoğlu, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"İran ile Türkiye arasında bölgeye ilişkin yeni bir yol haritası veya atılacak adımlar konusunda somut bir takım gelişmeler olacak mı?" sorusuna ilişkin Davutoğlu, 2003 yılında Irak Savaşı olduğunda da Türkiye'nin, bölge ülkelerinin bu meseleyi çözmesi için Komşu Ülkeler Platformu'nu kurduğunu hatırlattı.
İlkesel olarak bölge ülkelerinin kendi sorunlarını çözerek kardeş kavgasına son vermesini benimsediklerini anlatan Davutoğlu, "Bu bağlamda Suriye'de de farklı bir tutum takınmadık. Suriye'de de bölge ülkeleri istişaresine önem verdik. Bu bağlamda Türkiye ve İran'ın özel konumları var" dedi.
Davutoğlu, İran ziyareti esnasında Türkiye ile İran'ın Suriye konusunda ortak bir perspektif geliştirebilmesinin imkanlarını araştırdıklarını belirten Davutoğlu, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin açıklamalarının 5 ana konuda mutabık kalınmasına yönelik değerlendirilebileceğini dile getirdi.
Bölge ülkelerinin, bölgenin kaderini önyargı olmadan konuşmasının diğer ülkelerin dışlanması anlamına gelmediğini anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Ateşkesin sağlanması için Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya arasında yapılan görüşmelerin ya da AB'nin mülteciler konusuna yaptığı katkılara bir itirazımız yok. Ancak özellikle son dönemde, bölge ülkelerinin kanaatleri, düşünceleri çok fazla da dikkate alınmadan gidilecek süreçler olabileceğini intiba verilen gelişmeler söz konusu oldu. Bu bölgenin ülkeleri, hepimiz ortak kaderi paylaşıyoruz. Suriye ve Irak söz konusu olduğunda, her iki ülkeye de komşu olan Türkiye bu anlamda özel bir öneme sahip. Türkiye her iki ülkeye de, Suriye ve Irak'a komşu olmak bağlamında. Türkiye ve Ürdün iki ülkeye komşu. İnşallah önümüzdeki günlerde Ürdün'e de bir seyahatimiz olacak. Sayın Ruhani ile mutabık kaldığımız ikinci husus, bölge ülkelerinin aktif olması dışında ateşkesin sürdürülmesi ve kardeş kanının mümkün olduğunca durması. Bunun içinde ortak çaba sarf etme kararı aldık. Şu an ateşkes kırılgan bir durumda. Maalesef Rusya hala saldırılarına devam ediyor. Birçok yerde rejimin ateşkes ihlalleri var. İran'ın bu konuda etkisini kullanması önemli. Bizim de muhalefet nezdinde etkimiz var. Birlikte ateşkesin sürdürülmesi için çaba sarf edeceğiz."
- "Parçalanmış bir Suriye istemiyoruz"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanmasının önemine vurgu yaparak, bununla ilgili çeşitli senaryoların ortalıkta dolaştığını söyledi.
Davutoğlu, "Buna izin vermemek için Suriye'nin yekpare güçlü bir Suriye olarak varlığını sürdürmesi konusunda mutabıkız. Parçalanmış bir Suriye istemiyoruz. İran'da, görüşmelerimizde de İranlı muhataplarımla paylaştım. 100 sene önce Sykes-Picot bölgeyi parçaladı. Tekrar daha küçük parçalara bölünmesine izin vermememiz lazım. Bizim bölgeyi daha büyük ölçekte bir araya getirebilecek çabalara girmemiz lazım. Burada İran ve Türkiye'nin yapabileceği katkılar vardır" değerlendirmesinde bulundu.
Yeni oluşacak Suriye'de herkesin temsil edildiği, kimsenin dışlanmadığı bir siyasi yapının olmasını isteyen Davutoğlu, "Irak'ta bu yapılamadığı için Irak'ta hala huzurun, sükunun sağlanamadığını hep beraber görüyoruz" dedi.
Terör örgütleri DAEŞ ve PKK'ya karşı gerek Irak ve gerek Suriye'de birlikte hareket etme kararlılığı aldıklarını aktaran Davutoğlu, İran'la alınan kararların bir çerçeve çizdiğini dile getirdi.
Bu çerçeve içinde İran ve diğer komşu ülkelerle görüşmeleri sürdüreceklerini belirten Davutoğlu, her zeminde bu çerçeveye sadık kalınması için çaba sarf edeceklerini ve mesajları uluslararası kamuoyuna vermeye devam edeceklerini kaydetti.
(Sürecek)
FACEBOOK YORUMLAR