Reklam

Avrupa'da Fransız-İtalyan ekseni

Avrupa'da Fransız-İtalyan ekseni

Avrupa'da Fransız-İtalyan ekseni
Editör: Turkinfo.nl
20 Nisan 2010 - 21:35
Reklam
Reklam
Alışılmışın dışında bir Fransız-İtalyan ikilisi son haftalarda Avrupa Birliği (AB) kararlarını etkisi altına alıyor. Yunanistan’daki mali krizin çözümüne destek sağlanmasından iklim değişikliğine kadar daha birçok konuda Almanya artık önemli girişimlere ilgisiz kalıyor.

Fransız-İtalyan ittifakının en son örneklerinden biri Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin ve İtalyan Başbakanı Silvio Berlusconi’nin Alman Başbakanı Angela Merkel’i Yunanistan’ın kurtarılması konusunda köşeye sıkıştırması oldu.

Nitekim mart ayında toplanan Avrupa zirvesinde varılan anlaşma Atina hükümetine borçlarını geri ödemeye ikna edememesi nedeniyle pek de yardımcı olamadı. Euro bölgesi üyelerinden piyasaları sakinleştirecek daha yeni ve daha açık-seçik bir taahhüde gerek duyuldu.

11 Nisan Pazar günü Sarkozy ve Berlusconi bir telefon görüşmesi sırasında Yunanistan’a euro bölgesinin sağlayacağı kredinin faiz oranına ilişkin aylar süren kararsızlığa nokta koymayı başardılar.

Sarkozy-Berlusconi ikilisi Merkel’e karşı tavır aldı. Almanya başbakanı yüzde 5 faiz oranına yıllar süren “hovardalık” için hiç de adil olmayan bir rakam olması gerekçesiyle itiraz ediyordu. Ancak Merkel ikilinin baskılarına daha fazla dayanamadı.

Ortak çıkarlar

Yeni Fransız-İtalyan ittifakı diğer bir önemli ortak girişimle biraz daha pekişti. 15 Nisan’da Sarkozy ve Berlusconi Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso’ya gönderdikleri ortak mektupta sera gazı çıkışını engellemek üzere varılan küresel anlaşmaya taraf olmayan ülkelere karbon gümrük vergilerinin uygulanmasını salık verdiler.

Paris ve Roma hükümetleri kendi sanayi sektörlerinin bu tür vergileri uygulamayan ülkelerdeki benzer sektörler karşısında tutunamayacağı endişesini taşıyor.

Girişimin yıl sonunda Meksika’nın Cancun kentinde düzenlenecek uluslar arası iklim konferansında önemli rol oynayacağı kaydediliyor.

Geçen yıl iki ülke sivil nükleer çalışmalar konusunda işbirliği anlaşması imzalamışlar ve İtalya’da en az dört nükleer enerji santrali inşa edilmesini karara bağlamışlardı.

İtalya ve Fransa, AB finans piyasasında düzenleme reformu gibi kritik konularda aynı görüşleri paylaşıyor. İtalyan Ekonomi Bakanı Giulio Tremonti kısa bir süre önce AB’nin Fransız İç Pazar Komiseri Michel Barnier ile Brüksel’de bir araya gelerek komisere İtalya’nın yüksek riskli sermaye fonları, bankalar ve türevler için sermaye koşullarına ilişkin düzenlemede değişiklik önerilerini desteklediğini iletmişti.

Akdeniz Birliği de İtalyan-Fransız ittifakının ortak çıkar noktasında yer alıyor. Akdeniz’in güney ve doğusundaki ortaklar arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi hem Roma hem de Paris hükümetleri için diplomatik öncelik taşıyor. Konuyla ilgili bir bildiri 9 Nisan’da Paris’te düzenlenen Fransız-İtalyan zirvesinde yayımlanmıştı.

Ancak Berlin’de durum tamamen farklıı. Başbakan Merkel AB’nin güneye doğru el uzatması fikrine karşı çıkarak Almanya’nın doğal etki alanının birliğin doğu sınırlarında kalması gerektiğini savunuyor.

Merkel-Sarkozy ilişkisinde belirsizlik

Sarkozy’nin Akdeniz Birliği kurulması yönündeki baskıları Almanya başbakanı ile arasındaki sürtüşmenin gün yüzüne çıkmasına sebep oldu. İkilinin ilişkilerinin her zaman “güllük gülistanlık” olmadığı biliniyor. Sarkozy ve Merkel tamamen farklı karakter özelliklerine sahip ve zaman zaman kamuoyu önünde fikir tartışmalarına girdikleri biliniyor. Örneğin Sarkozy 2008’de yapılması planlanan bir Fransız-Alman zirvesini sırf bu yüzden iptal etmişti.

Merkel, Sarkozy’nin hareketliliğine her zaman belir bir ihtiyatla yaklaşıyor, özellikle Fransız liderin girişimleri Avrupa’da ve dünyada etki yaratıyorsa… Bu ihtiyat Sarkozy’nin 2008 cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin tavrı konusunda da kendini göstermişti.

Bu arada Sarkozy Fransa’nın Almanya ile ilişkilerinin müstesna olduğunu hiçbir zaman düşünmedi. Sarkozy’nin devlet başkanlığının ilk dönemlerindeki ABD ve İngiltere’ye yaklaşma girişimleri Berlin’in dikkatinden kaçmadı.

Fransa’nın İtalya ile yakın bağlarını tazelemesi aynı faydacı mantığa dayanıyor. Sarkozy’nin Roma hükümeti ile daha sıkı ilişkiler peşinde olması için kendince birçok nedeni var. Örneğin eşi Carla Bruni bir İtalyan!

Bununla birlikte Fransız cumhurbaşkanının ülkesinin Berlin ile sahip olduğu stratejik ilişkileri ne derece riske atabileceğini zaman gösterecek.

Yeni Avrupa Merkez Bankası başkanının atanması konusu bir turnusol kâğıdı olabilir. Jean-Clause Trichet’in görev süresi 2011’de sona eriyor. İtalyan Mario Draghi ve Alman Axel Weber, Trichet’in yerine aday ve Fransa’nın seçim üzerindeki etkisi karar verme noktasında belirleyici olacak.

Arka plan:

Paris-Berlin ekseni son yıllarda AB politikalarını biçimlenmesinde etkili oldu. Yine de gözlemciler Fransız-Alman ilişkilerinin “Avrupa’nın motoru” olduğunu ileri sürüyor.

Fransız-Alman ilişkileri 1980’lerde yeni bir noktaya geldi. Zamanın Almanya Başbakanı Helmut Kohl ve zamanın Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand Maastricht Anlaşması’yla tarihi bir adım atarak AB’nin kurulmasına vesile oldular. 1990’larda Jacques Chirac ve Gerhard Schroeder stratejik ortaklığı sürdürdü.

İtalya Avrupa kulübünün kurucu altı üyesinden biri. Birçok gözlemci Roma hükümetinin her yeni genişleme dalgasıyla Brüksel’de nüfuz kaybettiğine inanıyor

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!