Avrupa Türk Avukatlar Birliği Şiddete dur dedi

Konferansta İsviçre, Fransa, Almanya ve Avusturya, Belçika ve Hollanda hukukundan örnekler verildi. Katılımcılar Fakülte ögretim üyeleri ve ögrencileri yanında Antalya barosuna bağlı avukatlardan oluştu.

Konferansın amacının Avrupa'daki şiddete 'dur' demek olduğunu dile getiren KATCAM Müdürü Doç. Dr. Gözde Yirmibeşoğlu, "Hukuksal değişiklikler yapıldı, fakat toplumsal normlarımızı değiştirmemiz gerekiyor ki, kadına karşı her türlü şiddeti önleyebilelim. Kanunla olmuyor, çünkü kafamızı değiştirmemiz gerekiyor.”diye konuştu.

Resmi belgelere göre 2014’de 120 bin kadın, 16 bin çocuk şiddete maruz kalmış. Yine 2014'de 300'e yakın kadın öldürülmüş. Türkiye'de yaşayan kadınların yüzde 42'si şiddete maruz kalmış ve kadınların yüzde 90'ı toplumun, polisin ve çevrenin onları korumadığından şikayetçiler" . Bu miktarlar maalesef her geçen yıl artıyor. 

Verilen örneklerden Avusturya’da hukuki düzenlemenin ve uygulamanın epey ileride olduğu ve bu ülkede kadına karşı aile içi şiddet vakalarının son 5 yıldır yükselmediği görüldüğü dikkati çekti.



İsviçrenin kadınlara şeçme ve seçilme hakkını vermeyen son kanton 1990 yılında artık kadınlara bu hakkı verdiğini ama buna rağmen aile içi şiddet konusunda İsviçrede dahi aile içi şiddetle mücadelede daha fazla yol katedildiği ve kadına karşı şiddet vakalarının çok daha ciddiye alındığı anlatıldı ve bu Türkiyede aile içi şiddete maruz kalan kadınların içler acısı durumunu bir daha ortaya koydu.



Hollanda hukuki düzenini anlatan avukat Alpaslan Deniz Köker verdiği sunumda Hollanda ve Türkiye arasındaki farklılıklar kanuni düzenlemeden daha ziyade uygulamada olduğunu vurguladı. Avupanın çeşitli ülkelerinden verilen örneklerden ortaya çıkan sonuç Türkiye’de bazı eksik düzenlemeler olsada esas sorunun olan kanuni düzenlemelerin uygulanmadığından ortaya çıktığı oldu. 



Bunun yanında gelir seviyesi düşük olan vatantaşların hukuki yardım alma imkanlarının Avrupa ülkelerine nazaran Türkiyede çok daha kısıtlı oluşu ve bölge bölge değiştiğinden dolayı aile içi şiddete maruz kalan kadınların haklarını arayamayışındaki büyük etkenlerden birsinin olduğu görüldü.