Avrupa'da Liderlik Krizi ve Strateji Eksikliği

Dünyada Güç Dengesinin Değişimi: Ukrayna ve Gazze Krizleri

Günümüzde dünya gündeminin en önemli konusu Ukrayna savaşı olmaya devam ediyor. Aynı zamanda Gazze de gündemdeki yerini koruyor. Ukrayna'da yaşananlar ve bunların dünya siyasetine etkileri önemli bir tartışma konusu.

Günümüzde adeta "orman kanunu" tekrar geri dönüyor. Yani, gücün haklılığın önüne geçtiği bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bu nedenle bu süreci iyi analiz etmek büyük bir önem taşıyor.

ABD eski Başkanı Donald Trump, seçildiği takdirde Rusya'ya yaklaşımını değiştireceğini ve bu savaşı 24 saatte sona erdirebileceğini söylemişti. Ancak şu an görülen tablo, sürecin yalnızca Ukrayna savaşıyla sınırlı olmadığını gösteriyor. Rusya, Ukrayna ile sınırlı kalmayan yeni bir jeopolitik düzen oluşturuyor. Enerji, uzay, Orta Doğu ve çeşitli alanlarda yeni iş birliklerine gidiyor. Bu durum Avrupa'nın öngöremediği bir gelişme oldu. Avrupa, Trump'ın yeniden ABD başkanı olması ihtimaline karşı teorik olarak tartışmalar yaparken, bu senaryoya hazırlıklı değildi. Şu an Avrupa liderleri, bu belirsizlik karşısında zor durumda.

Geçtiğimiz günlerde, Trump'ın ekibi ile Putin'in ekibi, Suudi Arabistan'da dört saatlik bir görüşme gerçekleştirdi. Her iki taraf da görüşmenin olumlu geçtiğini belirtti. Rus tarafı, ABD ile güven tazelediklerini ve Ukrayna dışında Suriye ve Orta Doğu gibi konuları da ele aldıklarını söyledi. Rus yetkililer, Amerikan şirketlerinin yaptırımlar nedeniyle 300 milyar dolar kaybettiğini belirtti ve bu şirketlerin Rusya'ya geri dönerek iş birliğini yeniden başlatabileceklerini öne sürdüler. Ayrıca, Kuzey Kutbu'nda (Arktik Bölgesi) ortak hareket etme teklifinde bulundular.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa liderlerini acil bir toplantıya çağırdı. Ancak Almanya Başbakanı Olaf Scholz, toplantıdan erken ayrıldı. Avrupa, Trump'ın NATO hakkındaki sözlerinden endişe duyuyor. Trump, Avrupa'nın NATO'ya GSYH'sinin %5'ini ayırması gerektiğini, aksi takdirde NATO'dan çekileceğini söyledi. Bu, Avrupa için büyük bir tehdit anlamına geliyor.

Avrupa, Trump'ın yeniden güç kazanması durumunda nasıl bir yol izleyeceğini henüz belirlemiş değil. Avrupa'da lider eksikliği dikkat çekiyor. ABD, Rusya ile masaya otururken, Avrupa hala Ukrayna savaşı konusunda kesin bir strateji belirleyememiş durumda. Avrupa'nın bu noktada yapması gereken, Rusya ile doğrudan görüşmelere başlayarak inisiyatifi ele almak olabilir. Ancak şu an Avrupa, bu yönde bir adım atmaktansa, Rusya'nın Avrupa'ya saldıracağı yönünde panik yaratmaya devam ediyor. Oysa, Rusya'nın mevcut Ukrayna savaşında zorlandığı açık. Ukrayna'nın nüfusu, Rusya'nın üçte biri kadar olmasına rağmen, bu savaşta ciddi bir direniş gösteriyor.

Rusya'nın talepleri net: NATO'nun doğuya doğru genişlememesi. Ancak Batı, Ukrayna'yı NATO'ya dahil etme girişimleriyle Rusya'nı provoke etti. Trump, bu savaşın Avrupa'ya ait olduğunu ve ABD'nin bu işe karışmaması gerektiğini söylüyor. Avrupa'nın, bu noktada ya bağımsız bir yol izleyerek Rusya ile diyaloğa girmesi ya da ABD'nin politikalarına tam bağlı kalması gerekecek. Ancak şu an Avrupa'nın net bir stratejisi bulunmuyor.

Dünyada dengeler hızla değişiyor. Ukrayna savaşı ve Gazze krizleri, gücün ön planda olduğu bir döneme işaret ediyor. Avrupa, lider eksikliği ve strateji yoksunluğuyla bu döneme hazırlıksız yakalandı. Önümüzdeki süreçte Avrupa'nın hangi yolu seçeceği, dünya siyasetinde belirleyici bir rol oynayacak.

©TURKİNFO.NL