Avro korkusu her yerde
Avro korkusu her yerde
Editör: Turkinfo.nl
05 Aralık 2011 - 12:35
Avro korkusu hızla yayılıyor. Avrupanın ortak para biriminin yakın gelecekte çözüleceğine dair beklentiler yeni boyutlar kazandı. Borç krizinin ABnin ortak para biriminin yürürlükten kalkmasıyla sona ermesi halinde, bunun yıkıcı etkilerine karşı küresel dev sanayi şirketlerinin ve bankaların her gün yeni önlemler aldıkları ortaya çıktı. Bankalar acil önlem programları hazırlarken büyük sanayi ve ticaret şirketleri de Avro Sonrası Dönem için şimdiden çıkış yolları üzerinde çalışıyor.
Avrupa, Kuzey Amerika ve Asyanın önde gelen merkez bankaları, finans kurumlarının yaşadığı kredi sıkışmasına karşı eşgüdümlü bir eylem planı uygulamaya başladı. Avrupa Merkez Bankası, Kanada, ABD, Japonya, İsviçre ve İngiltere merkez bankaları yönetimlerinin uluslararası piyasaları ucuz paraya boğmakta kararlı olduklarını gösteren bu çıkışın öncülerinden Avrupa Merkez Bankası, hafta içinde bir açıklama yayımlayarak küresel finans sistemine likidite aktaracaklarını bildirmişti. Bu önlemin amacı piyasalardaki gerilimleri azaltmak ve reel ekonomiyi desteklemek, özellikle Avrupa bankalarının dolar talebini karşılamak. Bu eylemin hafta sonuna doğru Almanyanın en önemli borsa göstergesi Daxı yukarıya doğru hareketlendirdiği gözlendi. Avr da dolar karşısında değer kazandı.
Financial Times Deutschland gazetesinde yayımlanan ayrıntılı bir analizde, özellikle piyasalarda bir kredi eksikliği yaşandığı ve bunun derinleşmesinden korkulduğu belirtildi. Kredi sıkışmasını, Avrupadaki devlet borçları krizine ve bankalara yönelik yeni özsermaye yönetmeliğine bağlayan analizde, bankalara taze para sağlanmasının şart olduğu kaydedildi. Analizde, bankaların nakit sıkıntısı nedeniyle birbirlerine de kredi açmadığı hatırlatıldı.
Çöküş planları hazır
Uluslararası dev şirketler de Avro bölgesinin parçalanması olasılığına karşı yeni senaryolar üzerinde çalışıyor. Financial Times gazetesine göre, dev şirketler, Avronun çökmesi halinde alacakları önlemleri programlaştırmaya başladı. Reel ekonominin de Avro düzeninin çökmesi halinde büyük darbe alacağına dikkat çekilen haberlere göre dünya devleri Avrupanın, giderek derinleşen bu borç krizinin altından kalkacağına inanmıyor. Etkili İngiliz gazetesi, küresel boyutlarda etkinlikte bulunan şirket yöneticileriyle yapılan görüşmeleri özetlerken yönetim katlarında bir alarm yaşandığını öne çıkardı. Yunanistanın geçen haftalarda Avro bölgesinden ayrılacağına yönelik Merkel ve Sarkozynin açıklamalarının, şirket yönetim katlarında Bu para bölgesi parçalanabilir duygusuna sebep olduğu savunuldu. Dünyanın en büyük içecek şirketi Diaegonun yöneticilerinden Andre Morgan, gazeteye yaptığı açıklamada, Avrodan ayrılan ülkeler yeni paralarının değerini düşürecektir. Bu da ithal ürünlerin pahalılaşması anlamına gelecektir dedi.
Alman devi Siemens, gelişmeleri önceden görerek geçen yıl kendi bankasını kurdu. Siemens Avro krizinin sertleşmesine karşı yeni önlemler üzerinde çalışıyor. Şirket kendi bankası üzerinden AMBye doğrudan para yatırabiliyor.
Öte yandan Almanyanın önde gelen iktisatçılarından ve sendikalara yakın etkili araştırma kuruluşu IMKnin Başkanı Prof. Dr. Gustav Horn, Avronun eğer büyük bir değişiklik olmazsa, önünde 3 ile 6 ay arası bir ömür olduğunu ileri sürdü. Keynes yanlısı görüşleriyle ünlü araştırmacı, Handelsblatt gazetesine yaptığı açıklamalarda karamsar bir tablo çizdi. Elbette bu parayı kurtarmak ve Avro borç krizini aşmak mümkün de olabilir diyen Prof. Horn, krizdeki ülkelerin tahvillerine uygulanan yüksek faizlerin indirilmesini istedi. Bunun enflasyonu azdıracağı itirazlarını gerçekçi bulmayan Horn, IMFyi de gelişmelere müdahale etmeye çağırdı. Prof. Horn, Bu durumda da elbette ABD, Japonya ve Çinin Avrupadaki iktisat politikaları üzerindeki etkisi önemli ölçüde artacaktır diye konuştu.
DEV ŞİRKETLER ALARMDA
Avrupanın bir yıkımın eşiğinde olduğu ve ortak para birimi Avronun yürürlükten kalkacağı endişeleriyle, küresel dev sanayi şirketlerinin ve bankaların her gün yeni önlemler aldıkları ortaya çıktı. Bankalar acil önlem programları hazırlarken büyük sanayi ve ticaret şirketleri de Avro Sonrası Dönem için şimdiden çıkış yolları üzerinde çalışıyor. Avronun çökmesi halinde reel ekonomi büyük darbe alacak.
Ya iflas ya yıkım
Avrupanın bir yıkımın eşiğinde olduğunu Financial Timesın etkili köşe yazarlarından Wolfgang Münchau da kabul etti. Bu sonuçtan özellikle Angela Merkelin sorumlu olduğunu savunan Brükselli gazeteci, Avronun makul ölçülerde bir faturayla kurtarılması şansı kaçmış bulunuyor. Özellikle Almanya Başbakanı Merkelin tereddütleri bu krizi derinleştirdi. Şimdi önünde iki siyasal seçenek var. Ya iflas ya da yıkım diye yazdı. Münchau, Avronun çökmesinin yüksek bir faturaya neden olacağını ve bu yüzden Almanya için de yıkıcı etkilerde bulunacağını ileri sürdü. Der Spiegelin internet sitesinde bir analiz yayımlayan Münchau, er ya da geç bir çöküşün gerçekleşeceğini savundu. Wolfgang Münchau, şu değerlendirmelerde bulundu: Finans piyasalarının büyük bölümü artık işlemiyor. Devlet tahvilleri piyasası hemen hemen tümüyle çöktü. Bankalar da yeniden Avrupa Merkez Bankasından damlayan paraya bağımlılar. Bir başka neden de belirtileri ortaya çıkan resesyon. Çökmenin mekanizması klasik bankaya hücum olayıdır. Bazı ülkelerde bankalara hücum başladı bile. Güney Avrupada bilgi alanlar paralarını Yunan, İspanyol veya İtalyan kuruluşlarına yatırmıyorlar. Avronun çökmesi halinde Alman ve Fransız bankaları, sigortaları çöker. Uluslararası finans sistemi de kalp krizi geçirecektir. 9 Aralıktaki Avro Zirvesinden Merkel tarihe Avronun kurtarıcısı olarak mı yoksa mezar kazıcısı olarak mı geçecek, belli değil.
Kaynak: Cumhuriyet
Avrupa, Kuzey Amerika ve Asyanın önde gelen merkez bankaları, finans kurumlarının yaşadığı kredi sıkışmasına karşı eşgüdümlü bir eylem planı uygulamaya başladı. Avrupa Merkez Bankası, Kanada, ABD, Japonya, İsviçre ve İngiltere merkez bankaları yönetimlerinin uluslararası piyasaları ucuz paraya boğmakta kararlı olduklarını gösteren bu çıkışın öncülerinden Avrupa Merkez Bankası, hafta içinde bir açıklama yayımlayarak küresel finans sistemine likidite aktaracaklarını bildirmişti. Bu önlemin amacı piyasalardaki gerilimleri azaltmak ve reel ekonomiyi desteklemek, özellikle Avrupa bankalarının dolar talebini karşılamak. Bu eylemin hafta sonuna doğru Almanyanın en önemli borsa göstergesi Daxı yukarıya doğru hareketlendirdiği gözlendi. Avr da dolar karşısında değer kazandı.
Financial Times Deutschland gazetesinde yayımlanan ayrıntılı bir analizde, özellikle piyasalarda bir kredi eksikliği yaşandığı ve bunun derinleşmesinden korkulduğu belirtildi. Kredi sıkışmasını, Avrupadaki devlet borçları krizine ve bankalara yönelik yeni özsermaye yönetmeliğine bağlayan analizde, bankalara taze para sağlanmasının şart olduğu kaydedildi. Analizde, bankaların nakit sıkıntısı nedeniyle birbirlerine de kredi açmadığı hatırlatıldı.
Çöküş planları hazır
Uluslararası dev şirketler de Avro bölgesinin parçalanması olasılığına karşı yeni senaryolar üzerinde çalışıyor. Financial Times gazetesine göre, dev şirketler, Avronun çökmesi halinde alacakları önlemleri programlaştırmaya başladı. Reel ekonominin de Avro düzeninin çökmesi halinde büyük darbe alacağına dikkat çekilen haberlere göre dünya devleri Avrupanın, giderek derinleşen bu borç krizinin altından kalkacağına inanmıyor. Etkili İngiliz gazetesi, küresel boyutlarda etkinlikte bulunan şirket yöneticileriyle yapılan görüşmeleri özetlerken yönetim katlarında bir alarm yaşandığını öne çıkardı. Yunanistanın geçen haftalarda Avro bölgesinden ayrılacağına yönelik Merkel ve Sarkozynin açıklamalarının, şirket yönetim katlarında Bu para bölgesi parçalanabilir duygusuna sebep olduğu savunuldu. Dünyanın en büyük içecek şirketi Diaegonun yöneticilerinden Andre Morgan, gazeteye yaptığı açıklamada, Avrodan ayrılan ülkeler yeni paralarının değerini düşürecektir. Bu da ithal ürünlerin pahalılaşması anlamına gelecektir dedi.
Alman devi Siemens, gelişmeleri önceden görerek geçen yıl kendi bankasını kurdu. Siemens Avro krizinin sertleşmesine karşı yeni önlemler üzerinde çalışıyor. Şirket kendi bankası üzerinden AMBye doğrudan para yatırabiliyor.
Öte yandan Almanyanın önde gelen iktisatçılarından ve sendikalara yakın etkili araştırma kuruluşu IMKnin Başkanı Prof. Dr. Gustav Horn, Avronun eğer büyük bir değişiklik olmazsa, önünde 3 ile 6 ay arası bir ömür olduğunu ileri sürdü. Keynes yanlısı görüşleriyle ünlü araştırmacı, Handelsblatt gazetesine yaptığı açıklamalarda karamsar bir tablo çizdi. Elbette bu parayı kurtarmak ve Avro borç krizini aşmak mümkün de olabilir diyen Prof. Horn, krizdeki ülkelerin tahvillerine uygulanan yüksek faizlerin indirilmesini istedi. Bunun enflasyonu azdıracağı itirazlarını gerçekçi bulmayan Horn, IMFyi de gelişmelere müdahale etmeye çağırdı. Prof. Horn, Bu durumda da elbette ABD, Japonya ve Çinin Avrupadaki iktisat politikaları üzerindeki etkisi önemli ölçüde artacaktır diye konuştu.
DEV ŞİRKETLER ALARMDA
Avrupanın bir yıkımın eşiğinde olduğu ve ortak para birimi Avronun yürürlükten kalkacağı endişeleriyle, küresel dev sanayi şirketlerinin ve bankaların her gün yeni önlemler aldıkları ortaya çıktı. Bankalar acil önlem programları hazırlarken büyük sanayi ve ticaret şirketleri de Avro Sonrası Dönem için şimdiden çıkış yolları üzerinde çalışıyor. Avronun çökmesi halinde reel ekonomi büyük darbe alacak.
Ya iflas ya yıkım
Avrupanın bir yıkımın eşiğinde olduğunu Financial Timesın etkili köşe yazarlarından Wolfgang Münchau da kabul etti. Bu sonuçtan özellikle Angela Merkelin sorumlu olduğunu savunan Brükselli gazeteci, Avronun makul ölçülerde bir faturayla kurtarılması şansı kaçmış bulunuyor. Özellikle Almanya Başbakanı Merkelin tereddütleri bu krizi derinleştirdi. Şimdi önünde iki siyasal seçenek var. Ya iflas ya da yıkım diye yazdı. Münchau, Avronun çökmesinin yüksek bir faturaya neden olacağını ve bu yüzden Almanya için de yıkıcı etkilerde bulunacağını ileri sürdü. Der Spiegelin internet sitesinde bir analiz yayımlayan Münchau, er ya da geç bir çöküşün gerçekleşeceğini savundu. Wolfgang Münchau, şu değerlendirmelerde bulundu: Finans piyasalarının büyük bölümü artık işlemiyor. Devlet tahvilleri piyasası hemen hemen tümüyle çöktü. Bankalar da yeniden Avrupa Merkez Bankasından damlayan paraya bağımlılar. Bir başka neden de belirtileri ortaya çıkan resesyon. Çökmenin mekanizması klasik bankaya hücum olayıdır. Bazı ülkelerde bankalara hücum başladı bile. Güney Avrupada bilgi alanlar paralarını Yunan, İspanyol veya İtalyan kuruluşlarına yatırmıyorlar. Avronun çökmesi halinde Alman ve Fransız bankaları, sigortaları çöker. Uluslararası finans sistemi de kalp krizi geçirecektir. 9 Aralıktaki Avro Zirvesinden Merkel tarihe Avronun kurtarıcısı olarak mı yoksa mezar kazıcısı olarak mı geçecek, belli değil.
Kaynak: Cumhuriyet
FACEBOOK YORUMLAR