Atatürk Malatyalı yeğenleri de yaşıyor
Atatürk Malatyalı yeğenleri de yaşıyor
Editör: Turkinfo.nl
20 Ağustos 2012 - 06:26
Mustafa Kemal Atatürk ün hayatını ezbere biliriz. Anaokulundaki çocuğa sorsanız, 1881 yılında Selanikte doğdu, annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Bey diye saymaya başlar. Bu bizim resmi ezberimizdir. Aksi de şu ana kadar ispat edilemedi. Bunca yıl sonra birileri çıkar da, Atatürk hakkında bütün bildiklerinizi unutun derse, ne yaparsınız? Kimse inanmaz değil mi? Ya da şaşırırsınız. Peki, Atatürk gerçekten farklı bir hayat öyküsüne sahipse? Memleketi, hatta annesi ve babası bile farklı biriyse? Bu gerçekleri bildiği halde devletin bekası adına bizzat kendisi göz yumduysa?
Atatürk ün büyük sırrı
Bu günlerde hummalı bir kitap çalışması var. Kitabın adı,Mustafadan Kemale, Atatürk ün Büyük Sırrı. Yazarı genç bir isim. Fatih Bayhan. Yıllardır bu işle uğraşıyor; belge, bilgi topluyor. Uğraşı alanı kozmik olunca isminin yazılmasını istemiyor. Çalışmalarını gizlilik üzerine yürütüyor. Atatürk ün gizli kalmış hayat öyküsünü kaleme alıyor. Ama ne öykü? Hollywood senaristleri duysa filme çeker. O derece ilginç ve şaşırtıcı. Masasının üzerini dolduran belgeler bize bambaşka bir Atatürk anlatıyor. Ezberi bozduğu gibi hayretler içinde bırakıyor. Eğer, bu kitapta yer alacak belgeler doğru ise en başta bütün ders kitapları değişir. Atatürk ün hayatı yeniden yazılır.
O yazarla buluştum. Bana inanmakta güçlük çektiğim şeyler anlattı, kimi Osmanlıca belgeler gösterdi. Elinde tapu, nüfus kayıtları, mahkeme tutanakları ve ses kayıtları olduğunu söyledi. Ve anlatmaya başladı: Mustafa Kemal, Malatya Akçadağda doğdu. Ailesi Çakıroğulları diye biliniyor. Babası Mamo lakaplı Mehmet Reşat Bey. Türkmen kökenli, Teşkilat-ı Mahsusa üyesi. Annesi Ayşe Hanım. Akçadağda çiftlikleri var. Halası Zübeyde Hanım, çeteler tarafından kaçırılıp, bir süre alıkonuyor. Aile, laf-söz olmasın diye Onu çiftliklerinde çalışan Ali Rıza Efendi ile evlendirip, Selanike gönderiyor. Atatürk 5 yaşındayken babası, çeteler tarafından şehit ediliyor. Ayşe Hanım, oğlunu alıp Selanike gidiyor.O da vefat edince Ali Rıza Bey ve Zübeyde Hanım, küçük Mustafayı nüfusuna geçiriyor. Hepsi bu kadar değil. Devamı da var. Atatürk , 1931 yılında Malatya ya gidince aileyi belediye hoparlöründen anons ettirmiş. Daha sonra da maaş bağlatmış. Atatürk ün abisi Ömer de cephede şehit olunca maaş çocuklarına geçmiş. Halen de ödenmeye devam ediyormuş
Anlatılanlara inanasım gelmedi. Ne de olsa ilk kez duyduğumuz şeylerdi bunlar. Niye şimdi? diye sordum. Madem böyle bir durum var, bunca yıldır neden kimse konuşmadı? Atatürk , bile bile niye sustu? Ya Akçadağdaki yakınları? Atatürk , bir ulusun simgesi. Böyle bir ismin hayatı yüz yıldır yanlış biliniyor olabilir mi? Dedim ya her soruya bir cevabı mutlaka var. Anlattığına göre, devletin derinlikleri ve Atatürk ün yakın çevresi durumdan haberdarmış. Cumhuriyetin, devletin bekası adına adeta omerta kuralı işlemiş. Bilenler susmuş. Ebediyete kadar saklanmak istenen bu sır 1993 yılındaki bir tapu davasıyla ifşa olmuş. Çakıroğlu ailesi kadastro sorunu yaşayınca konu mahkemelik olmuş. Tapu, nüfus kayıtları, banka hesapları derken olay dallanıp-budaklanmış.
Ortaya Atatürk bağlantısı çıkmış. Tabii, bunu duyan Ankara derhal devreye girmiş. Bir rivayete göre, dönemin Genelkurmay Başkanı merhum Necip Torumtay apar-topar Malatya ya gidiyor. Belgeler toplanıp, Ankara nın kozmik odalarına getiriliyor.Bu arada dosya kapatılıyor;dava düşüyor. O mahkemenin tutanakları ve tanıkların ses kayıtlarının elinde olduğunu söyledi yazar. İşte böyle. İnanılması zor şeyler bunlar. Bize anlatılanlar kurgu ise, bu belgeler ne? Okuduklarınız, duyduğum ve gördüklerimden ibaret. Buradan yargıya varamayız. Kitap, yakında raflardaki yerini alacak. Bakalım, tarihçiler ne diyecek? Genelkurmay kayıtları,belgeler ne söyleyecek? Akçadağdaki akrabalar ne anlatacak? Merakla bekleyeceğiz (RADİKAL)
FACEBOOK YORUMLAR