Aşırı alışveriş, bir bağımlılık
Aşırı alışveriş, bir bağımlılık
Editör: Turkinfo.nl
17 Haziran 2012 - 22:33
Dürtüsel aşırı alışveriş yapmanın, psikiyatride dürtü kontrol bozuklukları altında incelenen bir grup bozukluk arasında olduğuna dikkat çeken Özen, "Aşırı para harcama ve alışveriş yapma, başka psikiyatrik tanılarla olduğunda bir belirti olabilirken, takıntılı, tekrarlayıcı ve madde bağımlılığına benzer özellikleri ile tek başına bir klinik durum olarak da izlenebilir. Belirtileri, aşırı para harcama ya da alışveriş yapma, alışverişle ilgili çok zaman harcama ya da takıntılı biçimde düşünüp durma, ihtiyaç duyulmayan nesneleri satın alma şeklindedir. İhtiyaç olmayan şeyler alındıktan sonra hediye edilip dağıtılabilir.
Alışveriş arzusu durdurulamaz ve her seferinde "bu son " diyerek alınır, ancak ardından tekrar tekrar satın alma sürer. Yaşanan ciddi ekonomik ve sosyal sorunlara karşın kişi almaya devam eder. Bu durumda da gereksiz alımlara akıllıca nedenler uydurma ya da alımlarla ilgili etrafa yalan söyleme, gizleme ortaya çıkar. Kişi alışverişi genellikle rahatlama aracı olarak kullanır, yani aldığı ürünlerin ne olduğu veya ne işe yarayacağı önemli değildir, önemli olan para harcama ve satın almadır. Alımlardan önce bir gerginlik ve huzursuzluk yaşayıp, satın aldıktan sonra rahatlama hisseder. Bu davranış yineledikçe, suçluluk ve pişmanlık duyulmaya başlanır. Alkol, sigara gibi bağımlılık yapıcı maddelerde olduğu gibi, dürtüsel aşırı alışveriş de dürtüsel, tekrarlayıcı özellikli, durdurulmak istense de durdurulamayan, durdurulunca sıkıntı ve huzursuzluk oluşturan, giderek aşırı miktarlara ulaşabilen özellikler içerir" dedi.
Dürtüsel aşırı alışverişin toplumun yüzde 2-8´inde görüldüğünü belirten Özen, "Bu oranın yüzde 80-95´i, yani neredeyse tamamına yakını kadınlardır. Psikiyatristlerin ilgisini ilk kez 85 yıl önce çeken bu durum, günümüzde tüketimi teşvik eden unsurların artması ile yeniden gündeme gelmiştir. Tekrarlayıcı ve uzun süreli bir seyir göstermesi, stresli yaşam olaylarına bir cevap olarak ortaya çıkması, kişinin evlilik, iş ve sosyal yaşamını olumsuz etkilemesi, ekonomik ve yasal sorunlara yol açması nedeniyle önemli bir ruh sağlığı sorunu halini almıştır.
Kişi kurtulamadığı bu durumdan dolayı suçluluk duyguları ile depresyona girebilir. Beraberinde bu kişilerde endişenin artması ile kaygı bozuklukları, takıntılı ve dürtüsel özellikli diğer davranışlarla seyreden psikiyatrik başka bozukluklar, örneğin yeme bozuklukları, obsesif kompulsif bozukluk, alkol ve madde kullanım bozuklukları da görülebilir. Aşırı alışveriş alışkanlığı olan kişilerde alamadığı bazı ürünleri çalmak şeklinde yasal sonuçlarla da karşılaşmak mümkündür. Kişilerdeki alışveriş özelliği değerlendirilirken bunun genel olarak uzun süredir varolan yanı ile ele alınması uygun olur. Örneğin özel günlerde, ekonomik olarak refaha erişilen bir dönemde yapılan, kısıtlı dönemdeki aşırı harcamaların tanısal önemi yoktur.
Günümüzde reklam kampanyaları, internetten alışveriş, kredi kartı uygulamalarının da etkisi ile özellikle kadınlarda alışverişin bir hobi halini aldığı söylenebilir. Ulaşılabilirliğin kolay olması her türlü bağımlılık için bir risk faktörüdür. Vitrinlerde sergilenen renk renk ayakkabılar, elbiseler ve hediyelik eşyalar benzeri pek çok ürün ve giderek sayıları artan alışveriş merkezleri de bu anlamda alışveriş bağımlıları için çekici ve dürtüleri zorlayıcı unsurlar haline gelebiliyor" diye konuştu.
Dürtüsel aşırı alışveriş yapma bozukluğu olanların tedaviye genelde ekonomik güçlükler ya da yasal sorunlar sonrası başvurma eğiliminde olduklarını ifade eden Özen, "Tedaviye genellikle mevcut durumun bir sorun olduğunun fark edilmesinin sağlanması ile başlanır. Bu farkındalık sağlandıktan sonra kişiler, dürtüsel davranış öncesi yaşadığı gerilimin, düşüncelerinin değerlendirilmesi, dürtülerini denetlemeyi öğrenmesi şeklinde 4-12 haftalık ya da değişen sürelerde psikoterapi yöntemlerinden yararlanırlar. Beraberinde hem dürtü denetimini kolaylaştırmak hem de eşlik eden diğer psikiyatrik bozukluklar için ilaç tedavisi de eklemek gerekebilir" dedi.
FACEBOOK YORUMLAR