Artık tek abi Amerika değil
Artık tek abi Amerika değil
Editör: Turkinfo.nl
03 Haziran 2010 - 20:08
İsrail Donanması´na bağlı Shayetet 13 komandolarının Gazze´ye insani yardım taşıyan gemiye düzenlediği kanlı baskın İsrail´i uluslararası toplum nezdinde zor durumda bırakırken, Washington´ın bölgedeki gücünü sarstı. Amerikan Foreign Policy dergisinde yayınlanan bir yorumda, ABD yönetiminin eskiden ´model ortak´ olarak tanımladığı Türkiye´nin, artık ABD´nin Ortadoğu´daki yeni rakibi konumuna geldiği öne sürüldü. Steven Cook´un kaleme aldığı ´Frenemy´nin (´arkadaşımsıdüşman´) Türkçesi nedir´ başlıklı yazıda ´Türk iç ve dış politikalarıyla değişen uluslararası sistemde beliren yön değişikliğinin mantıklı sonucu olarak´ Türkiye ile ABD arasında süren ´60 yıllık stratejik işbirliğinin ardından iki ülke stratejik rakipler haline geldiğine´ dikkat çekildi.
Türkiye´nin İsrail´e verdiği sert karşılığın bu realiteyi açıkça ortaya çıkardığı ifade edilen yazıda, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu´nun İsrail´in eylemlerini ´bir ülke tarafından işlenen cinayet olarak nitelendirmesinin ve Türkiye´nin BM Güvenlik Konseyi´nde İsrail´e yönelik sert bir açıklama yapılması yolundaki çabalara öncülük etmesinin, Türk dış politikasında görülen yön değişikliğinin en büyük delili olduğu önü sürüldü.
´Sovyetler´le oynanan satranç oyununda´, ´kavgacı küçük ortak´ konumundaki Türkiye´nin bugün büyüyerek dünyadaki 16. büyük ekonomi haline gelmesinin ardından ortaya farklı bir durumun çıktığı yorumunda bulunuldu.
DÜŞMAN DEĞİL RAKİPLER
Türkiye´nin diplomatik açıdan kendini bulmaya başladığı ve son 8 yıl içinde ´Ortadoğu´daki ılımlı gözlemci´ konumundan çıkarak, ´bölgedeki nüfuzlu oyuncu´ konumuna geldiğine dikkat çekildi.
´İslamcı bir geçmişi bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan´ın partisinin yönetimindeki Türkiye´nin´, İsrail´den Gazze´ye uyguladığı ambargoyu kaldırmak için adımlar atmasını talep ederek ve aksi takdirde bunun (açıkça ifade edilmeyen) ´sonuçlarına´ katlanmak zorunda kalacağını´ kaydederek, İsrail-Filistin ihtilafında ilk kez taraflardan birini seçtiğine dikkat çekildi.
Erdoğan´ın, özellikle İsrail´e ilişkin söylemlerinin büyük bir kısmınını ideolojik bir boyutunun bulunmasına karşın, şimdiki Türk dış politikasının mimarının Erdoğan değil, Dışişleri Bakanı Davutoğlu olduğu belirtildi. Yazıda, Türkiye´nin uluslararası alanda aktifleşmesini savunan Davutoğlu´nun, ´okumaya düşkün, yumuşak sözlü ve fazlasıyla zeki´ bir kişi olduğuna ve İslamcılıkla ilgisi bulunmadığına işaret edildi. Türkiye ile ABD´nin, Ortadoğu´da düşman olmamakla birlikte, birbirlerinin hızla rakibi olmaya başladıkları yorumunda bulunulan yazıda, Türkiye´nin, Ortadoğu´daki tek hakim güç olmayı isteyen ve hedeflerine daha kolay ulaşmasını sağlayacağı için siyasi bir düzeni muhafaza etme arzusundaki ABD´den farklı değerlendirmeleri bulunduğuna dikkat çekildi. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri ´Frenemy´ (´arkadaşımsıdüşman´) olarak nitelemenin sert bir tanımlama olduğu, ancak bu ilişkiyi ´model ortaklık´ olarak tanımlamanın da çok büyük bir abartı olacağı yorumunda bulunulurken, ABD´nin Türkiye ile ilişkilerinin, ABD´nin, ´bazı alanlarda çok güçlü ilişkilere sahip olmakla birlikte, ilişkilerin stratejik müttefik olma seviyesine gelmediği´ savunuldu.
AB´den Türkiye´nin aktif dış politikasına destek
AB Komisyonu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan lderliğinde Türkiye´nin bölgesinde çok aktif rol oynamaya başlamasının AB üyelik sürecini kolaylaştıracağını bildirdi. AB Komisyonunun genişleme ve komşuluk politikasından sorumlu üyesi Stefan Füle´nin sözcüsü Angela Filote, Gazze´ye insani yardım gönderilmesine öncülük eden ve oldukça aktif dış politika izlemeye başlayan Türkiye´nin AB üyelik sürecinin bu gelişmelerden nasıl etkileneceğinin sorulması üzerine şunları söyledi: ´Eğer Türkiye´nin bölgesinde oynadığı çok aktif rolü kastediyorsanız, bunun Türkiye´nin AB üyelik beklentisini destekleyici yönde olduğunu söyleyebilirim. Davutoğlu´nun komşularla sıfır sorun politikasını çok takdir ediyoruz ve bu tür inisiyatifleri teşvik ediyoruz.´
İsrail operasyonu geri tepti
Washİngton Post yazarı David Ignatius, ´Filo baskını, İsrail´e bir öğrenme fırsatı sunuyor´ başlıklı yazısında İsrail operasyonunun geri teptiğini ifade etti. Ignatius yazısında şu ifadelere yer verdi:
´Eğer İsrail hükümeti mantıklıysa, yardım gemileri filosuna saldırısının neden olduğu kargaşayı, Gazze ve bölgeye yönelik politikalarını yeniden düşünmek için kullanacaktır. İsrail´in son dönemki birçok dik başlı operasyonu gibi, bu da geri tepti ve bunun nedeni üzerinde düşünmek faydalı olacak. İsrail´in kendini savunmak için öne sürdüğü, Gazze´deki bir terörist düşmanla savaştığı, Avrupa´daki dostları ve ABD´nin güvenilmezliğinin giderek arttığı, kilit Müslüman müttefiki Türkiye´nin İran´la dostluk kurduğu ve Gazze´ye yardım misyonunun Türk organizatörlerinin Hamas bünyesindeki İsrail nefretçileriyle bağlantıları olduğu doğru. İsrail´in bakış açısından sinir bozucu. Ancak bu, akıllı bir liderin, denizde şatafatlı bir operasyonla zar atmaktan ziyade, kendini kayıplara karşı koruması gerektiği bir durum. İsrail, cesurca ve çoğu zaman evinden uzakta, düşmanlarına saldırıyor ve onların gözünü korkutuyor. Bu ihtilaf yaklaşımı, İsrail´in düşmanları çağ dışı gerillalar ve kabiliyetsiz Arap orduları olduğunda mükemmel işliyor. Ancak internet ve füzelerin yaygınlaştığı bir çağda daha az başarılı. Askeri üstünlük İsrail´i hiç olmadığı kadar büyük riskler almaya cezbetti. Yardım filosuna saldırarak, İsrail ´Hamas´tan daha tehlikeli bir düşman olan´ Türkiye ile savaşmayı seçti. Tartışma son birkaç yılda mayalanıyor ve bu Ortadoğu´da dev bir stratejik değişimi oluşturdu. İsrail´in bir zamanlar en önemli bölgesel müttefiki Türkiye, şimdi İsrail´in hegemonyasına meydan okuma arayışında. Türkiye´nin bölgesel arzuları bulunuyor. Ancak çılgın bir terörist bölge değil ve Yahudi soykırımını inkar eden bir söylem kullanmıyorlar. Türkiye önemli bir güç sahibi olmak isteyen büyük, güçlü bir ülke. İsrail´i zayıflatmadan Türkiye´nin açlığını tatmin etme yolu olmalı.´
Hizbullah bağlantısı sapanda
İsrail, Hamas´a silah taşındığını iddia ettiği Mavi Marmara gemisindeki sapanları Hizbullah bağlantısının kanıtı olarak gösterdi. İsrail Ordusu, üzerinde Hizbullah yazan sapanların fotoğraflarını YouTube ve Twitter sayfası aracılığıyla yayınladı. Fotoğrafta, yeşil boya ile bir tarafına Hizbullah, diğer tarafına İslami Cihad yazılmış bir sapan görünüyor. Gemideki bilyeler, taş, sapan ve bıçaktan oluşan silahların fotoğraflarını yayınlayan İsrail, Gazze´deki çocuklara giden oyuncaklar ve tekerlekli sandalyelerin fotoğraflarını uluslararası haber ajanslarına servis etti.
Bayrağımız her yerde
İsrail komandolarının 9 kişiyi öldürmesine sert tepki gösteren
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın fotoğrafları ve Türk bayrağı
dünyanın dört bir yanında. ABD´den İngiltere´ye, Pakistan´dan Yemen
ve Lübnan´a kadar pek çok ülkede Türk bayrakları dalgalanıyor. New York´taki İsrail karşıtı gösteride dindar Yahudiler bile Türk bayrağı taşıdı
FACEBOOK YORUMLAR