AP raporu kabul edildi

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Hollandalı Hristiyan Demokrat Ria Oomen-Ruijten tarafından kaleme alınan Türkiye raporu Avrupa Parlamentosu´nda kabul edildi.

RAPORDA NELER VAR?

Raporda, Kıbrıs´taki müzakerelere katkı için Türkiye´den adadaki askerlerini "derhal çekmeye" başlaması, KKTC´ye yerleşen Türk vatandaşları sorununu çözmesi ve kapalı Maraş bölgesini Rumlara açması istendi.

Oomen-Ruijten, Türkiye´de son dönemde ortaya çıkan "Balyoz darbe planını rapora dahil etti.

Raporda, "Ergenekon suç ağının boyutlarından endişe edildiği" belirtilerek, Türkiye´nin Ergenekon davasını "demokratik kurumlarının saygın işleyişine ve hukukun üstünlüğüne güveni artırmak için fırsat olarak kullanması gerektiği" vurgulanıyor.

Anayasa Mahkemesinin DTP´yi kapatmasından ve bazı seçilmiş parti üyelerine siyaset yasağı getirmesinden "derin endişe" duyulduğu belirtilen raporda, tüm siyasi güçlerin barışçıl işbirliği yaparak eşit vatandaşlık hakları çerçevesinde uzlaşma ve toplumsal birliğin sağlanmasına yardımcı olmaları isteniyor.

AP raporunda, "Yargının vakit geçirilmeden kapsamlı reforma tabi tutulması, Türkiye´nin modernleşme sürecinin başarısında hayati önem taşımaktadır" deniliyor.

Yargı reformu stratejisinin memnuniyetle karşılandığı ifade edilen raporda hükümet, "yargının tarafsızlığı ve uzmanlaşmasına ilaveten yargının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) standartlarıyla uyumlu hale getirilmesine özel önem verilerek yargı reformu stratejisinin geciktirilmeden uygulanması" yönünde teşvik ediliyor.

Raporda, "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) temsil gücünü, objektifliğini, tarafsızlığını ve şeffaflığını güvence altına alacak şekilde yeniden yapılandırılması" isteniyor.

Raporda, "Yargının rolü, Kürt kökenli vatandaşların hakları, Alevi toplumunun hakları, ordunun rolü ve Türkiye´nin komşularıyla ilişkileri gibi geleneksel olarak hassas kabul edilen konuların kamuoyunda genişçe tartışılmasından memnuniyet duyulduğu ve hükümetin, bu tartışmaların başlamasındaki yapıcı rolü nedeniyle övgüye layık olduğu" kaydediliyor.

Radporda ayrıca, "Ordunun Türk siyasetine ve dış politikasına karışmayı sürdürmesinden endişe edildiği ve demokratik bir ülkede ordunun bütünüyle sivillerin gözetimine tabi olması gerektiği" ifadelerine yer veriliyor.

"Türk hükümetinin, her Türk vatandaşının kökeninden ve dini inancından bağımsız olarak eşit haklara sahip olması ve toplumda aktif bir rol oynaması için başlattığı açılımların memnuniyetle karşılandığı" ifade edilen raporda, hükümete, "siyasi inisiyatifini somut reformlara dökmesi", muhalefete ve tüm taraflara "süreci desteklemeleri ve karşılıklı hassasiyetlerin aşılması için çaba göstermeleri" çağrısı yapılıyor.

Raporda ayrıca, Türkiye´deki terör eylemleri kınanan PKK´nın, "silahlarını bırakarak ve şiddeti sona erdirerek hükümetin siyasi inisiyatifine cevap vermesi" isteniyor.

Türkiye´de "özellikle bir medya grubuna verilen emsalsiz ceza" ve internet sitelerinin sık sık yasaklanmasının ardından basın özgürlüğünden endişe edildiği ifade edilen raporda, medya patronlarının diğer ticari faaliyetlerinin kısıtlanması talep ediliyor.

Raporda bununla beraber, "Basın özgürlüğünün çoğulcu bir toplumda önemli bir siyasi kültür göstergesi olduğu vurgulanır. Medya ve ticari çıkarlar arasındaki sağlıksız bağlantı ışığında yeni bir basın kanunu kabul edilmelidir" deniliyor.

243 değişiklik önergesi verilen Türkiye raporu, bağlayıcı nitelik taşımasa da geçen yıl yenilenen seçimlerin ardından AP´nin Türkiye´ye bakışını yansıtacak olması açısından önem taşıyor.