Reklam

Almanya'da Kovid-19'u yenen Türkler yaşadıklarını anlatıyor

ERBİL BAŞAY - Almanya'nın başkenti Berlin'de yaşayan ve yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen Hüseyin Yaşar, çok ciddiye alınması gereken bir...

Almanya'da Kovid-19'u yenen Türkler yaşadıklarını anlatıyor
Editör: Turkinfo.nl
10 Ocak 2021 - 15:30 - Güncelleme: 10 Ocak 2021 - 21:09
Reklam
Reklam
ERBİL BAŞAY - Almanya'nın başkenti Berlin'de yaşayan ve yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen Hüseyin Yaşar, çok ciddiye alınması gereken bir hastalık olduğunu belirterek, "Öyle bir şiddetli batma vardı ki nefes alıp verdikçe ciğerim sanki yerinden fırlayacakmış gibi bir his vardı." dedi.

AA muhabirine Kovid-19'a yakalandığı süreci ve deneyimlerini anlatan Yaşar, 2,5 ay önce ateş, öksürük ve vücut ağrısı gibi şikayetlerle doktora gittiğini belirterek, burada yaptırdığı Kovid-19 testinin pozitif çıktığını ifade etti.

Ardından eve gidip istirahate çekildiğini ancak 3-4 gün sonra ağırların şiddetlenmesi ve ateşin daha da yükselmesiyle ambulansla hastaneye götürüldüğünü anlatan Yaşar, "Nefes alamıyordum. Nefeste büyük sıkıntı çekiyordum. Hastaneye gittim, Hastanede hava verdiler. Tedavi gördüm hastanede." dedi.

Yaşar, 5-6 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu edildiğini ancak 3 gün sonra belirtilerin tekrar ortaya çıkması ve ağırlaşması üzerine yeniden hastaneye kaldırıldığını kaydetti.

Toplam tedavi sürecinin 2 ayı bulduğu bilgisini paylaşan Yaşar, Kovid-19'u ağır şekilde atlattığını belirtti.

52 yaşındaki Yaşar, daha önce Kovid-19'a yakalanan arkadaşların bazılarının bunu çok hafif geçirdiğini ve bundan dolayı kendisinin de bu hastalığı hafif atlatacağını sandığını ifade ederek, "Ama maalesef öyle olmadı. (Virüs) Ciğerlere inmiş." şeklinde konuştu.

Yaşar, en büyük zorluğu nefes alma konusunda yaşadığını vurgulayarak, "Öyle bir şiddetli batma vardı ki nefes alıp verdikçe ciğerim sanki yerinden fırlayacakmış gibi bir his vardı. Nefes aldığında ciğerlerin yanıyor. Sanki ciğerler patlayacak, o durumda. Öksürük haddi hesabı yok. Öksürükte de büyük sıkıntı çektim. Öksürürken nefes alamıyordum. Zaten konuşma imkanı hemen hemen hiç yoktu. Ses tamamen gitmişti." dedi.

-"Allah'ın verdiği en büyük nimet bu hava"

Yaşar, iki yıl önce babasını kaybettiğini ve nefes alamamanın nasıl bir duygu olduğunu ölmeden önce babasında gördüğünü belirterek, "Nefes alamadığımda 'Allah'ın verdiği nimetlere ne kadar şükretsek azdır' diye düşündüm. Gerçekten Allah'ın verdiği en büyük nimet bu hava." ifadesini kullandı.

Kovid-19'a yakalanan ailesinin hastalığı hafif geçirdiğini belirten Yaşar, ancak kendisinin koronavirüsü ağır geçirmesinden dolayı bunun ailesinde de sıkıntı oluşturduğunu söyledi.

Yaşar, tedavi için gittiği hastanenin kendisiyle iyi ilgilendiğini ifade ederek, "Yeterince personel olmadığından dolayı fazla tutamadılar, en fazla bir hafta tuttular çünkü çok sırada bekleyen hasta varmış. Eve gönderdiler. Sonra tekrar fenalaşınca başka hastaneye gittim." dedi.

- "Hastanede olan çok arkadaşımız var"

Berlin'de bir cami derneğinde yöneticilik yapan Yaşar, camiye gelenler arasında çok sayıda kişinin Kovid-19'a yakalandığını ve bu salgında yaşamını yitirenlerin de olduğunu kaydetti.

Yaşar, "Hatta bu sabah bir arkadaşımızı kaybettik. Orta yaşlarda, genç denecek yaşta bir arkadaşımızdı. Hastanede yatanlar da var. Bizim dernek başkanımız en büyük sıkıntıyı çekti. 5 haftaya yakın yoğun bakımda, komada kaldı. Çok şükür şimdi evde tedavisi sürüyor. Hastanede olan çok arkadaşımız var." diye konuştu.

Herkesi maske ve hijyen kurallarına uymaya çağıran Yaşar, "Bu hastalığı ben de ciddiye almıyordum. Maske takıyordum ama taksan takmasan da bir sorun olmaz diye düşünüyordum. Maalesef öyle değilmiş, çok ciddiye alınması gereken bir hastalık ve salgınmış. Bu yüzden ciddiye alın bu hastalığı." dedi.


AA

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!