Alman siyaset bilimci Henrich, kendisinin de faydalandığı Türkiye Burslarını değerlendirdi:
- "Türkiye Bursları programının gençlerin Türkiye'yi tanımaları ve ufuklarını genişletmeleri için mükemmel bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu burslar sayesinde pek çok kişi Türk dilini, kültürünü tanıyor ve Türkiye'nin birer temsilcisi, hatta elçisi olarak geri dönüyor"
Henrich, aldığı bursun kariyerine etkisini, Türkiye'de yaşadığı yılları ve Türk halkıyla kurduğu gönül bağını AA muhabirine değerlendirdi.
Dr. Henrich, Türkiye'de sadece burslu öğrenci olmadığını, Uludağ Üniversitesi ile TÖMER Dil Okulunda Türk-Alman ilişkileri üzerine dersler de verdiğini ifade etti.
Merkezi Siegen'de bulunan Güneydoğu Avrupa ve Kafkasya Araştırma Merkezi Genel Müdürü olan Dr. Henrich, "2009-2010 akademik yılında Bursa'da Uludağ Üniversitesinde Prof. Dr. İbrahim Canbolat ve Prof. Dr. Yunus Alyaz ile yakın çalıştım. Türkçenin yanı sıra uluslararası ilişkiler alanında eğitimimi ilerlettim. Çok eğitici ve keyifli bir zamandı. Bugün hala Bursa'ya gelmekten keyif alıyorum. Eve dönmek gibi. 2012-2013 yıllarında yine burslu post-doktora için Türkiye'de İstanbul Üniversitesinde bulundum." dedi.
Bir Galatasaray taraftarı olarak o yıllarda Bursaspor'un şampiyonluğunu hiç unutamadığı dile getiren Henrich, şöyle devam etti:
"Arkadaşım Onur Sava ve diğerleriyle Bursaspor'un maçlarına gitmek özel bir deneyimdi. Stadyumda mümkün olan her iç saha maçını izledim ama en özeli 2009-2010 sezonunda Bursaspor'un ilk kez Türkiye şampiyonu olduğu son maç günüydü. Bir Galatasaray taraftarı olarak, ertesi sabaha kadar huzurlu bir kutlama ile inanılmaz ve çok duygusal bir deneyim oldu. O zamandan beri Bursaspor benim Türkiye'deki ikinci kulübüm oldu. Ayrıca Türkiye'de küçük ama unutamadığım anılarım oldu. Her hafta pazardaki renkli koşuşturmaca, sokakta küçük çocuklarla futbol oynamak, küçük sokak kedisi, bekçi ve kapıcı gibi unutamadığım güzel anılarım var."
Henrich, Türkiye deneyiminin kendisine çok şey kazandırdığını belirterek, "Bu deneyimler bana Türk dilini daha iyi öğrenme ve güzel insanlarla tanışma fırsatı sağladı. Bilimsel açıdan birçok yeni bakış açısı ve perspektif edindim. Canbolat hocanın model ve teorilerinden bazılarını uluslararası ilişkiler alanındaki araştırmalarımda hala kullanıyorum. Türk ve diğer genç öğrencilerle ağ kurmak kişisel gelişimim için çok faydalı oldu." ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilere de değinen Henrich, "Ne yazık ki Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkiler birkaç yıldır pek de iyi değil ancak her iki taraf da sürdürülebilir bir iyileşmeyle ilgilenmiyor gibi görünüyor. Şu anda her birinin farklı dış politika öncelikleri ve çıkarları var." değerlendirmesinde bulundu.
Henrich, Türkiye'de aldığı eğitimin kendisine büyük katkı sağladığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bakış açımı değiştirerek ve yeni dürtüler edinerek bilimsel becerilerimi geliştirdim. Dünyayı farklı gözlerle görebilmek için Avrupa merkezci bağlamdan çıkmanız gerekiyor. Yılda bir ya da iki kez Türkiye'ye gelmeye çalışıyorum, aslında her zaman konferanslara davet edildiğimde ya da tatil için. Sık sık İstanbul'dayım ama düzenli olarak Bursa ya da Ankara'da da bulunuyorum. İzmir'i biraz ihmal etmişim, bir ara tekrar gitmem lazım."
Türkiye Burslarına ilişkin Henrich, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye Bursları programının gençlerin Türkiye'yi tanımaları ve ufuklarını genişletmeleri için mükemmel bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Dahası, Türkiye dış politika stratejisine kültürel katkıda bulunmayı başarıyor. Bu burslar sayesinde pek çok kişi Türk dilini, kültürünü tanıyor ve Türkiye'nin birer temsilcisi, hatta elçisi olarak geri dönüyor. Bir ülke için bundan daha iyi ve sürdürülebilir bir reklam yapmak imkansız."
AA
FACEBOOK YORUMLAR