Reklam

Akkuyu'ya santral yapmak kaygı verici

Akkuyu'ya santral yapmak kaygı verici

Akkuyu'ya santral yapmak kaygı verici
Editör: Turkinfo.nl
20 Nisan 2011 - 20:03
Reklam
AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, sismik etkinliğiyle bilinen bir bölge olan Mersin Akkuyu’ya bir nükleer santral yapılması planının kaygı verici olduğunu belirtti.
AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, Avrupa Parlamentosu’nda, Kıbrıs Rum Kesimi’nden seçilen ve sosyalist gruba mensup Kyriakos Mavronikolas ile diğer bazı üyelerin Türkiye’nin “Akdeniz kıyısına” Mersin Akkuyu’da yapmayı düşündüğü nükleer santralle ilgili soru önergelerini yanıtladı.
Mavronikolas önergesinde Türkiye’nin AB nükleer güvenlik programına katılmamasının, Akkuyu nükleer santrali karşısında Komisyon’un elini kolunu bağladığını belirtirken, “Tüm bölgenin depreme yatkın olarak değerlendirildiğini ve enerji santrali inşaatının Kıbrıs ve Dodecanese yerleşimcilerini doğrudan tehlikeye atacağını vurguluyorum. Komisyon’a yeniden soruyorum, Avrupa vatandaşlarının korunması amacıyla, Türkiye’ye enerji santralini inşa etmeme konusunda bir baskı uygulama niyeti var mı” dedi.

-TÜRKİYE AB SÖZLEŞMELERİNİ KABUL ETMELİ-

AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle ise yanıtında Komisyon’un Türkiye’nin nükleer enerji emellerinden haberdar olduğunu ve Türkiye’yi AB standartlarıyla aynı yüksek nükleer güvenlik düzeyi sağlayan nükleer mevzuat çerçevesini kabul etmeye çağırdığını bildirdi. Komisyon’un Türkiye’nin, nükleer atık güvenliğine ilişkin Ortak Sözleşme’ye katılma çağrısında bulunduğunu da kaydeden Füle şöyle devam etti:
“Bir aday ülke olarak Türkiye, mevzuatını, nükleer güvenlikle ilgili bütün müktesebatla uyumlaştırma zorundadır, buna Üye Devletlerin 22 Temmuz 2011’e kadar geçmekle bağlı olduğu Nükleer Güvenlik Direktifi dâhildir. Türkiye Çevresel Etki Değerlendirmeleri müktesebatını kısmen yerine getirmiştir. Tük milli mevzuatına göre çevre üzerinde önemli etkiye sahip olma olasılığı bulunan özel ve kamusal projeler için ÇED uygulamak gerekmektedir. Komisyon Türkiye’nin planlanmış nükleer enerji santralleri için bir Çevresel Etki Değerlendirmesi uygulamasında bulunduğundan emindir. Komisyon konuyu yakından izlemektedir.”

-“KAYGI VERİCİ”-

Stefan Füle, Akkuyu’ya inşa edilmesi düşünülen nükleer santral konusunda ise şöyle dedi:
“Akkuyu’daki nükleer enerji santrali için planlara gelince, Türk yetkililerin sismik etkinliğiyle bilinen bir alanda nükleer enerji santrali inşa etme kararı kaygı verici bir konudur. Komisyon’un önceki sorulara verdiği yanıtlarda açıklandığı üzere, ülkeler ilke olarak nükleer enerjinin kullanımı dâhil enerji bileşimlerinin tercihine bağımsız karar verirler. Ancak elektrik üretiminde yararlanmak üzere bir kaynak olarak nükleer enerjinin kullanımıyla ilgili ulusal karar, ülkenin nükleer tesisin tüm yaşam döngüsü boyunca uluslararası sözleşmeler ve en iyi uygulamalar doğrultusunda yüksek düzeyli güvenlik, emniyet ve korumasını sağlama kapasitesi üzerine temellenmelidir. Bu, AB genişleme politikasının daima önemli bir parametresi olmuştur.”
AB Komisyonu’nun enerji politikalarından sorumlu üyesinin, 15 Mart’ta, Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunaminin nükleer tesisleri etkilemesi sonrasında ilk üst düzey konferans çağrısında bulunduğunu hatırlatan Füle, Konferans’ın nükleer tesislerin kapsamlı bir güvenlik ve risk değerlendirmesi için bir Avrupa yaklaşımı ilkesine destek verdiğini belirtti. Yaklaşımın 21 Mart 2011’de, olağanüstü Enerji Konseyi tarafından da onaylandığını belirten Stefan Füle, AB Konseyi’nin ise 25 Mart’ta AB içindeki tüm nükleer tesislerin güvenliğinin gözden geçirilmesi kararını verdiğini, uygulamanın kapsamlı ve saydam risk ve güvenlik değerlendirmesi temeline göre uygulanacağını bildirdi. Füle şöyle devam etti:
“Komisyon ve Avrupa Nükleer Güvenlik Düzenleme Grubu (ENSREG) bu testlerin kapsam ve yöntemlerini Üye Devletlerin tam katılımıyla koordine edilmiş bir çerçeve içinde geliştirecektir. Değerlendirmeler bağımsız ulusal yetkililer tarafından ve uluslararası heyetlerle emsal gözden geçirmeler yoluyla yürütülecektir; sonuçları ve sonrasında alınacak her hangi bir önlem saydam olacak, ENSREG içinde olduğu gibi Komisyon ile de paylaşılacaktır. Sonuçlar kamuoyuna açıklanacaktır. AB Konseyi bulguları 2011 sonunda, Komisyon’dan gelen rapor temelinde değerlendirecektir. Ayrıca AB Konseyi benzer değerlendirmelerin komşu ülkeler ve dünya çapında da yerine getirilmesi çağrısında bulunmuştur.”
Füle, AB Konseyi’nin Komisyonu, nükleer tesislerin güvenliği konusunda, var olan yasal çerçeve ve düzenleme çerçevesinin 2011 yılı sonuna kadar gözden geçirmesi konusunda görevlendirdiğini de belirtti.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!