AB'yi bir tek Türkiye kurtarabilir

İşte Wall Street Journal´dan Türkiye analizi

Çin ve ABD´nin hükmettiği küresel arenada kendine bir çıkış yolu arayan Avrupa Birliği (AB), Türkiye’yi üyeliğe alarak bu açmazdan çıkabilir.

Wall Street Journal gazetesinde yayımlanan bir analizde, Grup 2 (G2) olarak adlandırılan ABD ve Çin’in gölgesinde kalan Avrupa’nın öne çıkmak için Türkiye’ye ihtiyacı olduğu belirtildi.

Yaşlanan ve hatta bazı ülkelerde azalan nüfusun, AB´nin bütçe sorununu artıracağına işaret edilen analizde, artık küresel ekonomideki sorunların tartışıldığı platform olan ve çoğunluğunu Avrupalıların oluşturduğu G8´in yerini G20 toplantılarına bıraktığı vurgulandı.

“TÜRKİYE KURTARICI”

Analizde görüşlerine yer verilen Hindistan Uluslararası Ekonomik İlişkiler Araştırmaları Konseyi Direktörü Rajeev Kumar, uluslararası duruşunu sağlamlaştırmak için koordineli bir şekilde hareket etmek isteyen Avrupa´nın, kendi içinde kararlar alarak güçlenemeyeceğini belirtti.

Kumar, AB için farklı bir çözümün olduğunu ifade ederken, Türkiye’nin birlik için “sihirli bir değnek” özelliğini taşıdığını söyledi.

Direktör aynı zamanda, “Türkiye’nin üyeliğini kabul etmek, AB’nin demografisini değiştirecektir ve kıtayı bir Hristiyan bloğu olmaktan çıkaracaktır. Aynı zamanda Müslüman bir üyeye sahip olması, AB’nin Asya ve Ortadoğu’da daha hoş karşılanmasını sağlayacaktır” dedi.

AB’YE ÇİN VE ABD GÖLGESİ

Bugün İsviçre’nin Davos kentinde başlayan ve dünyanın önde gelen politikacıları ve ekonomistlerini bir araya getiren Dünya Ekonomik Forumu toplantılarında, konuşmalarının büyük bir kısmının ana temasını AB’den çok Çin ve ABD’nin artan işbirliğinin oluşturması bekleniyor.

Dünya genelinde birçok ekonomist ise, 2010’da yeni başkanı ve yeni dış politikasıyla dünya sahnesini sallaması beklenen AB’nin uluslararası etkisinin oldukça azaldığına dikkat çekiyor. Bu duruma da kıtada ülke borcu sorunu çeken ülkelerin mali sıkıntıların sebep olduğu söyleniyor.

Haber analizde, Avrupa’nın çok kutuplu dünyada önde gelen bir oyuncu olma umudunun, geçtiğimiz ay Kopenhag’da, Birleşmiş Milletler’in (BM) sponsorluğunda düzenlenen iklim zirvesinden sonra tamamen azaldığına dikkat çekildi.

 AB’NİN MİYADI DOLDU MU?

Avrupa elbette büyük bir küresel oyuncu olmaya devam ediyor. Kıtanın 16 trilyonluk ekonomisi küresel üretimin yüzde 28’sine denk geliyor. AB’nin tüketici piyasa halen Çin’in ihracat önceliği olmaya devam ediyor. Kıtanın sanayi motoru olan Almanya, hâlâ dünyanın en büyük dördüncü ekonomisi ve en az Çin kadar ihracat yapıyor.

Öte yandan İngiltere ve Fransa da uluslararası alanda önemli askeri güçlere sahip ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin önemli üyeleri. Avrupalılar aynı zamanda küresel kurumlar ve komitelerde de oldukça iyi bir şekilde temsil ediliyor. Örneğin Uluslararası Para Fonu ve Mali İstikrar Forumu gibi kuruluşlarda AB yetkilileri, bankacılık kuralları konusunda önemli kararlar veriyor.

Ancak dış ilişkiler uzmanları, bütün bunların kıtanın ekonomisini canlandırmaya yetmediğine dikkat çekiyor.

Haber analizde İngiltere Dışişleri Bakanı David Milliband’ın kıtadaki ülkelere “Avrupa için çözüm basit. Hep birlikte hareket edelim ve AB’yi dünya sahnesinin yıldızı yapalım. Ya da hiçbir şey yapmayıp, ABD ve Çin’in dünyayı yeniden şekillendirmesini izleyelim” sözleriyle seslendiğine de dikkat çekildi