AB'de kınama ve yaptırım

 
 
 
 
 
 
Olayın en ince ayrıntısına kadar ve acilen araştırılması gerektiğine dikkat çeken AB, Suriye’ye bu konuda Türkiye’yle işbirliği yapması ve tam erişim sağlaması çağrısı yaptı. AB dışişleri bakanları, Suriye’den uluslararası standartlara ve yükümlülüklerine uymasını da istedi. Birlik ülkeleri arasında Suriye’ye karşı tepki dozunun aynı frekansta seyretmediği dikkate alındığında düşürülen jetle ilgili açıklamanın oldukça güçlü bir mesaj olduğunu söylemek mümkün. AB ülkelerinin çok büyük bir bölümünün aynı zamanda NATO üyesi olması, daimi temsilciler düzeyinde bugün toplanacak olan Kuzey Atlantik Konseyi’nde (NAC) de benzer nitelikte tavır takınılacağının ilk sinyali olarak görülüyor.

Esad’ın yeri yok
 Esad rejimine yönelik sert mesajlarını da yineleyen AB, 6 Temmuz’da yapılacak Suriye’nin Dostları toplantısına dikkat çekerek altı maddelik Annan Planı’nın ucu açık bir teklif olmadığının altını çizdi. Şam yönetimini özellikle ekonomik anlamda sıkıntıya sokma ve rejimin önde gelen isimlerinin hareket alanını daraltma amaçlı yaptırımlar serisinde 16. tura varan AB, “Devlet Başkanı Esad’ın Suriye’nin geleceğinde yeri yok” mesajı verdi. AB, bugüne kadar aldığı yaptırım kararları çerçevesinde 49 şirket ve 129 bireyin mal varlığını dondurdu. Esad ve aile bireylerinin de dahil olduğu 129 kişiye de Birlik ülkelerine seyahat yasağı getirildi.

Öncelik diplomasi
 Verilen güçlü mesajlara rağmen bir yıldan fazla süredir alınan yaptırım kararlarının Şam yönetimi üzerinde beklenen etkiyi yaratmaması bazı AB ülkeleri arasında rahatsızlık yaratıyor. Yaptırımların daha da ileriye götürülmesi gerektiği yönündeki mesajlar giderek artsa da askeri opsiyon, “duyulmak istenmeyen” unsurlar arasında olmayı sürdürüyor.