Reklam

AB Zirvesi'nin farklı yorumları

AB Zirvesi'nin farklı yorumları

AB Zirvesi'nin farklı yorumları
Editör: Turkinfo.nl
01 Şubat 2012 - 20:15
Reklam
Reklam
Malî krize ilişkin 17’inci AB Zirvesi´nin yankıları sürüyor. Siyasetçiler zirveyi “dönüm noktası” diye nitelerken, iktisatçılar konuya eleştirel yaklaşıyor. Finans piyasaları ise zirveden hiç etkilenmemişe benziyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, kendi fikri olan AB’de “mali ittifak” önerisinin -İngiltere ve Çek Cumhuriyeti dışında- 25 üye ülke tarafından kabul edilmesi nedeniyle Brüksel zirvesinden memnun ayrıldı. Mali ittifak anlaşması, Yunanistan deneyiminin bir daha yaşanmamasını, diğer borçlu AB ülkelerinin de kendilerine çeki düzen vermesini hedefliyor. Bu çerçevede bütçe açığı gayrisafi yurtiçi hâsılasının yüzde 3´ünü aşan, anlaşmaya taraf AB üyesi ülkeler otomatik olarak yaptırımlarla karşı karşıya kalacak. Bu durumdaki ülkeler Brüksel’e gayrisafi yurtiçi hâsılasının yüzde 0,1’i oranında ceza ödeyecek. Bu ceza ancak AB maliye bakanlarının 3’te 2’den fazlasının oyu ile engellenebilecek.

´Siyasetçiler yürürlükteki uygulamayı delecek bir yol bulur´

Siyasi yorumcular, üçte ikilik oy çoğunluğu ile cezaların engellenmesi dışında, aslında tüm bu önlemlerin şimdiye kadar Maastricht kriterleri adı altında İstikrar ve Büyüme Paktı’nda da yer almış olduğuna işaret ediyorlar. Yeni olanın, Almanya’nın ortaya attığı, borç freni mekanizmasının anayasal bir düzenleme olarak yerini alması önerisi olduğu, ancak onun da kabul görmediği belirtiliyor.

Köln Üniversitesi İktisat Enstitüsü Direktörü Achim Wambach, borç freni mekanizması anayasada yer bulsun ya da bulmasın, siyasetçilerin zaten yürürlükteki düzenlemeyi delecek bir yol bulacaklarını vurguluyor: "Sonuçta belirleyici olacak şey, (birlik üyesi) bir ülkenin bu borçlanma düzenlemesini hayata geçirip geçirmeyeceğidir."

AB Komisyonu´na değil, tek tek ülkelere şikayet yolu açılıyor

AB Komisyonu’nun borçlanma kurallarına uymayan üye ülkeleri Avrupa Adalet Divanı’na şikâyet edebilmesi önerisi ise anlaşma metninden çıkarıldı. Artık bu adım bir ya da birkaç üye ülkenin talebiyle atılabilecek. Uzmanlara göre aslında bu, hâlihazırda uygulamada olan AB müktesebatında da öngörülüyor. Ancak uygulanmıyor.

Köln Üniversitesi İktisat Enstitüsü Direktörü Achim Wambach, bu kuralın bugüne kadar hiç uygulanmamış olduğunu vurguluyor ve şunları kaydediyor: "Tabii ki doğal olarak şöyle bir durum var. Bir üye ülkeyi, borç kurallarına uymadığı gerekçesiyle şikâyet etmeyi düşünen ülkeler, gelecek sefer kendileri aleyhine böyle bir şikâyet yapılabileceğini biliyor. Bu da kuralı zayıflatıyor. Dolayısıyla bizim düşüncemiz, AB Komisyonu’nun da bu yetkiye sahip olması yönündeydi."

´Mali ittifakın akıbeti kötü dönemlerde belli olacak´

Hamburg İktisat Enstitüsü Başkanı Thomas Straubhaar ise mali ittifak antlaşmasının uzun ömürlü olmayacağı görüşünde: "Benzer kurallar Maastricht kriterlerinde de vardı. Ve bunlar defalarca ihlâl edildi. İlk olarak da Almanya ve Fransa tarafından. Şimdi yine aynı şey söz konusu. Bu kurallar iyi güzel ama sadece iyi zamanlarımızda. Kötü zamanlar geldiğinde, mali ittifak da bozulacaktır."

Öte yandan AB Zirvesi’nde Yunanistan konusu resmi gündemde olmamasına rağmen, özellikle Almanya’nın ortaya attığı Yunanistan’ın bütçesini denetleyecek bir AB bütçe komiseri atanması önerisine Yunanistan kamuoyundan büyük tepki geldi. Tirajı yüksek Yunan gazetelerinden "Ta Nea", zirve öncesinde manşetine iri puntolarla "Hayır" ibaresini attı ve Almanya’nın önerisi zirvede onay bulmayınca da, "Hayır, bütçe komiserini öldürdü" başlığını kullandı. Sol eğilimli "Avgi" gazetesi ise "Kendi başarısızlıklarının faturasını bize çıkartmak istiyorlar" başlığını kullandı. "Etnos" gazetesi Angela Merkel’ın önerisini, "Alman eziyeti" başlığıyla okuyucusuna aktardı.

Alman muhalefetinin zirveye ilişkin görüşleri

AB Zirvesi’nde alınan kararlar Almanya’da iktidar partileri tarafından olumlu karşılanırken, muhalefetteki Yeşiller’in Federal Meclis Grubu Başkanı Jürgen Trittin, fazlaca reklamı yapılan mali ittifaktan geriye fazla bir şey kalmadığını belirtti. Sol Parti Eş Başkanı Gesine Lötzsch, "Merkel´in tasarruf paketleri ile Yunanistan´ı resesyona sürüklediği gibi, şimdi de Avrupa’nın tümünü resesyona sürükleyeceğini" söyledi.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!