6 Haziranda sandık başına!

Avrupa Parlementosu seçimleri, dünya genelindeki en büyük demokratik
süreçlerden biridir. AB seçimleri, çeşitli ulusal ve bölgesel temsilcilerin Avrupa
Parlamentosu’nda yer almasını sağlayarak, AB vatandaşlarının sesini doğrudan
duyurmasını saglar. 

Bu seçimler, sadece ulusal değil, aynı zamanda kıta çapında önemli politikaların
belirllenmesinde önemli bir role sahiptir.
Aşırı sağın yükselişi, Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonuçlarınıda doğrudan
etkileyecektir. Özellikle, aşırı sağ partilerin ve Euro-skeptiklerin kazandığı
başarılar, AB’nin gelecekteki politikalarını ve yönünü belirleyecektir. 
Irkçılık yükselişte

Anti-Islam ve göçmen karsıtı söylemleriyle yakından tanıdıgımız Geert
Wilders‘ın liderliğindeki PVV  partisi, son seçimlerde en büyük parti olmuş ve
şuan hükümeti kurmakla meşgul. Gectigimiz hafta Amsterdam da yaplan bir
kamuoyu yoklamasında Geert Wilders in Partisi PVV birinci parti olarak
çıkmıstır.  
Fransa’da ise özellikle göçmenlere karşı sert politikalarıyla bildigimiz, aşırı sağın
(Rassemblement National) lideri olan Marine Le Pen, popülerliğini her geçen
gün artırmaktadır.  
Avrupa genelinde popülerlik kazanan milliyetçi politikalarıyla bilinen bu
grupların, seçimlerdeki başarıları, Avrupa Parlamentosu’nda daha fazla söz
sahibi olacaklardır.
 
Demokratik Sosyal Dernekler Federasyonu 
Federatie van Democratische Sociale Verenigingen in Nederland  
Seçimlere katılmak sadece bir hak değil aynı zamanda bir vatandaşlık
GÖREVDİR.  

Artan ırkçılığa, göçmen düsmanlıgına, karşı sesimizi çıkarmak için görev başına. 
Unutmayalım ki, her bir oy, Avrupa’nın geleceğini şekillendirme gücüne sahiptir. 

Ekonomik sıkıntıların azaldıgı, eşitlikçi, özgür, adil, barısçıl bir gelecek ve aktif
demokrasiye olan bağlılığımızı göstermek için 6 Haziranda oyumuzu kullanalım. 
DSDF Yönetim Kurulu adına
Genel Başkan
Nevzat Cingöz


DSDF Yönetim Kurulu adına
Genel Başkan
Nevzat Cingöz