Reklam
Reklam

Evliliğinizde mutlu değil misiniz ?

Evliliğinizde mutlu değil misiniz ?

Evliliğinizde mutlu değil misiniz ?
Editör: Turkinfo.nl
18 Mart 2009 - 21:31
Reklam

Soru:Abim Konyalı bir kızla evlendi nişanlılığı süresince fazla yüz yüze
görüşme imkanı bulmadı. Evlendikten üç ay sonra evi terk etti. Bu süre içerisinde iki kez intihara kalkıştı psikolojik sorunu varmış bunu bize söylemediler sara hastalığına yakında bir hastalığı var sürekli bayılıyordu.. Eve dön demesine rağmen dönmüyor telefonda tek dediği şey
bizden para talep etmesi ne yapmamız gerekiyor. Evden gideli dört ay oldu boşanma zor mu?

Cevap: Yeni Medeni Kanunumuzun 164.cü maddesine göre boşanma nedenlerinden biri de, "terk"tir. Bu nedenle, abinizin eşine herhangi bir şey ödemesine gerek kalmaksızın aşağıdaki usule ve süreye uygun davranarak eşine karşı terk nedeniyle dava açıp boşanma imkanı vardır. Şöyleki;
Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde; ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtar da sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş (yani abiniz), boşanma davası açabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, diğer eşi ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hakim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi halinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilan yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe (4 aydır kesintisiz evden uzakta yaşıyor olmadıkça) ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe de dava açılamaz.


İhtar için görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Hakim evrak üzerinde inceleme yaparak ihtar çekilmesine karar verir. Duruşma yapılmaz harç alınmaz.
Çekilen ihtarda;
- eşin davet edildiği evin açık adresi
- hangi süre içerisinde eve dönmasi gerektiği
- 2 aylık süre içerisinde eve dönmediği takdirde boşanma davası açılacağı,
- eve dönerken yapacak,yol ve yeme-içme vb. masrafların miktarı ,
yazılı olmalı ve bu yol masrafı konutta ödemeli olarak gönderilmelidir.
Tebligat kanununa göre gönderililecek ihtarda verilen süre, ihtarın eşe tebliğ edildiği günden itibaren başlayacaktır. Eşe gönderilmesi gereken yol parası ihtardan sonra eşe ulaşır ise bu tarih veya eş bu parayı kabul etmez ise yine bu tarihin esas alınması gerekecektir.
İhtar çekebilmek için beklenecek süre evi terk etmesinden itibaren 4 ay, ihtardan sonra terk nedeniyle dava açmak için beklenecek süre ise 2 aydır. Bu süreler içinde, fiili ayrılık kesintisiz olmalı, zaman zaman birlikte yaşamış olunmamalıdır. Yoksa ihtar geçersiz olur. Ayrıca, eşin davet edildiği konut ta (anne, baba, kardeş ile oturulmayan) bağımsız bir konut olmalıdır.


İhtarda belirtilen 2 aylık süre dolduktan sonra istendiği bir tarihte dava açılabilir. Dava, şahitler (bu süre zarfında bir araya gelinmemiş olduğu vs) ve belgelerle (ihtar metni, yol masrafı ödeme belgesi vb) ispatlanmalıdır.



Soru: Merhabalar, 60 yaşındayım. Eşimle 35 yıllık evliyiz. İlk on yıldan sonra
geçimsizlik problemlerimiz başladı. Sık sık tartışmalar yaşıyorduk. Bu arada üç çocuğumuz oldu. Şimdi büyüdüler, hepsi meslek sahibi oldu. Biri evlendi. Yaklaşık 10 sene önce eşim bana boşanma davası açtı. Gününü yanlış hatırladığım için davayı kaçırdım. Sonraki yıllarda geçimsizlikten ben evden ayrıldım, 6 ay kiralık evde durdum. Sonra çocukların ve akrabaların ısrarı ile eve döndüm ama değişen birşey olmadı. 2 yıl sonra tekrar evden ayrıldım, kiracımı çıkarıp evimde oturdum. Eşime bu arada ben boşanma davası açtım. Benimle her gün tartışma çıkaran eşim kocamı seviyorum ayırılmam dedi. Ben de kızdığım için eve tekrar döndüm. Bu dafe tartışmalarımız daha çok oldu. Hala da evde iki yabancı gibi, birbirine düşman iki insan olarak yaşıyoruz. 3 yıldır birini seviyorum ve seviliyorum. İnsan olduğumu erkek olduğumu yeni anladım. Önceki eve dönmemi de sevdiğim bayan istemişti. Maden eşin seni seviyor evine dön ve aranızı düzelt dedi ve benden ayrıldı. Ama yazdığım gibi düzelen birşey olmadı. Hala evde iki düşman gibiyiz. Bu arada internette bayanlarla konuştuğumu gören eşim işi inada bindirdi ve benden boşanmıyor. Perişan bir durumdayım. Çamaşırımı evde ben yıkıyor, ütülüyorum. Evde yemek varsa yiyorum yoksa dışarda yiyorum. Artık kendi hayatımı yaşamak ve sevdiğim insanla evlenmek istiyorum. Ben de mutlu olmak istiyorum. Eşimden boşanabilmem için ne yapmalıyım?


Bu sıkıntılı günlerimde bana yardımcı olursanız çok sevinirim.


Cevap: Sayın okurum, anlattıklarınızdan evliliğinizin çok yıpranmış olduğu, karşılıklı sevgi ve saygının kalmamış olduğu, sadece eşinizin belki de aldatılmış olmaya karşı bir tepki olan boşanmama şeklindeki inadı nedeni ile sürdürüldüğü anlaşılıyor. Küçük çocukları olmayan bir çift olmanız nedeniyle, eşinizi ikna edip, bir boşanma protokolü yaparak birlikte boşanma davası açarsanız (garanti olsun o açsın siz de davayı kabul edin) tek celsede boşanmanız mümkün olur. Bunun için gayret sarfetmeye de değer bence. Çocuklarınızla da konuşup yardım isteyebilirsiniz.


Yok hiçbir şekilde bu mümkün olmaz diyorsanız. Bu takdirde siz, evlilik birliğinizin temelinden sarsılmış olduğu ,müşterek hayatınızın çekilmez hale gelmiş olduğu nedenine dayanarak boşanma davası açabilirsiniz.Açacağınız bu davada birden fazla şahitlerle eşinizin daha kusurlu olduğunu, size karşı olan yanlış davranışlarını ispat edebilmelisiniz. Tabi ki onun da aynı şeyleri yapabileceğini, şahitler getirebileceğini unutmayınız. Sizin kusurunuz daha ağır ise, eşinizin açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve artık evlilik birliğinin devamında onun bakımından da korunmaya değer bir yarar,düzelme olasılığı kalmamışsa hakim boşanmaya karar verilebilir.


Açmış olduğunuz boşanma davasında boşanma nedenlerinin ispat edilememiş olması gibi nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gibi bir sonuçla karşılaşılması halinde ise; bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi ile, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine bu defa başka bir neden aranmaksızın boşanmaya karar verilir. Sıkıntılı günlerinizin en kısa sürede sona ermesini dilerim.


Soru: Benim ablam 4 senelik evli ve boşanacaklar sebep ablamın eşinin 4 senedir çalışmamış olması ve Fatoş ablam eşinin kredi kartını habersiz alıp harcamış haklı ve haksız sebeplerden dolayı ve eşi bunu hırsızlıkla suçluyor ve mahkedeme tehdit edip 3 yaşında çoçuğunun velayetini alacağını söylüyor ve geçenlerde ablamın eşinin bi kadınla yakaladık. Bayadır birliktelermiş çoçuğun velayetini ablama mı yok boşanacağı eşine mi verirler?


Cevap: Ablanızın evliliği ile ilgili anlattıklarınızdan bu evlilikte her iki tarafında kusurlu davrandıkları görülüyor. Ablanızın eşinin kredi kartını ondan habersiz alıp kullanması doğru bir davranış olmadığı gibi, eşinin de henüz boşanmadan başka bir kadınla birlikte olması hem yasalar önünde, hem de ahlaki bakımdan son derece yanlış bir davranıştır.


Başkaca olaylar yok ise anlattığınız kadarıyla, ablanızın eşinin açacağı boşanma davasında; ablanızdan da kusurlu durumda olduğu ortadadır. Hele hele ablanız çalışmadığı için, parası olmadığı dikkate alınarak bu kartı gereksiz lüks masraflar için değil de eşinin eve bakmaması nedeniyle zor durumda kaldığından yiyecek içecek gibi zaruri masraflar için kullanmış ise, bir ölçüde mazur bile görülebilecektir.


Diğer taraftan 3 yaşındaki küçük bir çocuk henüz anne bakım ve şefkatine muhtaç bir yaştadır. Bu nedenle, ablanızın yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde" çocuğun velayeti çok yüksek olasılıkla ablanıza verilecektir.Kaynak:e-kolay

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum