Reklam
Reklam

Kosova, Osmanlı döneminde Avrupa'ya safran ihraç ediyordu

Kosovalı safran üreticilerinden Sokoli, farklı alanlarda kullanılan ve çok değerli bir bitki olan safran çiceğinin, Osmanlı döneminde Kosova'dan Avrupa'ya ihraç edildiğini söyledi Sokoli: "Amacımız bu ürünü yeniden canlandırmak. İngiliz ve Amerikan yazarlardan edindiğimiz bilgilere göre, Kosova 15. yüzyıldan beri, yani Osmanlı döneminde Avrupa'ya safran ve ipek ihraç etmiş"

Kosova, Osmanlı döneminde Avrupa'ya safran ihraç ediyordu
Editör: Turkinfo.nl
21 Ekim 2017 - 07:36
Reklam

Yetiştiriciliği için uygun toprak ve iklime gerek duyan, birçok alanda kullanıldığından çok değerli bir bitki olan safran çiçeği, Osmanlı döneminde Kosova'dan Avrupa'ya ihraç edilen önemli kalemler arasında yer alıyordu.



Ekimi yaz aylarında, hasadı ise sonbaharda yapılan safran, yüksek fiyatlarda alıcı bulduğu için "altından daha değerli" olarak nitelendiriliyor. Kosova'nın kuzebatısındaki Poduyeva şehrinde yetiştirilen mor renkli safran, bitkinin en önemli kısmını oluşturan kırmızı renkli liflerden dolayı "kırmızı altın" olarak da adlandırılıyor.



Poduyeva'da safran üreten Favzi Sokoli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, safranın Osmanlı döneminde de Kosova'daki en önemli gelir kaynakları arasında yer aldığını aktardı.



Safran çiçeğinin Kosova'da asırlardır süregelen bir geleneği ve tarihi olduğunu vurgulayan Sokoli, "Amacımız bu ürünü yeniden canlandırmak. İngiliz ve Amerikan yazarlardan edindiğimiz bilgilere göre, Kosova 15. yüzyıldan beri, yani Osmanlı döneminde Avrupa'ya safran ve ipek ihraç etmiş. Bulduğumuz tarihi yazılara dayanarak, Kosova Osmanlı dönemi boyunca safran ve ipek ticaretinden geçimini sağlıyormuş." ifadelerini kullandı.



Sokoli, safranın ülke genelinde 10 hektarlık bir alanda yetiştirildiğini, kendilerinin ise 2 hektarlık bir yetiştirme alanına sahip olduklarını aktararak, deniz seviyesinden 630 metre yükseklikteki ekim alanlarında hektar başına 500 bin tohum ektiklerini anlattı.



Çiçeğin mor yapraklardan oluştuğunu, ancak içinde 'stigma' diye bilinen kırmızı renkli lifler de bulunduğunu belirten Sokoli, "Çiçeğin en önemli kısmı 'safran' diye bilen kısımlarıdır. Ancak bu, diğer kısımlarının da önemli olmadığı anlamına gelmez. Çünkü diğer kısımlar, parfümeri ve hijyen alanlarında kullanılıyor." dedi.



- 600'e yakın hastalığı önlediği biliniyor



Sokoli'nin ortağı Arber Gerlica da tarladan getirilen çiçeğin işlenerek hava geçirmeyen bir mekanizma aracılığıyla ambalajlandığını aktardı.



Tüm çiçeklerin işleme alınmadığını, birinci sınıf olanların işlendiğini ve son aşamaya kadar tüm işlemlerin yüzde 70'inin elle yapıldığını anlatan Gerlica, ürettikleri ürünün yüzde 100 temiz safran olduğunu vurguladı.



Gerlica, 1 gram safran elde edebilmek için yaklaşık 150 ila 180 çiçeğe ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.



Gerlica, safranın farklı ülkelerin üniversitelerinde 5 bin 600'e yakın bilimsel araştırmanın konusu olduğuna dikkati çekerek, "Yaklaşık 600 hastalığı önlüyor ve tüketildiği andan itibaren bedende 175 olumlu etkisi bulunuyor. Kozmetikte ve dünyaca tanınmış restoran ve aşçılar tarafından da kullanılıyor. Çok etkileri var." ifadelerini kullandı.



- Gramı 250 avroya kadar çıkabiliyor



Safranın 'kırmızı altın' olarak adlandırdığını dile getiren Gerlica, nihai ürüne ulaşmak için çalışma ve özveri gerekmesi nedeniyle yüksek değer biçildiğini söyledi.



Gerlica, "Safranın fiyatı değişiyor. Fransız üreticiler gramını 50-60 avro civarında satıyor. Biz 250 avroya kadar çıkan bir fiyat bulduk. Yüksek kalitedeki bir ürün için ortalama fiyat, gram başına 35 ila 65 avro arasında değişiyor." dedi.



Avrupa ve Asya ülkelerindeki pazarlara odaklandıklarını, safranın yüksek maliyeti nedeniyle Kosova'da ilgi bulunmadığını aktaran Gerlica, safran üretiminde İran, İtalya, Yunanistan ve Fransa gibi ülkelerin ön planda olduğunu söyledi.



Belçikalı ortak Herbert Jegers ise Kosova'daki safranın organik olması nedeniyle Avrupa'da yoğun ilgi gördüğünü kaydetti.



Belçika, Hollanda ve Almanya gibi ülkelere safran satmak istediklerini söyleyen Jegers, "Avrupa'da sağlıklı ürünler için farkındalık artıyor. Böylece organik ürünler pazarı da büyüyor. İnsanlar güvenli ürünler arıyor ve bu büyüyen bir pazar. Birkaç yıl içerisinde organik ürünlerin tüm Avrupa için standart olacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu.


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum